Danıştay Kararı 3. Daire 2020/291 E. 2023/822 K. 15.03.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/291 E.  ,  2023/822 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/291
Karar No : 2023/822

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) … Nakliye İnşaat Gayrimenkul Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ: Av. …
2- (DAVALI) … Vergi Dairesi Müdürlüğü

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Taşınmaz alım-satım faaliyetiyle iştigal eden davacı tarafından, 2018 yılının Aralık döneminde gerçekleşen iki adet taşınmaz satışının katma değer vergisinden istisna olduğu yönündeki ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine ihtirazi kayda itibar edilmeyerek tahakkuk ettirilen katma değer vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17. maddesinin 4. fıkrasının “r” bendinde, kurumların aktifinde en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimlerin katma değer vergisinden istisna olduğu, istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimlerinin istisna kapsamı dışında kaldığının hüküm altına alındığı, davacının taşınmaz alım-satım işiyle uğraştığının kendi beyanıyla sabit olduğu uyuşmazlıkta istisnadan yararlanmasına hukuken olanak bulunmadığı, belirtilen bu durum karşısında taşınmazların iki tam yıl süreyle kurumların aktifinde kalmasının bir önemi olmamakla birlikte satın alındıktan 5 ay 7 gün sonra satıldığı anlaşılan taşınmazların davacı şirketin aktifinde iki tam yıl süreyle bulunma şartının da sağlanmadığı anlaşıldığından, taşınmaz satışlarının 3065 sayılı Kanun’un 17. maddesinin 4. fıkrasının (r) bendinde düzenlenen istisnadan yararlanmasının mümkün olmadığı, öte yandan, değinilen Kanun’un “özel matrah şekilleri” başlıklı 23. maddesine 29/03/2018 tarih ve 7104 sayılı Kanun’la eklenen (f) bendinde, ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmaz ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce, katma değer vergisi mükellefi olmayanlardan (mükellef olanlardan istisna kapsamında yapılan alımlar dahil) alınarak vasfında esaslı değişiklik yapılmaksızın satılan ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmazların tesliminde matrahın, alış bedeli düşüldükten sonra kalan tutar olacağı hükmüne yer verildiği, olayda, herhangi bir katma değer vergisi istisnası söz konusu olmamakla birlikte, Konya İli Ereğli İlçesi … Mahallesinde bulunan … ada … parsel sayılı taşınmazın 29.500-TL, … ada … parsel sayılı taşınmazın ise 38.000-TL olmak üzere toplamda 67.500-TL bedelle … isimli şahıstan satın aldığı, 2018 yılının Aralık döneminde 538.012.390,86-TL bedelle satıldığı, satış bedeli olan tutar matrah kabul edilerek % 18 vergi oranı ve önceki dönemden devreden indirilecek katma değer vergisi gözetilerek verilen katma değer vergisi beyannamesi üzerinden 96.842.272,95-TL ödenecek vergi çıktığı, söz konusu taşınmaz satışlarının istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmasa da 7104 sayılı Kanun’la getirilen düzenleme uyarınca taşınmazların alış bedelinin matrahtan düşülmesi gerektiği, alış bedeli olan 67.500-TL’nin satış bedelinden mahsubuyla 537.944.890,86-TL matrah üzerinden yapılan hesaplamaya göre tahakkuk eden verginin 12.150-TL’lik kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu verginin 12.150-TL’lik kısmı iptal edilmiş, 96.830.122,95 TL’lik kısmı yönünden ise dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurularının, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ana faaliyet konularının taşınmaz alım-satımı olduğu, Vergi Mahkemesince tahakkuk eden vergi azaltılmışsa da taşınmaz satışlarından doğan verginin tamamının katma değer vergisinden istisna olduğunun kabul edilmesi gerektiği, öte yandan 3065 sayılı Kanununun 23. maddesinin (f) bendinde taşınmaz alış bedelinin matrahtan düşüleceği belirtilmişse de alış bedelinin hangi kalemlerden oluştuğunun belirtilmediği, olayda taşınmazların alış bedeli olarak tapudaki bedelin dikkate alınmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
Davalı idare tarafından, 2018 yılının Aralık dönemine ilişkin uyuşmazlığa konu beyannamenin verildiği tarihte 3065 sayılı Kanun’a 7104 sayılı Kanun’la eklenen düzenlemenin yürürlükte olduğu, davacı şirketin beyannamesini taşınmazların alış bedelini matrahtan düşerek vermesinin önünde engel bir durum bulunmadığı, davacı tarafından, düzeltme beyannamesi verilerek dahi değinilen Kanun’un 23. maddesi (f) bendi hükmünden yararlanılabilecekken dava açılması yoluna gidilmesinde hukuki yarar bulunmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMASI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Davalı idare temyiz isteminin kabulüyle Vergi Dava Dairesi kararının, tahakkuk eden verginin azaltılmasına ilişkin hüküm fıkrasının bozulması, davacı temyiz isteminin ise reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Taşınmaz alım-satım faaliyetiyle iştigal eden davacı şirketin 2018 yılının Aralık döneminde gerçekleşen iki taşınmaz satışının, katma değer vergisinden istisna olması gerektiği ihtirazi kaydıyla verilen 2018 yılının Aralık dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesi üzerine ihtirazi kayda itibar edilmeyerek katma değer vergisi tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 22. maddesinin 1. fıkrasında; konular aydınlandığında meselelerin sırasıyla oya konulacağı ve karara bağlanacağı, kararlarda bulunacak hususları düzenleyen 24. maddesinin (b) bendinde, davacının ileri sürdüğü olaylar ve hukuki sebepler ile istem sonucunun kararda belirtileceği, (e) bendinde, kararın dayandığı hukuki sebeplerin, gerekçe ve hükmün kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu kurala bağlanmış, 49. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinde ise usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması bozma sebebi olarak sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Taşınmaz alım-satımı faaliyetiyle uğraşan ve davaya konu konu taşınmaz satışlarının katma değer vergisi istisnasından yararlanmasının mümkün olmadığı Vergi Mahkemesi Kararı ile bu karara yöneltilen istinaf başvurusu reddedilmekle Vergi Dava Dairesi Kararında da kabul edilen davacının, taşınmaz satışlarının katma değer vergisinden istisna olması gerektiği ihtirazi kaydıyla verdiği beyanname üzerinden yapılan tahakkukun bakılan davanın konusunu oluşturduğu uyuşmazlığın, taşınmaz satışlarının istisna şartlarını taşıyıp taşımadığı, istisna hükümlerinden yararlanılıp yararlanılamayacağı değerlendirilmek suretiyle karar verilerek sonuçlandırılması gerekirken, Vergi Mahkemesince, bu yönden varılan sonuçla yetinilmeyerek, taşınmazların tapuda görülen alış bedelleri dikkate alınarak dava konusu tahakkukun azaltılmasına dair hüküm kurulması yargılama usulüne uygun düşmediğinden, Vergi Dava Dairesi kararının, Vergi Mahkemesinin tahakkuk eden verginin azaltılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusunun reddine dair hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir.
Davacı temyiz isteminin ise bu nedenle reddi gerekmiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idare temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının, dava konusu verginin …-TL’lik kısmının iptaline ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
3. Davacı temyiz isteminin reddine,
4. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca … TL maktu harç alınmasına, 15/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.