Danıştay Kararı 3. Daire 2020/2889 E. 2023/1018 K. 27.03.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/2889 E.  ,  2023/1018 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/2889
Karar No : 2023/1018

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına asıl borçlu … Güvenlik Hizmetleri Limited Şirketinden alınamayan 2008 ve 2009 yıllarına ait muhtelif kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirleri ile ortak sıfatıyla tanzim edilen … takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emirlerinin dayanağını oluşturan ve asıl borçlu şirket adına düzenlenen …, …, …, …, …, …, …, … takip numaralı ödeme emirlerinin tebliğ edilemediği hususunun 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 102. maddesine uygun şekilde saptanmadığı öte yandan, davacı adına düzenlenen ödeme emirleri içeriğinde yer alan bir kısım kamu alacağının, şirket hakkında tanzim edilen ödeme emirlerinde bulunmadığının anlaşıldığı olayda, … takip numaralı ödeme emrinin …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … sıra numaralı kısmına isabet eden kamu alacağı ile …, …, … ve … takip numaralı ödeme emirleri içeriği kamu alacağı yönünden şirkete yapılan tebligatlar usulsüz olduğundan vade tarihleri 2009 ia 2011 yılları olan söz konusu kamu alacağının tahsil zamanaşımına uğradığı, … takip numaralı ödeme emrinin … sıra numaralı kamu alacağı ile … takip numaralı ödeme emrine konu kamu alacağının ise şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinde yer almadığı dikkate alındığında, değinilen kamu alacağının tahsili amacıyla davacının takibinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle … takip numaralı ödeme emrinin …, …, …, …, …, … ila …, …, …, ila … ve … sıra numaralı kısmı ile … ila … takip numaralı ödeme emirleri iptal edilmiş, … takip numaralı ödeme emrinin … ila …, …, …, …, … ila …, …, …, …, …, …, … sıra numaralı kamu alacakları yönünden ise dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesi kararının, dava konusu … takip numaralı ödeme emrinin …, …, …, … ve … satırlarında yer alan kamu alacağı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası ile söz konusu ödeme emrinin …, …, …, …, …, … ila …, …, … ila … ve … satırlarında yer alan kısmının ve … ila … takip numaralı emirlerinin iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvuruları, değinilen hüküm fıkralarının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle reddedilmiştir.
… takip numaralı ödeme emrinin … ila …, …, …, …., …, …, …, …, …, … ve … satırlarında yer alan kamu alacağının dayanağını oluşturan ve asıl borçlu şirket adına 2009 yılında tanzim edilenin …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … takip numaralı ödeme emirlerini 22/10/2009 tarihinde tebliğ edildiği …’nun Kadıköy 1.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı azilname ile vekaletten azledildiği dikkate alındığında, söz konusu tebliğin usulsüz olduğu ve vade tarihi 2009 yılı olan kamu alacağı tahsil zamanaşımına uğradığından tahsili amacıyla davacı adına tanzim edilen … takip numaralı ödeme emrinin değinilen kısmında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle Vergi Mahkemesi kararının, … takip numaralı ödeme emrinin … ila …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … satırlarında yer alan kamu alacağı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusu kabul edilerek sözü edilen hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra … takip numaralı ödeme emrinin değinilen kısmı da iptal edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının asıl borçlu şirkette … ila … tarihleri arasında ortak, 04/09/2008 ila 05/08/2011 tarihleri arasında kanuni temsilci olduğu, malvarlığı araştırmasında satılan motosikletin satıldığı, diğer üç araç üzerinde ise haciz bulunduğu, olayda ödeme emrine itiraz sebeplerinin bulunmadığı, şirkketten tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu alacağının tahsili için davacının takibinde hukuka aykırılık olmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen hüküm fıkrası usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri değinilen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Vergi Dava Dairesi kararının, temyize konu hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 27/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.