Danıştay Kararı 3. Daire 2020/2702 E. 2020/3671 K. 08.10.2020 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/2702 E.  ,  2020/3671 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/2702
Karar No : 2020/3671

GÖNDERME KARARI

… Vergi Dairesi Müdürlüğü vekili Av. … tarafından, Danıştay Üçüncü Dairesinin 03/12/2019 tarih ve E:2016/8094, K:2019/6804 sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının düzeltimesi … Ortaklığı’na karşı yapılan başvuruya ilişkin dosya incelendi:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 55. maddesinin 5. fıkrasında, 53, 54 ve bu madde hükümleri saklı kalmak kaydıyla, yargılamanın yenilenmesinde ve kararın düzeltilmesinde bu Kanunun diğer hükümlerinin uygulanacağı kuralına yer verilmiş, 48. maddesinin 3. fıkrasında; temyiz dilekçeleri, ilgisine göre kararı veren mahkemeye, Danıştaya veya 4. maddede belirtilen mercilere verileceği ve kararı veren mahkeme veya Danıştayca karşı tarafa tebliğ edileceği, karşı tarafın tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde cevap verebileceği, 4. fıkrasında, kararı veren Danıştay veya bölge idare mahkemesi, cevap dilekçesi verildikten veya cevap süresi geçtikten sonra dosyayı dizi listesine bağlı olarak, Danıştaya veya Kurula göndereceği, aynı Kanunun 60. maddesinde, Danıştay ile bölge idare, idare ve vergi mahkemelerine ait her türlü tebliğ işlerinin Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
7201 sayılı Tebligat Kanununun 10. maddesinde, tebligatın, tebligat yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılacağı, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adresi kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin, bilinen en son adres olarak kabul edilerek tebligatın buraya yapılacağı, 21. maddesinin 1. fıkrasında, kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim edeceği ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirileceği, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin, tebliğ tarihi sayılacağı, 2. fıkrasında ise gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim edeceği ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştıracağı, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin, tebliğ tarihi sayılacağı, aynı Kanunun “Adres Değiştirmenin Bildirilmesi Mecburiyeti” başlıklı 35. maddesinin 1. fıkrasında, kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimsenin, adresini değiştirmesi halinde yenisini hemen tebliğ yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecbur olduğu, bu takdirde bundan sonraki tebliğlerin bildirilen yeni adrese yapılacağı, ikinci fıkrasında, adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshasının eski adrese ait binanın kapısına asılacağı ve asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı,3. fıkrasında ise bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğlerin muhataba yapılmış sayılacağı kurala bağlanmıştır.
Yukarıda yer alan mevzuat hükümlerine göre, Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca tebligat yapılabilmesi için öncelikle gerçek kişi muhatabın kendisine veya adresine Kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olması, muhatabın adresini değiştirmiş ve yeni adresini bildirmemiş olması ve muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin de tespit edilememiş olması gerekmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden, dava dilekçesinde bildirilen “ … Mah. …Cad. No:….” adresinde davacı ortaklığa daha önce dosya kapsamında tebligatların yapıldığı ancak Danıştay Üçüncü Dairesinin 03/12/2019 tarih ve E:2016/8094, K:2019/6804 sayılı kararının belirtilen adrese tebliğe çıkarılması üzerine tanınmadığı şerhi düşülerek iade edilmesi nedeniyle sözü edilen kararın ve davalı idarenin karar düzeltme dilekçesinin, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 620. maddesinde tanımlanan adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığı halde 7201 sayılı Yasanın 35. maddesine göre tebliğ edildiği olayda, değinilen kararın ve karar düzeltme dilekçesinin adi ortaklığın ortakları olan … ve …’ün yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca adres kayıt sistemindeki adresleri araştırılarak tebliğ yapılması gerektiğinden dosyanın usulüne uygun tekemmül ettiğinden söz etme olanağı bulunmadığından, söz konusu kararın ve karar düzeltme dilekçesinin belirtilen usule uygun biçimde tebliğinin sağlanarak tekemmül ettirilmek üzere dosyanın İstanbul 8. Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 08/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.