Danıştay Kararı 3. Daire 2020/2212 E. 2023/557 K. 02.03.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/2212 E.  ,  2023/557 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/2212
Karar No : 2023/557

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Çimento Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 121. maddesinde düzenlenen, vergiye uyumlu mükelleflere uygulanan vergi indirimi gereğince, 2017 yılına ait kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan verginin %5’i olan 565.478,07-TL’nin ödenmesi gereken kurumlar vergisinden indirilmesi gerektiği ihtirazi kaydıyla verilen beyannameye istinaden tahakkuk eden söz konusu tutarın kaldırılması ile 557.260,36-TL geçici vergi tutarının iadesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının %5 oranındaki vergi indiriminden yararlandırılmamasının 2016 yılının Haziran aynının 1. dönemi, 2016 yılının Ağustos ve 2017 yılının Mart ayının 2. dönem özel tüketim vergisi beyannamelerine istinaden ödenmesi gereken vergilerin kanuni süresinden sonra ödenmesi ve 2016 yılının Temmuz ayının 2. dönem özel tüketim vergisi beyannamesinin kanuni süresinden sonra verilmesinden kaynaklandığı olayda, kanuni süresinden sonra ödenen vergilerin, davacı tarafından verilen özel tüketim vergisi beyannameleri üzerine 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu uyarınca maktu olarak alınan damga vergisine ilişkin olduğu, söz konusu damga vergilerinin geç ödenmesinin beyan üzerine tahakkuk eden vergilerin ödenmemesi sonucunu doğurmayacağı dolayısıyla sözü edilen damga vergilerinin davacı tarafından kanuni süresinden sonra ödenmesinin anılan Kanun maddesindeki %5 oranında vergi indiriminden yararlanılmasına ilişkin olarak yer verilen kanuni süresinde verilmiş beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin kanuni süresinde ödenmiş olması şartının ihlali anlamını taşımayacağı, davacı tarafından kanuni süresinden sonra 11/08/2016 tarihinde verilen 2016 yılının Temmuz ayının 2. dönem özel tüketim vergisi beyannamesine ilişkin olarak ise davacı tarafından üretimde kullanılan petrol kokuna uygulanacak vergi tutarının (0) TL olarak tespit edilmesi neticesinde söz konusu beyannamede hesaplanan ve ödenmesi gereken özel tüketim vergisi tutarının da bulunmadığı, yasal düzenlemenin amacının vergisel yükümlülüklerini düzenli olarak yerine getiren mükelleflerin ödüllendirilmesi ve teşvikine yönelik olduğu göz önüne alındığında, Bakanlar Kurulu Kararıyla uygulanacak özel tüketim vergisi tutarı (0) TL olarak belirlenmek suretiyle tahakkuk ederek ödenmesi gereken herhangi bir özel tüketim vergisi bulunmayan petrol kokuna ilişkin verilen özel tüketim vergisi beyannamesinin, kanuni süresinden sonra verildiğinden bahisle 193 sayılı Kanun’un mükerrer 121. maddesinde yer verilen beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş olması şartının ihlali kapsamında değerlendirilerek davacının vergi indiriminden yararlandırılmamasının Kanun’un getiriliş amacına ve hakkaniyete aykırılık oluşturacağı sonucuna varıldığından ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine fazladan tahakkuk ettirilen kurumlar vergisinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiş, 557.260,36-TL geçici vergi tutarının ise davacıya iadesine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu uyarınca maktu alınan damga vergisinin de beyannamenin verilmesi ile birlikte tahakkuk eden ve süresinde ödenmesi gereken bir vergi türü olduğu, bu maktu verginin zamanında ödenmemesinin indirimden yararlanmasını meşru hale getirmeyeceği, kaldı ki mükelleflerin indirimden faydalanması için Kanun’da belirtilen şartları eksiksiz yerine getirmeleri gerektiği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı şirket tarafından, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 121. maddesinde düzenlenen, vergiye uyumlu mükelleflere uygulanan vergi indirimi gereğince, 2017 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan verginin %5’i olan tutarın ödenmesi gereken kurumlar vergisi üzerinden indirilmesi gerektiği ihtirazi kaydıyla verilen beyannameye istinaden fazladan tahakkuk eden kurumlar vergisinin 565.478,07-TL tutarındaki kısmının kaldırılması ile 557.260,36-TL geçici vergi tutarının iadesi istemiyle dava açıldığı, davalı idarece, vergi indiriminden yararlandırılmama sebebi olarak 2016 yılının Haziran ve Ağustos ile 2017 yılının Mart dönemlerine ilişkin verilen (0) matrahlı özel tüketim vergisi beyannamelerine istinaden tahakkuk eden damga vergilerinin süresinde ödenmemesi ile 2016 yılının Temmuz ayının 2. dönem özel tüketim vergisinin kanuni süresinden sonra verilmesi hususlarının gösterildiği anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 73. maddesinin 3. fıkrasında, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı hükme bağlanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Vergiye Uyumlu Mükelleflere Vergi İndirimi” başlıklı mükerrer 121. maddesinde, ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefi olanlar ile kurumlar vergisi mükelleflerinden (finans ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans şirketleri ile emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları hariç olmak üzere), bu maddenin 2. fıkrasında belirtilen şartları taşıyanların yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5’inin, ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden indirileceği, şu kadar ki hesaplanan indirim tutarının her hâl ve takdirde 1 milyon Türk lirasından fazla olamayacağı, indirilecek tutarın ödenmesi gereken vergiden fazla olması durumunda kalan tutarın, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içinde mükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilerinden mahsup edilebileceği, bu süre içinde mahsup edilemeyen tutarların red ve iade edilmeyeceği, gelir vergisi mükelleflerinin yararlanacağı indirim tutarının, ticari, zirai veya mesleki faaliyet nedeniyle beyan edilen kazançların toplam gelir vergisi matrahı içerisindeki oranı dikkate alınmak suretiyle hesaplanan gelir vergisi esas alınarak tespit edileceği, söz konusu indirimden faydalanabilmek için; 1. indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş (Kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler bu şartın ihlali sayılmaz.) ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin kanuni süresinde ödenmiş olması (Her bir beyanname itibarıyla 250 Türk lirasına kadar yapılan eksik ödemeler bu şartın ihlali sayılmaz.) , 2. (1) numaralı bentte belirtilen süre içerisinde haklarında beyana tabi vergi türleri itibarıyla ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması (Yapılan tarhiyatların kesinleşmiş yargı kararlarıyla veya 213 sayılı Vergi Usul Kanununun uzlaşma ya da düzeltme hükümlerine göre tamamen ortadan kaldırılmış olması durumunda bu şart ihlal edilmiş sayılmaz.), 3. İndirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla vergi aslı (vergi cezaları dâhil) 1.000 Türk lirasının üzerinde vadesi geçmiş borcunun bulunmamasının şart olduğu hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Vergilendirme alanında muafiyet, istisna ve indirim hükümlerinin yorum yoluyla genişletilmesi veya daraltılmasının Anayasanın 73. maddesinde ifade edilen verginin yasallığı ilkesine aykırı düşeceği gibi kanunda yer alan bir kuralın, nitelikleri ve kuruluşları ona benzeyen fakat kanunda düzenlenmemiş olan diğer bir olaya uygulanması olan “kıyas”ın, vergi hukukunda uygulanmasının yasaklanmış olması karşısında, (0) matrahlı da olsa özel tüketim vergisi beyannamesini kanuni süresi içinde vermediği ihtilafsız olan davacı şirketin, 193 sayılı Kanun’un mükerrer 121. maddesinin açık hükmüne göre 2017 yılı kurumlar vergisi yönünden vergiye uyumlu mükelleflere tanınan %5 vergi indiriminden faydalanma koşullarını taşımadığı anlaşıldığından Vergi Mahkemesince yazılı gerekçeyle verilen karara yöneltilen istinaf isteminin reddine dair kararın bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının BOZULMASINA, 02/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)- KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın onanması gerektiği oyuyla karara katılmıyoruz.