Danıştay Kararı 3. Daire 2020/2071 E. 2023/853 K. 16.03.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/2071 E.  ,  2023/853 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/2071
Karar No : 2023/853

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLLERİ: Av. …, Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, 2003 yılında devraldığı S.S…. Kooperatifi … Ada … nolu Parsel taşınmazdaki hissesini, 2012 yılında … Otomotiv Karasör ve Beyaz Eşya Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne devretmesi sonucu elde ettiği değer artış kazancını kayıt ve beyan dışı bıraktığı yolundaki tespitleri içeren vergi inceleme raporuna dayanılarak salınan bir kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendinde öngörülen kural uyarınca kooperatif hissesinin devrinden elde edilen kazancın, değer artış kazancı olarak vergilendirilebileceğinin açık olduğu gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacının, 2012 yılında devre konu ettiği S.S. … Kooperatifi İstanbul İli, Tuzla İlçesi … … ada, … parsel sayılı taşınmazdaki hisselerine karşılık kendisine 2003 yılında tahsis yapıldığı ve bu tahsise binaen adına taşınmaz üzerinde 09/06/2004 tarihli yapı ruhsatı ile 13/08/2008 tarihli yapı kullanma izin belgesinin düzenlendiği görülmekte olup kooperatif ortağına bu sıfatı nedeniyle tahsis edilen taşınmazın elden çıkarılmasından doğan kazancın 193 sayılı Kanun’un mükerrer 80. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendi uyarınca ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazanç olarak değerlendirilmesine olanak bulunmadığı gibi tahsis tarihinden itibaren sekiz yıl sonra gerçekleştirilen satışın anılan maddenin 6. bendi uyarınca da vergiye konu edilemeyeceği açık olduğundan Mahkeme kararı kaldırıldıktan sonra tarhiyat kaldırılmıştır.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 16/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.