Danıştay Kararı 3. Daire 2020/2065 E. 2023/725 K. 09.03.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/2065 E.  ,  2023/725 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/2065
Karar No : 2023/725

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, … Elektrik Malzemeleri İmalat İnşaat Tekstil Nakliyat Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden alınamayan 2010 ve 2004 yıllarına ait muhtelif kamu alacağının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla düzenlenen … tarih ve 1 ila 5 takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu … tarih ve 1, 2, 3 takip numaralı ödeme emirlerinin içeriği borçların asıl borçlu nezdinde kesinleştiği idarece kanıtlanamadığından, sözü edilen ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı, 4 ve 5 sayılı ödeme emirlerinin içeriği borçlar için asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin 13/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, şirkete ilişkin malvarlığı araştırmasının da sonuçsuz kalmasıyla kesinleşen kamu alacaklarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık olmadığı gerekçesiyle 1 ila 3 takip numaralı ödeme emirleri iptal edilmiş, 4 ve 5 takip numaralı ödeme emirleri yönünden ise dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davalı idare istinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının dava konusu 2 takip numaralı ödeme emrinin 2, 3 ve 4. sırasındaki borçlara ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
Dava konusu … tarih ve 1 takip numaralı ödeme emri ile 2 takip numaralı ödeme emrinin 1. sırasındaki borçlar davacının ortaklıktan ayrıldığı 12/07/2010 tarihinden sonraki döneme ait olduğundan, 3 takip numaralı ödeme emri içeriği 2010 yılına ilişkin kurumlar vergisi, vergi ziyaı cezası ve fer’ileri ise ortaklıktan ayrıldıktan sonra doğduğundan, davacının söz konusu borçlardan sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle Mahkeme kararının sözü edilen borçlara ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen davalı idare istinaf başvurusu reddedilmiştir.
Dava konusu 4 takip numaralı ödeme emri içeriği 2010 yılına ilişkin kurumlar vergisi, vergi ziyaı cezası ve fer’ileri ile 5 takip numaralı ödeme emri içeriği 2010 yılının Temmuz dönemine ait katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ve fer’ileri davacı ortaklıktan ayrıldıktan sonra doğduğundan ve 5 takip numaralı ödeme emri içeriği özel usulsüzlük cezasından ise asıl borçlu şirkete ait defter ve belgelerin davacı ortaklıktan ayrıldıktan sonra incelemeye ibraz edilmemesi nedeniyle kesildiğinden sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle Mahkeme kararının 4 ve 5 takip numaralı ödeme emirleri yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra sözü edilen ödeme emirleri iptal edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dava konusu 3 takip numaralı ödeme emrinin dayanağı olan asıl borçlu şirket adına düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin asıl borçlu şirkete tebliğ edildiğini gösterir tebliğ alındısının dosyaya sunulmadığı, 4 takip numaralı ödeme emrinin dayanağı tarhiyatlara ilişkin asıl borçlu şirket adına düzenlenen ihbarnamenin 03/06/2015 tarihinde şirket kanuni temsilcisinin ikametgah adresinde tebliğ edildiği, … takip numaralı ödeme emri içeriği 2010 yılının Temmuz dönemine ait katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ve fer’ilerinden oluşan kamu alacağına ilişkin şirket adına düzenlenen ihbarnamelerin ise 25/12/2015 tarihinde kanuni temsilcinin ikametgah adresinde muhtara bırakılmak suretiyle tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklar Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları, 2.fıkrasında ise ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahısların devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden 1. fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulacağı, 3. fıkrasında ise amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahısların, amme alacağının ödenmesinden 1. fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulacağı kuralı getirilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 113. maddesinde zamanaşımı; süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak ifade edilmiş, 114. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında ise vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlıyarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanun’un 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri, vergilendirmeyle ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmühaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yoluyla tebliğ edileceği, 94. maddesinde, tebliğin mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde ise bunları idare edenlere veya temsilcilere yapılacağı, tüzel kişilerin mütaaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılmasının kafi olduğu, tebliğin, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur ya da müsdahdemlerinden birine yapılacağı, 102. maddesinde, tebliğ olunacak evrakı muhtevi zarfın posta idaresince muhatabına verileceği ve keyfiyetin muhatap ile posta memuru tarafından taahhüt ilmühaberine tarih ve imza konulmak suretiyle tespit olunacağı, muhatabın zarf üzerinde yazılı adresini değiştirmesinden dolayı bulunamamış olması halinde posta memurunun durumu zarf üzerine yazacağı ve mektubun posta idaresince derhal tebliği yaptıran daireye geri gönderileceği, bu işlemlerin komşulardan bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyetin taahhüt ilmühaberine yazılarak tarih ve imza vaz’edilmek ve hazır bulunanlara da imzalatılmak suretiyle tespit olunacağı, 103. maddesinde muhatabın adresi hiç bilinmezse, bilinen adresi yanlış veya değişmiş olur ve bu yüzden gönderilmiş olan mektup geri gelirse, başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa tebliğin ilanen yapılacağı kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz istemine konu edilen Vergi Dava Dairesi kararının; … tarih ve 1, 2 takip numaralı ödeme emirleri ile 5 takip numaralı ödeme emri içeriği özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun bulunmuştur.
Davacının, dava konusu 3 ve 4 takip numaralı ödeme emri ile 5 takip numaralı ödeme emri içeriği özel usulsüzlük cezası haricindeki kamu alacağıyla ilgili sorumluluğu değerlendirilirken borcun ait olduğu dönemdeki ortaklık sıfatı gözetilmeksizin borçların vade tarihinde ortaklık sıfatının bulunmadığından hareketle sorumlu tutulamayacağı sonucuna ulaşılması hukuka uygun düşmemişse de 3 takip numaralı ödeme emri içeriği borçlar için asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrinin tebliğ alındısı dosyaya sunulmadığından borçların usulüne uygun şekilde asıl borçlu şirket nezdinde kesinleştirildiği kanıtlanamamış olup şirket ortağından tahsil edilebilir aşamaya gelmeyen borçlar için davacı adına ortak sıfatıyla düzenlenen ödeme emri hukuka uygun düşmediğinden, Vergi Dava Dairesi kararının sözü edilen ödeme emrine ilişkin hüküm fıkrasında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
Dava konusu 4 takip numaralı ödeme emri ile 5 takip numaralı ödeme emri içeriği 2010 yılının Temmuz dönemine ait katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinden oluşan kamu alacağı için asıl borçlu adına düzenlenen ihbarnamelerin, şirketin bilinen adresinde tebliğinin mümkün olmaması durumunda ilanen tebliğ edilmesi gerekirken usule aykırı biçimde şirketin kanuni temsilcinin ikametgah adresinde tebliği yoluna gidildiğinden dolayısıyla 31/12/2015 tarihine kadar usulüne uygun şekilde tarh ve tebliğ edilmeyen sözü edilen ödeme emri içeriği borçlar tarh zamanaşımına uğradığından Vergi Dava Dairesinin ilgili hüküm fıkrası da sonucu itibarıyla hukuka uygun bulunmuştur.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının; … tarih ve 1 ile 2 takip numaralı ödeme emirleri ile 5 takip numaralı ödeme emri içeriği özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Kararın; 3 ve 4 takip numaralı ödeme emri ile 5 takip numaralı ödeme emri içeriği özel usulsüzlük cezası haricindeki kamu alacağına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 09/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.