Danıştay Kararı 3. Daire 2020/2036 E. 2023/794 K. 14.03.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/2036 E.  ,  2023/794 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/2036
Karar No : 2023/794

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Müdürlüğü

KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacının, 2014 yılında “…” plakalı … kodlu otobüsü işletme hakkı ile birlikte devretmek suretiyle elde ettiği gelirini kayıt ve beyan dışı bıraktığı yolundaki tespitleri içeren vergi inceleme raporuna dayanılarak adına 2014 yılı için re’sen salınan gelir vergisi ve tekerrür hükümleri gereğince artırılarak kesilen üç kat vergi ziyaı cezası ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının, … plakalı otobüsü …’a katma değer vergisi dâhil 65.750-TL, otobüs işletme hakkını ise katma değer vergisi dâhil 22.575-TL bedelle sattığı hususunun …’ın işletme defteri kayıtlarından tespit edildiği, … tarafından, devrin yasal prosedür gereği İETT’ye 10.000 bilet karşılığında gerçekleştirildiği, İETT devir hakkı ödemesinin İETT gişesine, otobüsün ödemesinin ise davacıya nakit olarak ödendiği, alışı noterde gerçekleştirdiği, bahse konu tutarlar dışında ödeme yapılmadığı, ilana “…” adlı internet alışveriş sitesi üzerinden ulaşıldığı yönünde beyanda bulunulduğu, vergi inceleme elemanınca, davacının anılan internet alışveriş sitesine araç satışları için 2010 ila 2016 yılları arasında birçok ilan verdiğinin tespit edildiği ancak söz konusu site ile yapılan yazışmada otobüs ile ilgili herhangi bir ilanın verilmediği hususunun belirlendiği, davacının incelemeye defter ve belgelerini ibraz etmemesi, alıcının da aracın gerçek satış bedelini belirtmemesinin satış bedelinin tespitini engelleme amacını taşıdığı, öte yandan, … Toplu Taşım Sanayi Ticaret Anonim Şirketinin 2014 yılı Bs bildiriminde davacının bu firmaya 331.811,00 TL tutarında satış yaptığının görüldüğü, davacının yıllık gelir vergisi beyannamesinde yurt içi satış tutarı ile anılan firmaya yapılan satış tutarının aynı olduğu, dolayısıyla davacının gelir vergisi beyannamesinde işletme hakkı devri bedelini beyan etmediğinin anlaşıldığı olayda, davacının “…” adresindeki diğer ilanlardan otobüsle birlikte satılan işletim hakkı bedellerinin 600.000,00 TL ila 1.950.000,00 TL arasında ve işletme hakkının yıllık getirisinin ortalama 300.000,00 TL tutarında olduğu hususunun inceleme raporundan saptandığı, bu durumda işletme hakkının yıllık getirisi de dikkate alındığında, bir işletme hakkının bedelsiz devredilmesi ticari icaplara uygun olmayacağından davacı tarafından işletme hakkının satıldığı ancak beyanlara yansıtılmadığı beyan edilmeyen söz konusu hasılat için re’sen takdir sebebinin oluştuğu sonucuna varıldığı, inceleme elemanınca, beyan dışı bırakılan dönem matrahı belirlenirken davacının defter ve belgelerini ibraz etmediği, alıcının da beyanını gizlediğinden bahisle “…” isimli internet ortamındaki alışveriş sitesindeki diğer ilanlardan işletim hakkı bedeli ve araç bedeli toplam ilan tutarlarının belirlenerek ortalamasının alındığı, tespit edilen 8 ilanın ortalamasının 1.171.250 TL olduğu, ilgili Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranları esas alınarak 2014 yılı emsal değerinin 847.669,68 TL olarak tespit edildiği, maliyet bedelini tespit etmek için İETT ile yapılan yazışmalar sonucu, davacının işletme hakkını herhangi birinden almadığı, doğrudan İETT’de çalışmaya başladığı, işletme hakkı kullandırma bedeline ilişkin bilgi verilmediği, ancak Özel Halk Otobüsleri Çalışma Yönergesinin 20. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca davacının 2004 yılında alırken ödediği 10.000 adet bilet tutarının endekslenmiş halinin satış yaptığı 2014 yılındaki maliyet bedeli olarak kabul edildiği ve bunun da …’ın İETT gişesine ödediği toplam 19.131,36 TL tutarında olduğu, bu tutar ile beyanlara yansıtılan otobüs satış bedelinin bulunan emsal değerden çıkarılması suretiyle işletme hakkı net tutarının 772.817,98 TL olarak tespit edildiği, matrahın bulunuş biçimi ve belirlenen matrahın Mahkemelerince uygun bulunduğu, davacının işletme hakkı satış bedeli için fatura düzenlemediği hususu davacı ve alıcı nezdindeki incelemeler sonucunda ortaya konulduğundan yapılan tarhiyatta ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık görülmediği, 2012 yılının Aralık dönemine ait olup 2014 yılı içerisinde kesinleşen vergi ziyaı cezasının tekerrüre esas alınamayacağı gerekçesiyle üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile özel usulsüzlük cezası yönünden dava reddedilmiş, vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmı ise kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacının 2010 ila 2016 yılları arasında “…” adresinde 26 adet araç satışına ilişkin ilan verdiğinin görüldüğü, aynı sitedeki diğer ilanlardan otobüsle birlikte satılan işletim hakkı bedellerinin 600.000,00 TL ile 1.950.000,00 TL ve işletme hakkının yıllık getirisinin ortalama 300.000,00 TL olduğunun anlaşıldığı, vergi inceleme elemanı tarafından matrah hesaplanırken “…” adresindeki ortalaması alınan ilanlar incelendiğinde, ilanlardaki işletme hakkıyla satılan otobüslerin işletme hakkına ilişkin güzergâhlarının farklı nitelik taşıdığı, bu durumun işletme hakkı satış bedelini doğrudan etkilediği, ayrıca dava konusu otobüsün 2005 model olduğu, ancak ilanlardaki otobüslerin modellerine ilişkin herhangi bir tespit ve bilginin yer almadığı, ilanlardan alınan ortalamada otobüs bedellerinin de yer aldığı, her ne kadar 2014 yılı için değerleme oranları esas alınarak bir hesaplama yapılmış ise de otobüslerin modellerinin yüksek olması durumunda 2014 yılı için bulunan ortalama değerden dava konusu otobüs değeri çıkarılsa dahi işletme hakkı satış bedelinin fazla çıkabileceği hususları göz önüne alındığında, matrahın bulunuş yönteminin gerçek matraha en yakın matrahı bulmaya yeterli olmadığı, yapılan incelemenin ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırma ve tespit etme amacına aykırı olarak eksik incelemeye dayalı olarak yapıldığından salınan tarhiyat ile kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle davacı istinaf başvurusu kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararının davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile özel usulsüzlük cezası kaldırılmış, vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına davalı idarece yöneltilen istinaf başvurusu bu nedenle reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmeyen davacı ile işletme hakkı ile birlikte otobüsünü devrettiği …’ın söz konusu hat bedelinin gerçek tutarlarını gizledikleri, dolayısıyla vergi inceleme elemanının “…” adlı internet sitesi ve İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile yaptığı yazışmalar neticesinde ulaştığı matrah farkı üzerinden 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesi hükümleri de göz önüne alınmak suretiyle yapılan tarhiyat ve kesilen cezalarda hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile Vergi Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 14/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
Davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda yer alan tespitlerden işletme hakkının satıldığının ancak beyanlara yansıtılmadığının anlaşıldığı, bir işletme hakkının bedelsiz devredilmesi ticari icaplara uygun olmayacağından, beyan edilmeyen söz konusu hasılat için re’sen takdir sebebinin bulunduğu olayda, matrahın bulunuş biçimi ve belirlenen matrah hukuka uygun olarak ortaya konulduğundan yapılan üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi tarhiyatı ile kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısımda hukuka aykırılık bulunmadığından, kararın söz konusu hüküm fıkralarının bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.