Danıştay Kararı 3. Daire 2020/1721 E. 2020/6136 K. 24.12.2020 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/1721 E.  ,  2020/6136 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/1721
Karar No : 2020/6136

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Prodüksiyon İnşaat ve Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, yasal süresinden sonra ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannameleri üzerine 2016 yılının Aralık ve 2017 yılının Ocak dönemleri için tahakkuk eden katma değer vergisi, hesaplanan gecikme faizi ile kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı hakkında herhangi bir inceleme yapılmadan ve kullandığı faturaların gerçek olup olmadığı somut tespitlerle ortaya konulmadan davalı idarenin baskısı altında verildiği anlaşılan düzeltme beyannameleri üzerine tahakkuk ettirilen katma değer vergisi ve hesaplanan gecikme faizi ile kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle vergi, gecikme faizi ve vergi ziyaı cezası kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacı tarafından ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannamelerine konu faturaları düzenleyen … Yapı Malzemeleri İnşaat Elektrik Alüminyum ve Cephe Sistemleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkındaki tespitlerden, düzenlediği faturaların gerçeği yansıtmadığı sonucuna ulaşılamayacağından yapılan tahakkuk ile kesilen cezada hukuka uygunluk bulunmadığı ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen iddalar kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden istinaf başvurusu belirtilen gerekçeyle reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı adına yapılan tahakkuklar ile kesilen cezaların hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY: Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, hakkında olumsuz tespitler bulunan … Yapı Malzemeleri İnşaat Elektrik Alüminyum ve Cephe Sistemleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden aldığı faturalara isabet eden katma değer vergisini düzeltme beyannamesi vererek beyanlarından çıkartması üzerine ihtirazi kaydın kabul edilmeyerek davacı adına dava konusu verginin tahakkuk ettirildiği, buna bağlı olarak gecikme faizi hesaplandığı ve süresinde sonra beyanname verildiğinden 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesi uyarınca %50 oranında vergi ziyaı cezasının kesildiği, anılan vergi ve cezaları; davacı hakkında herhangi bir inceleme yapılmadan ve kullandığı faturaların gerçek olup olmadığı somut tespitlerle ortaya konulmadan davalı idarenin baskısı altında verildiği gerekçesiyle kaldıran Mahkeme kararına yöneltilen istinaf isteminin; Vergi Dava Dairesince, davacı tarafından ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannamelerine konu faturaları düzenleyen … Yapı Malzemeleri İnşaat Elektrik Alüminyum ve Cephe Sistemleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkındaki tespitlerden düzenlediği faturaların gerçeği yansıtmadığı sonucuna ulaşılamayacağından yapılan tahakkuk ile kesilen cezada hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 19. maddesiyle değişik 45. maddesinin 2. fıkrasında, istinafın temyizin şekil ve usullerine tabi olduğu, 3. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar vereceği, karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı vereceği, 4. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vereceği, bu hâlde bölge idare mahkemesinin işin esası hakkında yeniden bir karar vereceği kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanunun yine 6545 sayılı Kanun’un 22. maddesiyle değişik 49. maddesinin 1. fıkrasında ise temyiz incelemesi sonunda Danıştay’ın; kararı hukuka uygun bulursa onayacağı, kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onayacağı hüküm altına alınmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı Kanun’un, istinafın, temyizin şekil ve usullerine tabi olduğu yolundaki düzenlemesini içeren 45. maddesinin 2. fıkrasının, istinaf başvurusuna konu olacak kararlara karşı yapılan kanun yolu başvurularında dilekçelerdeki hitap ve istekle bağlı kalınmaksızın dosyaların bölge idare mahkemelerine gönderileceği kuralına dair cümleyle tamamlanması ve fıkrada Kanun’un “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesine herhangi bir atıfta bulunulmamış olması karşısında, istinafın temyizin şekil ve usullerine tabi olacağı yolundaki kuralın, istinaf dilekçeleri ve bu dilekçeler üzerine Kanun’un 48. maddesine göre bölge idare mahkemelerince yapılacak işlemlerle ilgili olarak getirilmiş olduğunun kabulü gerekir. Başka bir ifadeyle, değinilen bu kuralın, Danıştay’ın temyiz incelemesi sonunda verdiği kararlarla ilgili 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin, istinaf incelemesi üzerine verilecek kararlar için de uygulama imkanı getirdiğinden söz edilemez.
Nitekim, istinaf başvuruları üzerine bölge idare mahkemelerince verilecek kararlara ilişkin 45. madde düzenlemesi ile temyiz incelemesi üzerine Danıştay tarafından verilecek kararlara ilişkin 49. madde düzenlemesi, 2577 sayılı Kanunda 6545 sayılı Kanunla eş zamanlı getirilmiş değişiklikler olup, Yasa koyucu tarafından 49. maddede, temyiz incelemesi üzerine verilecek onama ve bozma kararları bentler halinde ayrıntılı biçimde belirtilmişken, aynı Kanun’un 45. maddesinin 3. ve 4. fıkralarında istinaf başvuruları üzerine verilecek kararla ilgili olarak 49. maddeden farklı terimler ve usuller getirilmiş olması yukarıdaki görüşü doğrular mahiyettedir.
Belirtilen nedenlerle, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulması durumunda istinaf başvurusunun reddine; hukuka uygun bulmaması durumunda ise istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak işin esası hakkında yeniden bir karar verecek olan bölge idare mahkemelerince, istinaf incelemesine konu kararda sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemekle birlikte gerekçesinin hukuka uygun bulunmadığı hallerde, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek istinaf isteminin reddine karar verilemeyeceğinden, dava konusu tarhiyata ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun, kararın gerekçesi değiştirilerek reddi yolundaki Vergi Dava Dairesi kararında yargılama usulüne uygunluk görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne;
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. Maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 24/12/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.