Danıştay Kararı 3. Daire 2020/1239 E. 2022/5803 K. 29.12.2022 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/1239 E.  ,  2022/5803 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/1239
Karar No : 2022/5803

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Temizlik Enerji İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı tarafından Ocak 2018 dönemine ait katma değer vergisi, gelir (stopaj) vergisi ve fer’ilerinden oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla adına düzenlenen … tarih ve … ile … takip numaralı ödeme emirleri ile sözü edilen ödeme emirlerine yönelik olarak tahsil edilen gecikme zammının iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı tarafından ileri sürülen hususların, mahsup talebinin, Tuzla Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından reddine ilişkin işlemin hukuka uygun olup olmadığının irdelenmesini gerektirdiği, bu şekilde yapılacak bir hukuki değerlendirme ise ancak sözü edilen işleme karşı açılacak dava da yapılabileceğinden söz konusu iddiaların ödeme emrine karşı açılan davada “borcum yoktur” iddiası kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı sonucuna ulaşıldığı dolayısıyla beyan üzerine tahakkuk eden ve vadesinde ödenmeyen kamu alacaklarının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Uyuşmazlığın çözümü, davacının mahsup talebinin reddi üzerine dava açmaması sonucu düzenlenen ödeme emrine konu vergi borcunun “böyle bir borcun olmadığı” kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususuna bağlı olduğu, her ne kadar davacı tarafından 23/02/2018 tarihinde yapılan mahsup talebinin reddi üzerine dava açılmamış ise de 26/03/2018 tarihinde ikinci kez mahsup başvurusunda bulunulduğu, bu tarihten sonra çeşitli tarihlerde borcu olmadığına dair yazıların alındığı, akabinde 11/05/2018 tarihli dilekçe ile mahsup taleplerinin yerine getirilmemesi nedeniyle dava açılabilmesi amacıyla söz konusu borçlara ilişkin ödeme emri tebliğinin talep edilmesi sonucunda 15/05/2018 tarihinde dava konusu ödeme emirlerinin tebliği üzerine 16/05/2018 tarihinde gecikme zammı da dahil olmak üzere borçların ödendiği, ardından da davacının ikinci talebine istinaden tesis edilen Tuzla Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı mahsup talebinin reddi işleminin davacıya tebliğ edildiğinin anlaşıldığı olayda davacının taraf olduğu ihalenin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 23. maddesinin 16. fıkrasına dayanılarak iptal edilmesi sebebiyle davacının ödemiş olduğu 540.848,30-TL damga vergisi ile 324.623,08-TL ihale karar pulu alacağı olduğu hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, anılan madde hükmünden, “yükleniciden tahsil edilen, ihale kararı ve sözleşmeye ilişkin damga vergisi ve varsa noter harçları ile değerli kağıt bedellerinin, beyanname ile beyan edilerek ödenmesi gereken hallerde iade için bu alacakların vergi dairesine ödenmiş olması şartı” aranacak olup Tuzla Belediye Başkanlığınca süresinde beyan edilerek Tuzla Vergi Dairesi Müdürlüğüne ödenen söz konusu damga vergisi ve karar pulu bedelinin, ilgili Belediye’ce vergi dairesine ödeme şeklinin “kayden” olmasının, bu alacağın davacıya iadesine engel bir durum oluşturduğundan söz edilemeyeceğinden davacının ödeme emrine konu borçların tahakkukundan önce davalı idareden alacaklı olduğu ve iade tutarının vergi borcunu karşılayacak miktarda bulunduğu, yine davacı tarafından süresinde mahsup talep edildiği dikkate alındığında, olayın “böyle bir borcun olmadığı” kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığından, davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde ve tahsil edilen gecikme zammında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra ödeme emirleri ve gecikme zammı iptal edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı şirket ile Tuzla Belediye Başkanlığı arasındaki sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle ortaya çıkan damga vergisi alacağının ödeme emirleri içeriği Ocak 2018 dönemine ait katma değer vergisi, gelir (stopaj) vergisi ve fer’ilerinden oluşan kamu alacağına mahsup edilmesinin talep edildiği, söz konusu talebin Gelir İdaresi Başkanlığının görüşü doğrultusunda reddedildiği, davacının ilgili borçlarını süresinden sonra çek karşılığında ihtirazi kayıtla ödediği, mükellefin alacağının Tuzla Belediye Başkanlığı tarafından ödendiği, bu husus dikkate alınmaksızın karar verildiği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı şirket ile Tuzla Belediye Başkanlığı arasında imzalanan Çöp Toplama Nakil ve Kent Temizliği Hizmet Alımı Sözleşmesinin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin geçici 23. maddesinin 16. fıkrası uyarınca feshedildiği, davacı tarafından söz konusu sözleşmeye ait 540.848,30-TL damga vergisi ile 324.623,08-TL ihale karar pulunun Tuzla Belediye Başkanlığından iadesinin talep edildiği, anılan Belediye Başkanlığınca sözü edilen damga vergisi ve ihale karar pulunun ilgili döneme ait muhtasar beyanname ile vergi dairesine ödendiği, Tuzla Vergi Dairesi Müdürlüğünden iade isteminde bulunulması gerektiği bildirilerek iade talebinin reddedilmesi sonrasında Tuzla Vergi Dairesi Müdürlüğüne başvurularak toplam 865.471,38-TL iade alacağının mükellefi olduğu Ümraniye Vergi Dairesi Müdürlüğüne beyan edilen ve aynı aynı zamanda dava konusu ödeme emirleri içeriği amme alacaklarına mahsubunun talep edildiği ancak Tuzla Belediye Başkanlığınca vergi dairesine kayden ödeme yapıldığı, nakden bir ödeme yapılmadığı, iadenin Tuzla Belediye Başkanlığı tarafından yapılması gerektiğinden bahisle mahsuben iade talebinin reddedilmesi üzerine Ümraniye Vergi Dairesi Müdürlüğünce dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği, davacı tarafından gecikme zammı da dahil olmak üzere ihtirazi kayıtla ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Öte yandan, Tuzla Belediye Başkanlığının, Tuzla Vergi Dairesi Müdürlüğüne hitaplı … tarih ve … sayılı yazısında, davacı şirkete 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 23.maddesinin 16 fıkrası gereği ödeme yapıldığı, ödemeye dair 05/06/2018 ve 20/06/2018 tarihli dekontların yazı ekinde sunulduğu ve ödenen tutarın Belediye’nin vergi borçlarından mahsup edilmesinin talep edildiği görülmüştür.
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında 37. maddesinde, amme alacağının hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödeneceği, ödeme müddetinin son gününün amme alacağının vadesi günü olduğu, 51. maddesinde, amme alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için ayrı ayrı maddede belirtilen oranda gecikme zammı uygulanacağı, 52. maddesinde de gecikme zammının önceden borçluya bildirilmesinin gerekmediği hükümlerine yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un 54. maddesinde, ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının tahsil dairesince cebren tahsil olunacağı, 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere onbeş gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir “ödeme emri” ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde dava açabileceği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlık konusu olayda, ödeme emrine itiraz sebeplerinden herhangi birinin bulunmadığı dikkate alındığında, davacı tarafından ihtirazi kayıt olmaksızın verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden ve vadesinde ödenmediği sabit olan kamu alacağının tahsili amacıyla adına ödeme emirleri düzenlenmesinde ve söz konusu vergi borçları nedeniyle gecikme zammı hesaplanmasında hukuka aykırılık görülmediğinden yazılı gerekçeyle dava konusu ödeme emirlerinin ve gecikme zammının iptaline dair Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının BOZULMASINA, 29/12/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 51. maddesinde gecikme zammının mahiyeti ve hesaplanma yöntemi düzenlenmiş olup buna göre amme alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vade bitim tarihinden itibaren maddede gösterilen oranda gecikme zammı tatbik olunacaktır.
Ödeme emrine konu kamu alacağının beyan üzerine tahakkuk ettiği ve vadesinde ödenmemesi üzerine tahsili amacıyla davacı şirket adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmamakla birlikte mahsubun da bir ödeme şekli olduğu ve davalı idareye müracaat tarihi itibarıyla davacının idare uhdesinde alacağının var olduğu dikkate alındığında takibata konu borca vade tarihinden, mahsup talebine ilişkin başvuru tarihine kadar geçen süre için gecikme zammı uygulanmasında hukuka aykırılık, fazlasında ise hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığından dolayısıyla Vergi Dava Dairesi kararının bu kısmında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz isteminin değinilen kısım bakımından reddi gerektiği oyuyla Daire Kararına bu yönden katılmıyoruz.