Danıştay Kararı 3. Daire 2020/1070 E. 2020/6139 K. 24.12.2020 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/1070 E.  ,  2020/6139 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/1070
Karar No : 2020/6139

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) …
2- (DAVALI) … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma hükümlerine uyularak verilen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İnşaat taahhüt işiyle iştigal eden davacı adına, kayıtlarına intikal ettirdiği sahte faturalar maliyetlerden çıkarılmak ve faaliyet gösterilen sektördeki kârlılık oranı dikkate alınmak suretiyle belirlenen matrah farkı üzerinden 2006 yılı için re’sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi, aynı yılın tüm dönemleri için re’sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı geçici vergi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Üçüncü Dairesince Vergi Mahkemesi kararının, tarhiyatın kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının bozulması üzerine söz konusu bozma hükmüne uyulmak suretiyle … Metal İnşaat Makina Elektrik Mühendislik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi (Tasfiye Halinde … Değerli Madenler Metal İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi) ile … Taşımacılık Gıda İnşaat Kırtasiye Metal Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkındaki saptamaların düzenledikleri faturaların gerçeği yansıtmadığını gösterdiğinden yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık görülmediği ancak mahsup dönemi geçen geçici verginin aranmayacağı gerekçesiyle üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ve geçici vergi üzerinden hesaplanarak kesilen üç kat vergi ziyaı cezası yönünden dava reddedilmiş, geçici vergi ise kaldırılmıştır.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
Davacı tarafından, faturalarını kullandıkları şirketlerin vergi ödevlerini yerine getirdirdikleri, beyannamelerini süresinde verdikleri ve vergi idaresince de bu beyannamelerin kabul edidiği, ödemelerin banka vasıtasıyla yapıldığı, sahte fatura düzenleme nedeniyle düzenlenen vergi tekniği raporlarının kendilerine tebliğ edilmediği, inceleme raporunun eksik incelemeye dayalı olduğu ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
Davalı idare tarafından, dava konusu tarhiyatı içeren ihbarnamede geçici verginin tahakkuk ettirilmeyeceğinin belirtildiği ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ: Davacı temyiz isteminin kabulü ile davalı temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
İnşaat taahhüt işiyle iştigal eden davacı adına, kayıtlarına intikal ettirdiği sahte faturalar maliyetlerden çıkarılmak ve faaliyet gösterilen sektördeki kârlılık oranı dikkate alınmak suretiyle belirlenen matrah farkı üzerinden 2006 yılı için re’sen üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi, ile aynı yılın tüm dönemleri için re’sen üç kat vergi ziyaı cezalı geçici vergi salındığı ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesildiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici vergiye ilişkin mükerrer 120. maddesinin 4. fıkrasında; geçici verginin %10’u aşan tutarda eksik beyan edildiğinin saptanması halinde eksik beyan edilen bu kısım için ceza tahsil edileceği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz istemlerine konu yapılan Vergi Mahkemesi kararının; geçici verginin bir katı tutarındaki vergi ziyaı cezası yönünden davanın reddi ile geçici verginin kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkraları aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun bulunmuştur.
Mahkeme kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde, mahkemelerce bozmaya ilişkin kararlar üzerine yeniden verilen kararlara karşı yapılan temyiz başvurularının, bozma kararındaki esaslara uyulup uyulmadığı yönünden incelenebileceği, davacı temyiz istemine konu yapılan kararın; üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının Danıştay Üçüncü Dairesinin 08/06/2016 tarih ve E:2016/7380, K:2016/4247 ile 28/03/2018 tarih ve E:2017/1140, K:2018/1676 sayılı kararlarındaki esaslar doğrultusunda verildiği anlaşıldığından temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler sözü edilen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Yukarıda sözü edilen 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici vergiye ilişkin mükerrer 120. maddesinin 4. fıkrasına göre; kesinleşmekle birlikte mahsup dönemi geçmiş olması nedeniyle terkin edilmesi gereken geçici vergi üzerinden ceza tahsil edilmesi zorunlu ise de geçici verginin yıllık vergiye mahsuben peşin alınan bir vergi olması ve bu vergi nedeniyle yol açılan vergi kaybından dolayı bir kat vergi ziyaı cezası uygulanması gerektiğinden, Vergi Mahkemesi kararının, vergi ziyaı cezasının, geçici verginin bir katı tutarını aşan kısmı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacı temyiz isteminin kısmen reddine;
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile geçici vergi üzerinden hesaplanarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezası yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Davacı temyiz isteminin kısmın kabulüne,
4. Kararın; vergi ziyaı cezasının, geçici verginin bir katı tutarını aşan kısmı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
5. Davalı idare temyiz isteminin reddine,
6. Kararın; geçici verginin kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
7. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına,
8. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
9. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
10. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 24/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.