Danıştay Kararı 3. Daire 2019/7381 E. 2020/4410 K. 03.11.2020 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2019/7381 E.  ,  2020/4410 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/7381
Karar No : 2020/4410

Kararın Düzeltilmesini İsteyen: … Vergi Dairesi Başkanlığı
Vekilleri : Av. …-Av. …
Karşı Taraf: ..
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Danıştay Üçüncü Dairesinin 18/04/2019 tarih ve E:2016/13946, K:2019/2698 sayılı kararının; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendi gereğince özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için gerekli şartların oluştuğu, söz konusu cezanın kesilme amacını etkisiz kılacak bir değerlendirme hukukun etkinliğini azaltabileceği ve kuralın uygulanmamasına neden olacağı ileri sürülerek düzeltilmesi istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi: Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Danıştay dava daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararların düzeltilebilmesi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinde yazılı sebeplerden birinin bulunması halinde mümkün olup, kararın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen sebepler bunlardan hiçbirine uymadığından istemin reddine, 03/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X)-KARŞI OY :

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendinde, verilmesi ve alınması icabeden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağlardan farklı meblağlara yer verilmesi halinde, bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine özel usulsüzlük cezası kesileceği hüküm altına alınmıştır. Bu düzenleme uyarınca, belge vermeme ve almama eylemleri iki ayrı özel usulsüzlük eylemi olup, bu eylemlerden birini yapana özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için, diğer eylemi yapanın tespiti gerekmemektedir.
Cezai yaptırıma bağlanan bir fiilin tüm unsurlarıyla gerçekleştiğinin usulüne uygun olarak tespiti üzerine karşılığı olan cezanın uygulanması yasal bir zorunluluk olup kamuya karşı işlenen suçlar kapsamında bulunan bu nevi suçlar üzerindeki caydırıcı etkisininde diğer suçlarda olduğu gibi ancak uygulanmakla sonuç doğurabileceğini kabul etmek gerekir.
Öte yandan, yasal düzenlemelerle suç sayılan eylemlerin karşılıksız kalması halinde toplumsal adalet duygusunun zedelenebileceği gibi hukukun etkinliğinin azalmasına, kanun hükümlerinin askıya alınmasına ve böylece kuralın bertaraf edilmesine neden olacağı da açıktır.
Olayda, vergi inceleme raporunda davacının akaryakıt alım satım faaliyeti somut bir şekilde tespit edildiğinden özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için 213 sayılı Kanun’un 353. maddesinde öngörülen tüm unsurlar gerçekleşmiş olduğundan kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ile Daire kararı kaldırıldıktan sonra temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği oyuyla Karara katılmıyorum.