Danıştay Kararı 3. Daire 2019/7142 E. 2020/3442 K. 01.10.2020 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2019/7142 E.  ,  2020/3442 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/7142
Karar No : 2020/3442

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU :Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma hükmü uyarınca davayı yeniden inceleyen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2014 yılının muhtelif dönemlere ilişkin gelir (stopaj) vergisi, katma değer vergisi, ve vergi ziyaı cezasından oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … ve … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emirleri içeriği tarhiyatın nedeni olan, ikamet amaçlı olmayan binaların inşaatı işi nedeniyle davacı adına tesis edilen mükellefiyetle ilgili olarak davalı idareye ibraz edilen belgeler üzerindeki imzaların davacıya ait olup olmadığının tespiti gerektiğinden, Mahkemelerinin ara kararları ile davacının dava tarihinden önce resmi kurumlara (… Bankası, … Bankası, …bank, …bank, … Noterliği, … Kaymakamlığı) verdiği ve imzasının bulunduğu mukayeseye elverişli belgeler getirtilerek, davalı idareden de davacı adına mükellefiyet tesisine esas alınan bilgi ve belgelerin asılları istenilmek suretiyle idarece dosyaya sunulan … tarihli yoklama fişi, 01/03/2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesi, … sıra numaralı elektronik beyanname aracılık ve sorumluluk sözleşmesi asılları ile 01/03/2014 tarihli işe başlama bildiriminin fotokopisi olmak üzere tüm bilgi ve belgelerde bulunan imzalar ile Mahkemelerinin E:… numaralı dosyasında davacıdan istiktap usulüyle alınan imza örneklerinin kıyaslandığı bilirkişi raporuna göre, her ne kadar işe başlama bildirimi ve diğer bazı belgelerde bulunan imzaların davacının el ürünü olmadığı anlaşılmış ise de … tarihli yoklama fişi ile … tarih ve … yevmiye numaralı imza beyannamesinde bulunan imzaların davacının el ürünü olduğunun anlaşıldığı, anılan yoklama fişinde davacının kimlik bilgileri, yoklama tespit konusu (işe başlama), faaliyetin türü, iş yeri kira sözleşmesine yönelik kiranın aylık ve yıllık tutarları ve diğer hususların açık şekilde yer almasına rağmen anılan yoklama fişinin herhangi bir ihtirazi şerh konulmaksızın davacı tarafından imzalandığı, davacının katılan sıfatıyla yer aldığı ceza yargılamasında da yoklama fişindeki imzanın kendisine ait olduğunun açıkça ikrar edilmiş olduğu, ayrıca bilirkişi raporuna karşı da davacı tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığı hususları göz önüne alındığında, söz konusu ticari faaliyetin davacının isteği ve bilgisi dışında gerçekleştirilmiş olduğunun kabulü hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, söz konusu ticari faaliyetin davacının bilgisi doğrultusunda gerçekleştirildiği sonucuna ulaşılarak davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Kimlik bilgileri kullanılmak suretiyle hakkında işlemler yapıldığı, söz konusu tarihlerde SSK’lı olarak çalıştığı, davalı kuruma verilen beyannamelerin kendisi tarafından verilmediği gibi verilmesi konusunda da hiç kimseyi yetkilendirmediğinin bilirkişi raporu ile ortaya konduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından internet üzerinden verilen e-beyannameler üzerine tahakkuk eden borç ödenmediğinden düzenlenen ödeme emirlerinin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca …-TL maktu harç alınmasına,
4.Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5.2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 01/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.