Danıştay Kararı 3. Daire 2019/6979 E. 2020/3817 K. 15.10.2020 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2019/6979 E.  ,  2020/3817 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/6979
Karar No : 2020/3817

TEMYİZ EDEN (DAVALI): …
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ: …

İSTEMİN KONUSU: Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararı uyarınca davayı yeniden inceleyen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, … Anonim Şirketi’nden alınamayan 2010 yılının Mayıs dönemine ait gelir (stopaj) vergisinin tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen 12/06/2013 tarih ve … ila … ve 2010 yılının Ocak dönemine ait gelir (stopaj) vergisini içeren ve ortak sıfatıyla düzenlenen … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emirleri düzenlenmeden önce, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediğinin belirlenmesi amacıyla Mahkemelerince verilen ara kararları üzerine davalı idarece dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrinin şirketin iş yeri adresinde tebliğe çıkarıldığı, muhatabın adresten taşındığının komşusu tarafından sözlü beyanı üzerine muhtar tasdiki ile evrakın merciine iade edildiği hususunun 10/08/2010 tarihinde tebliğ evrakına şerh edildiği ve 13/12/2010 tarihinde ilanen tebliğ yoluna gidildiği, ancak ödeme emrinin şirketin iş yeri adresinde tebliğ yapılamamasına yönelik herhangi bir adres tespit tutanağı düzenlenmediği, dolayısıyla ilanen tebliğ şartlarının oluşmadığı, öte yandan söz konusu ödeme emrinin dava konusu ödeme emirlerinin tanzim ve tebliğ edilmesinden ve dava açılmasından sonra 15/11/2013 tarihinde tebliğ edildiği görüldüğünden, kamu alacağının usulüne uygun olarak kesinleştiğinden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle ödeme emirleri iptal edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Asıl borçlu şirketin bilinen adreslerine tebligat yapılmaya çalışılmasına rağmen yapılamadığı için ilanen tebligat yoluna gidildiği, davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun tebliğ edilmediği, dava konusu alacağın şirketçe ödenmiş olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının ONANMASINA,
3. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
4.2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 15/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.