Danıştay Kararı 3. Daire 2019/658 E. 2022/287 K. 01.02.2022 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2019/658 E.  ,  2022/287 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/658
Karar No : 2022/287

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı/…

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu … İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden alınamayan 2008 ve 2009 yıllarına ait muhtelif kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emri içeriğinin, asıl borçlu şirket hakkında 2008 yılında sahte fatura kullandığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporlarına dayanılarak adına tarh ve tahakkuk eden kamu alacaklarına ilişkin olduğu, davacının ise 22/04/2009 ila 06/10/2010 tarihleri arasında kanuni temsilci sıfatının bulunduğu anlaşılan olayda davacının sorumluluk döneminde gerçekleşmeyen sahte fatura kullanma fiilinden sorumlu tutulmayacağı gerekçesiyle ödeme emri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Her ne kadar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun mükerrer 35. maddesi ve bu maddeye 5766 sayılı Kanunla eklenen 4. fıkra uyarınca amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda kanuni temsilci veya teşekkülü idare edenlerin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahısların, amme alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulacakları yolundaki düzenleme Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş ise de iptal kararının yayımlandığı 03/04/2015 tarihinde önceki dönemleri kapsamadığı, şirketin mal varlığının borcu karşılayacak kadar olmadığının saptanması üzerine davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Kanuni temsilci olmadığı dönemlere isabet eden vergi borçlarından sorumlu tutulamayacağı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA, 01/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.