Danıştay Kararı 3. Daire 2019/6059 E. 2020/4655 K. 17.11.2020 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2019/6059 E.  ,  2020/4655 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/6059
Karar No : 2020/4655

Kararın Düzeltilmesini İsteyen: …

Karşı Taraf : …Vergi Dairesi Müdürlüğü/ISPARTA

İstemin Özeti : Davacı adına, muhasebeciliğini yaptığı …’ın komisyon karşılığı sahte fatura düzenleme fiili nedeniyle müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulması gerektiği yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2012 yılının Ocak-Mart, Nisan-Haziran ve Temmuz-Eylül dönemlerine ait geçici üzerinden kesilen bir kat vergi ziyaı cezasını; davacının, defter veya matbaa bilgileri bulunan belgelere ilişkin olarak veyahut imzaladığı beyannamelerin veya mali tabloların defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmadığına dair bir tespit yapılmadan, genel tebliğe dayanılarak mükellefin miktar veya tutar itibariyle, işletmenin faaliyet konusu veya iş hacmiyle mütenasip olmayan belgeler düzenlediğinden bahisle, sorumluluğuna gidilmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle kaldıran … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararını; anılan mükellef hakkında komisyon karşılığı sahte fatura tanzim ettiği yolunda vergi tekniği raporu düzenlendiği, beyannamelerin verilmesinden dolayı meslek mensubunun sorumluluğunun bulunduğu, gerçekte herhangi bir mal veya hizmet alım satımına dayanmayan işlemleri gerçek bir ticari faaliyetmiş gibi göstererek beyanname düzenlenmesinin 213 sayılı Kanun’un mükerrer 227. maddesinde yer alan sorumluluk kapsamına girdiği dikkate alındığında davacının adı geçen şahsın vergi kaybına yol açan ve 359. madde kapsamındaki sahte fatura kullanma eylemine iştirak ettiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle bozan Danıştay Üçüncü Dairesinin 15/04/2019 tarih ve E:2016/12860, K:2019/2583 sayılı kararının; söz konusu mükellefin beyannamelerini vermesinden dolayı iştirak nedeniyle ceza kesilemeyeceği, sahte fatura düzenleme fiiline iştirak ettiğinin somut olarak ortaya konulamadığı ileri sürülerek düzeltilmesi istenmiştir.

Savunmanın Özeti :Kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

Tetkik Hakimi :…
Düşüncesi :Davalı idarenin ceza kesilmesine dayanak olarak aldığı 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 227.maddesi ile 3568 sayılı Kanun’un 4. maddesi uyarınca çıkarılan 4 sıra no’lu Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğ meslek mensuplarının müşterek ve müteselsil sorumluluğunu düzenlediği dikkate alındığında davacı adına iştirak hükümlerine göre ceza kesilmesinde hukuku uygunluk bulunmadığından, kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ile davalı idare temyiz isteminin bu gerekçeyle reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince kararın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen sebepler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi hükmüne uygun bulunduğundan, kararın düzeltilmesi isteminin kabulüne ve Danıştay Üçüncü Dairesinin 15/04/2019 tarih ve E:2016/12860, K:2019/2583 sayılı kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra temyiz istemi yeniden incelenerek işin gereği görüşülüp düşünüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde,iptal davalarının, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olduğu kural altına alınmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun ”Ceza İhbarnamesi” başlıklı 366. maddesinde, kesilen vergi cezalarının ilgililere ceza ihbarnamesi ile tebliğ olunacağı, ceza ihbarnamelerinde ihbarnamenin sıra numarası, tanzim tarihi, ilgililerin soyadı, adı ve unvanı, varsa mükellef numarası (mükellef hesap numarası), ilgilinin açık adresi, kanunun madde ve fıkra numaraları gösterilmek ve mevcut deliller bildirmek suretiyle olayın izahı, olayın ilgili bulunduğu vergilendirme veya hesap dönemi, varsa cezanın ilgili bulunduğu vergiye ait ihbarnamenin tarih ve numarası, varsa tekerrür ve içtima durumu, vergi cezasının hesabı ve miktarı, vergi mahkemesinde dava açma süresine ilişkin bilgilerin yer alması gerektiği 344. maddesinin birinci fıkrasında ise 341. maddede yazılı hallerde vergi ziyaına sebebiyet verildiği takdirde, mükellef veya sorumlu hakkında ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesileceği, ikinci fıkrasında ise vergi ziyaına 359. maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde bu cezanın üç kat, bu fiillere iştirak edenlere ise bir kat olarak uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir.
3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun serbest muhasebeci, serbest muhasebeci ve mali müşavirler ile yeminli mali müşavirlere vermiş olduğu yetkiye ilişkin mali sorumluluğu düzenleyen 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 227. maddesinde; Maliye Bakanlığının; vergi beyannamelerinin 3568 sayılı Kanun’a göre yetki almış serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavirler tarafından da imzalanması mecburiyetini getirmeye, bu mecburiyeti beyanname çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya, bu uygulamalara ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu belirtilmiş, aynı maddede beyannameyi imzalayan veya tasdik raporunu düzenleyen meslek mensuplarının, imzaladıkları beyannamelerde veya düzenledikleri tasdik raporlarında yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza ve gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı düzenlenmiştir.
Dava konusu olayda, davacı adına düzenlenen ceza ihbarnamesinde kesilen cezanın nedeni bölümünde “213 sayılı Kanun’un 344.maddesine göre vergi ziyaına 359.maddede yazılı hallerde sebebiyet verilmesi (iştirak, müşterisi… adına, vergi müfettişi …’ca düzenlenen vergi inceleme raporuna göre mükellef ile birlikte sorumlu tutulmanız öngörüldüğünden kesilen cezadır) yazıldığı, sözü edilen cezanın dayanağı olan vergi inceleme raporu ile … hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporunda ise davacının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 227. maddesi ile 3568 sayılı Kanun’un 4. maddesi uyarınca çıkarılan 4 sıra no’lu Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğ uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulduğu anlaşılmış olup cezanın dayanağı hususunda duraksama oluştuğundan, sebep unsuru açısından hukuka uygun düşmeyen dava konusu vergi ziyaı cezasını kaldıran Vergi Mahkemesi kararında sonucu itibariyle hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddine, 17/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.