Danıştay Kararı 3. Daire 2019/5425 E. 2022/229 K. 31.01.2022 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2019/5425 E.  ,  2022/229 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/5425
Karar No : 2022/229

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) :…
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :…. Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu …Tekstil ve Sanayi Ürünleri İç ve Dış Ticaret Anonim Şirketi’nden alınamayan 2005, 2008 ila 2011 yıllarına ait muhtelif kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen …tarih ve …ile …takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının kanuni temsilcisi olduğu şirketin 10/03/2011 tarihinde alınan genel kurul kararında davacıya kanuni temsilcilik görevi verilmediği ve bu durumun 01/04/2011 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiğinin anlaşıldığı olayda, asıl borçlu şirketin tüm vergi borçlarının 07/01/2015 tarihli başvuruya istinaden 6552 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılması sonucu yeni bir hukuki durum ortaya çıkmış olup yapılandırma sırasında borçlu şirketin kanuni temsilcisi olmayan davacının söz konusu borçlar nedeniyle sorumlu tutularak adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu ödeme emirleri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İstinaf başvurularının reddine dair kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Asıl borçlu şirketin tüm vergi borçları 2015 yılında yapılandırıldığından yeni bir hukuki durum oluştuğu ve kendisinin ilgili dönemde kanuni temsilci olmaması nedeniyle söz konusu borçtan sorumlu tutulamayacağı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 31/01/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.