Danıştay Kararı 3. Daire 2019/5201 E. 2020/4421 K. 03.11.2020 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2019/5201 E.  ,  2020/4421 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/5201
Karar No : 2020/4421

TEMYİZ EDENLER : 1-(DAVALI) … Vergi Dairesi Müdürlüğü …
VEKİLİ : Av. …

2- (DAVACI) … İnşaat Elektrik Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararına uyularak verilen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, alımlarının bir kısmının sahte faturalarla belgelendirmesi nedeniyle sözü edilen faturalara konu indirimlerin reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca 2010 yılının Aralık dönemi ve 2011 yılının Mart ila Mayıs ve Ağustos dönemleri için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının faturalarını kayıtlarına aldığı … hakkındaki saptamalar düzenlediği faturaların sahte olduğunu kanıtlayıcı mahiyette olduğundan yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, somut tespit olmaksızın, hesap dönemi kapandıktan sonra düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak özel usulsüzlük cezası kesilmesinin 213 sayılı Kanun’un getiriliş amacına uygun düşmediği gerekçesiyle tarhiyat yönünden dava reddedilmiş, özel usulsüzlük cezası ise kaldırılmıştır.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davalı idare tarafından, uyuşmazlık konusu dönemde davacının yaptığı alımlara ilişkin kanunen kabul edilebilir belge almadığı, bunun yerine alışlarını sahte faturalarla belgelendirdiği saptandığından kesilen özel usulsüzlük cezasının hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
Davacı tarafından, uyuşmazlık konusu faturaların gerçek bir alım satıma dayandığı, eksik inceleme yapıldığı, alım yaptığı mükellefle ilgili birbiriyle çelişkili mahkeme kararları bulunduğu, tarhiyatın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI: Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı adına, alımlarının bir kısmının sahte faturalarla belgelendirdiği yolundaki tespitleri içeren vergi inceleme raporuna istinaden yeniden düzenlenen beyan tablosu uyarınca 2010 yılının Aralık dönemi ve 2011 yılının Mart ila Mayıs ve Ağustos dönemleri için bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi salındığı ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendi gereğince özel usulsüzlük cezası kesildiği anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrasında verilmesi ve alınması icap eden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine, her bir belge için bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceği, aynı Kanunun 374. maddesinde de, 353. madde uyarınca kesilecek (özel) usülsüzlük cezasında, usulsüzlüğün yapıldığı yılı takip eden yılın birinci gününden itibaren 5 yıl geçtikten sonra ceza kesilemeyeceği hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Mahkeme kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde, mahkemelerce bozmaya ilişkin kararlar üzerine yeniden verilen kararlara karşı yapılan temyiz başvuruları, bozma kararındaki esaslara uyulup uyulmadığı yönünden incelenebilecek olup davacı tarafından temyiz istemine konu edilen kararın bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının Danıştay Üçüncü Dairesinin 22/02/2018 tarih ve E:2016/4089, K:2018/856 sayılı kararındaki esaslar doğrultusunda verildiği anlaşıldığından davacı temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, sözü edilen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Yukarıda yer alan düzenlemelerin temel amacı, vergi mükelleflerine yüklenen ödevlerin tam ve zamanında yerine getirilmesini sağlamak ve vergi kaçak ve kayıplarını önlemek suretiyle vatandaşlar arasında vergi adaletini gerçekleştirmek olduğundan, maddede yazılı olduğu biçimde unsurları oluşmuş bir eylem hakkında mevzuatta karşılığı olan yaptırımın uygulanması gerekmekte olup, bu amacı etkisiz kılacak bir değerlendirmenin hukukun etkinliğini azaltacağı ve Kanunun uygulanmaması sonucunu doğuracağı açıktır.
Bu durumda, belge düzenlenmesini veya alınmasını gerektiren bir işlemde, belge verilmediğinin veya alınmadığının açıkça tespit edilmesi halinde zamanaşımı süresi içinde özel usulsüzlük cezası kesilebileceğinin kabulü gerekmekle birlikte emtia alımlarının sahte faturalarla belgelendirilmesi, sözü edilen yasal düzenlemede özel usulsüzlük cezası kesilmesi gereken eylemler arasında gösterilmediği için kesilen ceza maddenin öngörülüş amacına uygun düşmediğinden yazılı gerekçeyle özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacı temyiz isteminin reddine,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: …sayılı kararının, tarhiyat yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Kararın; özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen davalı idare TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
4. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına,
5. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 03/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.