Danıştay Kararı 3. Daire 2019/3750 E. 2020/4732 K. 24.11.2020 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2019/3750 E.  ,  2020/4732 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/3750
Karar No : 2020/4732

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
KARŞI TARAF (DAVALI) : …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararı uyarınca davayı yeniden inceleyen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, … Petrol Ürünleri Nakliye İnşaat Limited Şirketinden alınamayan 2007 yılına ait kurumlar vergisi vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinin tahsili amacıyla ortak sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın borcun ödenmediği ve kamu alacağının şirketten tahsil edilemeyeceğinin ortaya konulduğu, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 35. maddesine 06/06/2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 5766 sayılı Kanun’la eklenen fıkra hükmü ile limited şirket ortağının şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahısların devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulacaklarının öngörüldüğü, dolayısıyla limited şirket ortakları şirketteki hisselerini devretmiş olsalar dahi şirketin ödenmemiş vergi borçlarından dolayı 06/06/2008 tarihinden sonraki dönemler için şirket hisselerini devralan ortakla birlikte müteselsilen sorumlu olacağı, davacının 06/10/2007 tarihli noter onaylı hisse devir sözleşmesi ile hisselerinin tamamını devrettiği ve bu hususun 01/11/2007 tarihinde tescil edilip, 08/11/2007 tarihinde Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edildiği anlaşılan olayda, dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği tarihte yürürlükte olan 6183 sayılı Kanun’un 35. maddesi gereğince limited şirket ortaklarının 06/06/2008 tarihinden önceki dönemlere ait vergi borçları bakımından hukuken sorumlu tutulabilmeleri için borcun tahsili döneminde şirket ortağı vasfını taşımaları gerektiği, belirtilen tarihten önce hisselerini devretmeleri halinde ise sorumlulukları sona ereceğinden ilgili dönem borçlarından sorumlu tutulmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emri iptal edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği dönemde şirket ortağı oluğundan amme alacağının ödenmesinden sorumlu tutulması suretiyle düzenlenen ödeme emrinde aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Hisselerini devir ettikten sonra tahakkuk ettirilen borçtan sorumlu olmayacağı, aksi durumun kabulünün 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 35. maddesine 06/06/2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 5766 sayılı Kanun’la yapılan değişikliğin geriye yürütülmesi anlamına geleceği ileri sürülerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Daire since, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… Petrol Ürünleri Nakliye İnşaat Limited Şirketi hakkında yapılan mal varlığı araştırmasında şirketin borcunu karşılayacak mal varlığına rastlanmadığından adı geçen şirketten alınamayan 2007 yılı kurumlar vergisi ve fer’ilerinin tahsili amacıyla davacı adına şirket ortağı sıfatıyla dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 35. maddesinin uyuşmazlık döneminde yürürlükte bulunan şeklinde limited şirket ortaklarının,
şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacağı ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Vergi Mahkemesince her ne kadar, 6183 sayılı Kanun’un 35. maddesine ilişkin olarak limited şirket ortaklarının 06/06/2008 tarihinden önceki dönemlere ait vergi borçları bakımından hukuken sorumlu tutulabilmeleri için borcun tahsili döneminde şirket ortağı vasfını taşımaları gerektiği, belirtilen tarihten önce hisselerini devretmeleri halinde ise sorumlulukları sona ereceğinden ilgili dönem borçlarından sorumlu tutulmasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmış ise de limited şirket ortaklarını, şirketten tahsiline olanak bulunmayan kamu alacaklarının ödenmesinden doğrudan doğruya ve payları oranında sorumlu tutan söz konusu yasal düzenleme karşısında, tahsili gereken kamu alacağını yaratan vergilendirmenin ait olduğu dönemde şirketin paylarına sahip ortakların, bu dönemden sonra paylarını devretmiş olsalar da ortaklık sıfatının sürdüğü dönemlere ilişkin şirketin kamu borçlarından kaynaklanan sorumluluklarının kalkacağından söz edilemeyeceğinden kamu alacağının doğduğu dönem ve davacının söz konusu borçtan sorumluluğu değerlendirilerek yeniden karar verilmek üzere temyiz istemine konu edilen kararın bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin …. tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
4.492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 24/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.