Danıştay Kararı 3. Daire 2019/3577 E. 2020/3666 K. 08.10.2020 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2019/3577 E.  ,  2020/3666 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/3577
Karar No : 2020/3666

Kararın Düzeltilmesini İsteyenler: 1-…
Vekili : Av. …
2- … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Davacı hakkında 2007 yılına ilişkin olarak düzenlenen vergi inceleme raporunda Aralık 2007 döneminden sonraki döneme devreden katma değer vergisinin bulunmaması nedeniyle yeniden oluşturulan beyan tablosuna göre adına Eylül 2012 dönemi için re’sen salınan katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri uyarınca artırılarak kesilen üç kat vergi ziyaı cezasına karşı açılan davada; tarhiyatın, … İnşaat Dekorasyon Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile … İnşaat Metal Elektrik ve Plastik Ticaret Limited Şirketi hakkındaki tespitlerin düzenledikleri faturaların gerçek bir emtia teslimine dayanmadığını kanıtlayıcı mahiyette olduğundan bu şirketlerden alınan faturalardan kaynaklanan kısmı yönünden davayı reddeden,… İnşaat Nakliyat Hafriyat Metal Hırdavat Orman Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkındaki vergi tekniği raporunda yer alan saptamaların ise düzenlendiği faturaların gerçeği yansıtmadığını göstermediği, 2006 yılı için kesilip 2007 yılında kesinleşen vergi ziyaı cezasının tekerrüre esas alınamayacağı gerekçesiyle bu şirketten alınan faturalardan kaynaklanan kısmı ile vergi ziyaı cezasının tekerrür hükümleri uyarınca artırılan kısmını kaldıran … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; tarhiyatın; … İnşaat Dekorasyon Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile … İnşaat Metal Elektrik ve Plastik Ticaret Limited Şirketinden alınan faturalardan kaynaklanan kısmı yönünden davanın reddi ile … İnşaat Nakliyat Hafriyat Metal Hırdavat Orman Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden alınan faturalardan kaynaklanan kısmının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkralarına taraflarca yöneltilen temyiz istemlerini aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle reddeden, vergi ziyaı cezasının tekerrür hükümleri uyarınca artırılan kısmını ise 2006 yılına ilişkin olup 2007 yılında kesinleşen vergi ziyaı cezasının tekerrüre esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle bozan Danıştay Üçüncü Dairesinin 21/12/2018 tarih ve E:2016/4498, K:2018/7968 sayılı kararının; davacı tarafından; gerçek bir ticari ilişkiye binaen ödemelerin banka aracılığıyla gerçekleştirildiği, banka kayıtları araştırılmadan bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verilmesinin hukuka uygun olmadığı, davalı idare tarafından ise usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek düzeltilmesi istenilmiştir.
Savunmanın Özeti : Taraflarca savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi :Davacı tarafından tekerrüre ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen kararın düzeltilmesi isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince davacının kararın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçesinde ileri sürülen sebepler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi hükmüne uygun bulunduğundan, kararın düzeltilmesi isteminin kısmen kabulüyle Danıştay Üçüncü Dairesinin 21/12/2018 tarih ve E:2016/4498, K:2018/7968 sayılı kararının tekerrüre ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasına karar verildikten sonra davalı idarenin temyiz istemi bu yönden yeniden incelenerek işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararının vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrası, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar kararın sözü geçen hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ve sözü edilen hüküm fıkrasının onanmasına, diğer hüküm fıkralarına yönelik taraflarca ileri sürülen nedenler 2577 sayılı Kanun’un 54. maddesinde yazılı sebeplerden hiçbirine girmediğinden kararın düzeltilmesi istemlerinin söz konusu hüküm fıkraları yönünden reddine, 08/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X)-KARŞI OY : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Vergi kanunlarının uygulanması” başlıklı 3’üncü maddesinde, vergi kanunlarının lafzı ve ruhu ile hüküm ifade edeceği; lafzın açık olmadığı hallerde vergi kanunlarının hükümlerinin, konuluşundaki maksat, hükümlerin kanunun yapısındaki yeri ve diğer maddelerle olan bağlantısı gözönünde tutularak uygulanacağı belirtilmiştir.
Aynı Kanunun “Tekerrür” başlıklı 339’uncu maddesinde, vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, cezanın kesinleştiği tarihi takip eden yılın başından başlamak üzere vergi ziyaında beş, usulsüzlükte iki yıl içinde tekrar ceza kesilmesi durumunda, vergi ziyaı cezasının yüzde elli, usulsüzlük cezasının yüzde yirmibeş oranında artırılmak suretiyle uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Tekerrür halinde cezanın artırılmasında maksat, vergi ziyaına yeniden sebebiyet verilmesinin önüne geçebilmek adına, aynı veya farklı fiillerle gerçekleştirilmiş olmasına veya aynı vergi türüne ilişkin olup olmadığına bakılmaksızın, ilkinden daha ağır bir yaptırım uygulanmak suretiyle mükelleflerin vergi kaybına yol açacak eylemlerde bulunmaktan caydırılmasıdır.
Vergi ziyaına yol açan eylemin, mükellef hakkında kesilen cezanın kesinleştiği tarihten, izleyen takvim yılı başına kadar geçecek süre içerisinde gerçekleşmesi ile bu fiilin izleyen takvim yılı içerisinde ya da daha sonra gerçekleştirilmesi arasında, ihlalin ağırlığı yönünden herhangi bir farklılık bulunmamaktadır. Ayrıca,Vergi Usul Kanunu’nun 339.maddesinde yer alan “…cezanın kesinleştiği tarihi takip eden yılın başından başlamak üzere …”ibaresi tekerrürün uygulanacağı iki veya beş yıllık sürenin sona ereceği tarihin tespiti ile ilgilidir.
Bu itibarla, yukarıda anılan Kanun hükümleri amaçsal olarak yorumlandığında, vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, cezanın kesinleştiği tarihten itibaren vergi ziyaında beş, usulsüzlükte iki yıl içinde tekrar ceza kesilmesi durumunda kesilecek cezaların tekerrür nedeniyle artırılarak uygulanması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, davacı adına kesilen ve tekerrür uygulamasına esas alınan 2006 yılına ait kesilen vergi ziyaı cezası 2007 yılında kesinleşmiş olup, uyuşmazlık konusu 2012 yılı Eylül dönemine ilşkin cezanın tekerrür nedeniyle artırılarak uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmağından, kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ile Dairemiz kararı kaldırıldıktan sonra temyiz isteminine konu hüküm fıkrasının bozulması gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.