Danıştay Kararı 3. Daire 2019/352 E. 2022/522 K. 10.02.2022 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2019/352 E.  ,  2022/522 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/352
Karar No : 2022/522

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU :… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, … Denizcilik Sanayi Ticaret Limited Şirketinden alınamayan 2008 ila 2012 ve 2014 yıllarına ait muhtelif kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Ödeme emirleri içeriği vergi ve cezaların asıl borçlu şirket tarafından, en son 2016 yılında 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun kapsamında yapılandırıldığı, sözü edilen Kanun kapsamında gerçekleştirilen yapılandırma sonucu yeni bir hukuki durumun ortaya çıkmış olduğu yapılandırılan borcun süresi içinde ödenmemesi ve yapılandırılmanın ihlal edilmesi halinde vadesi değişen borç için öncelikle asıl borçlu şirket adına yeniden ödeme emri düzenlenip tebliğ edilmesi gerektiği, asıl borçlu adına düzenlenen ödeme emirlerinin borcun 6736 sayılı Yasa kapsamında yapılandırılmadan önce düzenlendiği görüldüğünden borcun şirket nezdinde usulüne uygun kesinleştirildiğinden söz edilemeyeceğinden dava konusu ödeme emirlerinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle ödeme emirleri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Asıl borçlu adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun bir şekilde tebliğ edildiği, şirket hakkında mal varlığı araştırması sonucu iki adet aracına haciz uygulandığı ancak borcu karşılamayacağı anlaşıldığından söz konusu alacağın tahsili amacıyla davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına, … Denizcilik Sanayi Ticaret Limited Şirketinden alınamayan 2008 ila 2012 ve 2014 yıllarına ait kamu alacağının tahsili için kanuni temsilci sıfatıyla ödeme emirleri düzenlendiği, asıl borçlu şirketin dava konusu ödeme emri içeriği borçlarını 2011 yılında 6111 sayılı Kanun, 2014 yılında 6552 sayılı Kanun ve 2016 yılında 6736 sayılı Kanun kapsamında yapılandırdığı ve borçlarını vadesinde ödemediği, davacının kanuni temsilcilik görevinin şirketteki hisselerini devretmek ve bu hususun Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilmek suretiyle 03/04/2014 tarihinde sona erdiği anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddesinde, tüzel kişilerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, temsilcilerin bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi veya buna bağlı alacakların, kanuni ödevlerini yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Af kanunları kapsamındaki yapılandırma sonucunda vergi borçlarıyla ilgili olarak ortaya yeni bir hukuki durum çıkmasına karşın, bu durumun; şirket tüzel kişiliği nezdinde yapılandırma öncesinde usulüne uygun biçimde tamamlanmış olan takibin yeniden başlatılmasını başka bir ifadeyle yapılandırmanın ihlalinden sonra asıl borçlu adına yeniden ödeme emri düzenlenerek mal varlığı araştırması yapılmasını gerektirdiğinden söz edilemez. Ayrıca kamu alacağının ilgili olduğu dönemde kanuni temsilci olmakla birlikte bu sıfatı yapılandırma öncesi sona eren davacının bu durumu söz konusu borçtan sorumluluğunu ortadan kaldıracağından ihlal edilen yapılandırmanın konusunu oluşturan kamu alacağıyla ilgili olarak bu aşamada davacının sorumluluğundan bahisle adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Bu nedenle, yapılandırmanın ihlaliyle şirket tüzel kişiliği nezdinde yeniden bir takip başlatılması gerektiği yolunda ulaştığı aksi yöndeki yargıyı hükme esas alan Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunun reddine dair Vergi Dava Dairesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilkderece mahkemesine gönderilmesine,10/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.