Danıştay Kararı 3. Daire 2019/3484 E. 2020/3450 K. 01.10.2020 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2019/3484 E.  ,  2020/3450 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/3484
Karar No : 2020/3450

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, kira ödemelerinin banka ve benzeri finans kurumları aracılığıyla yapıldığının tevsik edilmediğinden bahisle 2009 ila 2011 yıllarının muhtelif dönemleri için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması ve kira ödemeleri üçer aylık dönemler halinde yapıldığından özel usulsüzlük cezalarının da üçer aylık dönemler halinde kesilmesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararına uyulmak suretiyle dava ehliyet yönünden reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca dava dilekçesinin reddi gerekirken, davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı şirket adına, kira ödemelerinin banka ve benzeri finans kurumları aracılığıyla yapıldığının tevsik edilmediğinden bahisle 2009, 2010 ve 2011 yıllarının muhtelif dönemleri için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması ve kira ödemeleri üçer aylık dönemler halinde yapıldığından özel usulsüzlük cezalarının da üçer aylık dönemler halinde kesilmesine karar verilmesi istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. maddesinde, dava dilekçelerinde; tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerinin gösterileceği, 14. maddesinin 3. fıkrasında, ilk incelemede dilekçelerin, (a) görev ve yetki, (b) idari merci tecavüzü, (c) ehliyet, (d) idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, (e) süre aşımı, (f) husumet ve (g) 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği, 14. maddesinin 6. fıkrasında, ilk incelemeye dair hususların ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde de davanın her safhasında 15. madde hükmü uygulanacağı, 15.maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde ise ehliyetli olan şahsın avukat olmayan vekili tarafından dava açılmış ise otuz gün içinde bizzat veya bir avukat vasıtasıyla dava açılmak üzere dilekçelerin reddine karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacı şirket adına kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemiyle açılan davada, ödemelerin yapıldığı üçer aylık dönemler için kiraladıkları merkez ve şube iş yerleriyle ilgili olarak kesilen dava konusu özel usulsüzlük cezaları hukuka uygun olmakla birlikte, ödemelerin yapıldığı üçer aylık dönemler dışında kalan dönemler için kesilen dava konusu özel usulsüzlük cezalarında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, üçer aylık kira ödemesi yapılan dönemlerle ilgili özel usulsüzlük cezaları yönünden davayı reddeden, diğer dönemlere ilişkin özel usulsüzlük cezalarını ise kaldıran … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan temyiz başvurusunu, şirketi temsile yetkili kişilerce veya bu kişilerin şirket adına vekalet vereceği avukat vekil tarafından imzalanmayan dilekçeyle açılan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 14. maddesinin, üçüncü fıkrasının (c) bendi uyarınca ehliyet yönünden reddilmesi gerektiği gerekçesiyle bozan Danıştay Üçüncü Dairesinin 20/02/2018 tarih ve E:2014/9935, K:2018/739 sayılı kararına uyan … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla dava reddedilmiş ise de dava dilekçesinin şirketin vergi daireleri ve diğer resmi kurumlarda işlem yapmak üzere genel vekaletname ile yetkilendirdiği … tarafından imzalandığı dolayısıyla, davanın şirket yasal temsilcisi veya şirketin vekalet verdiği avukat aracılığıyla açılmadığı görüldüğünden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca, bizzat şirket tarafından veya avukat vasıtasıyla dava açılmak üzere dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiğinden, yazılı gerekçeyle verilen Mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 01/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.