Danıştay Kararı 3. Daire 2019/2660 E. 2020/4254 K. 27.10.2020 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2019/2660 E.  ,  2020/4254 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/2660
Karar No : 2020/4254

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLLERİ : Av. …-Av. …(E-Tebligat)
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. … (Aynı yerde)
İSTEMİN KONUSU :Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararı uyarınca davayı yeniden inceleyen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına bir kısım alımlarını gerçeği yansıtmayan faturalarla belgelendirmesi nedeniyle hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuyla salınması önerilen 2011 yılının Temmuz, Ağustos ve Kasım dönemlerine ait bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri sebebiyle, … tarih ve … sayılı tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılmamasına ilişkin tutanak üzerine tarhiyatın iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılmaması üzerine vergi inceleme raporunda önerilen vergi ve cezaların iptali istemiyle söz konusu davanın açıldığı, davanın açıldığı tarih itibariyle davacı adına düzenlenmiş vergi ve ceza ihbarnamesinin bulunmadığı, incelenmekte olan davanın devamı sırasında davacı adına vergi ve ceza ihbarnameleri düzenlenerek tebliğ edildiği, anılan ihbarnamelere dayalı olarak yapılan tarhiyata karşı açılan davanın, Mahkemelerinin … tarih ve E: … K: … sayılı kararıyla reddedildiği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tarhiyatın dayanağı vergi inceleme raporunun somut tespitler içermediği, vergi inceleme raporunun dayanağı olan vergi tekniği raporları tarafına tebliğ edilmediğinden savunma hakkının kısıtlandığı, vergi ziyaı cezası kesilirken fiili tespit yapılmadığı, tutulan defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hilesi yapılmadığı gibi, defter, kayıt ve belgelerin muhteviyatı itibariyle yanıltıcı şekilde de düzenlenmediği, faaliyette bulunduğu süre boyunca elektrik malzemeleri toptan ticareti faaliyeti ile iştigal ettiği ve faaliyetini sona erdirdiği 06/08/2014 tarihine kadar yasal yükümlülüklerini yerine getirdiği, sahte fatura komisyonculuğu faaliyetinde bulunmadığı, yapılan tarhiyatın eksik inceleme ve araştırmaya dayandığı, zamanaşımına uğradığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı hakkında düzenlenen raporlar uyarınca yapılan tarhiyatın hukuka uygun olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının ONANMASINA,
3. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca …-TL maktu harç alınmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 27/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY:
Davacı adına bir kısım alımlarını gerçeği yansıtmayan faturalarla belgelendirmesi nedeniyle hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuyla salınması önerilen 2011 yılının Temmuz, Ağustos ve Kasım dönemlerine ait bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri sebebiyle, … tarih ve … sayılı tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılmamasına ilişkin tutanak üzerine tarhiyatın iptali istemiyle iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda “derdestlik” müessesesi düzenlenmemiş ve Kanunun 31. maddesinde, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve onun yerine kabul edilen Hukuk Muhakemeleri Kanununun derdestlik ile ilgili maddelerine atıfta bulunulmamış olmakla birlikte, tarafları ve konusu aynı olan bir davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açıldığı ve görülmekte olduğunun saptanması halinde, usul hukukunun temel kavramlarından olan derdestlik müessesesinin temelinde yatan, ilk davanın aynısı olan ikinci davanın açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı olgusundan hareketle, ikinci davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Tarhiyat öncesi uzlaşmanın vaki olmaması sonucu 11/07/2016 tarihinde açılan iş bu davanın Mahkemelerince incelenmeksizin reddedilmesinden sonra, davacı adına dava konusu dönemlere ilişkin vergi ve ceza ihbarnameleri düzenlenerek tebliğ edilmesi nedeniyle anılan ihbarnamelere dayalı olarak 2011 yılının Temmuz, Ağustos ve Kasım dönemlerine ilişkin vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarına karşı …Vergi Mahkemesinin … Esasına kayıtlı dosya ile … tarihinde dava açılmıştır.
“İncelenmeksizin Ret” kararının Dairemizce bozulması karşısında bu davanın devam etmesi ve asıl dava olarak karara bağlanması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.