Danıştay Kararı 3. Daire 2019/1995 E. 2020/3818 K. 15.10.2020 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2019/1995 E.  ,  2020/3818 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/1995
Karar No : 2020/3818

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVALI): …
VEKİLİ: …

İSTEMİN KONUSU: Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararı uyarınca davayı yeniden inceleyen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, beyanname vermediğinden bahisle sevk edildiği takdir komisyonu kararına dayanılarak 2006 yılının Aralık dönemi için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı adına aynı maddi olay nedeniyle 2006 yılına ilişkin olarak salınan vergi ziyaı cezalı gelir vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davada, Mahkemelerinin tarhiyatın kaldırılması yolundaki … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının, “davacının, müteahhitle 22/06/2004 tarihinde noterde yapılan düzenleme şeklindeki kat karşılığı inşaat sözleşmesi karşılığında müteahhit tarafından 2006 yılında teslim edilen 7 daireyi aynı yıl içerisinde satarak elden çıkardığı görülmekle, bir ihtiyaç karşılamaktan ziyade ticari amaç güdülerek satış yapıldığı açık olduğundan, adına yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı” gerekçesiyle … Bölge İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla bozulduğu davanın reddine ilişkin bu kararın kesinleştiği, dava konusu vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi matrahının da söz konusu vergi ziyaı cezalı gelir vergisine bağlı olması karşısında, aynı maddi ve hukuki gerekçeler uyarınca, dava konusu vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatında da hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Daire satışlarının devamlılık arz etmediği ve ticari kazanç kapsamında değerlendirilemeyeceği, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca edinilen dairelerle ilgili servetin değerlendirilmesi ve biçim değiştirmesi söz konusu olduğundan beyanname verme yükümlülüğünün bulunmadığı, hakkında yapılan tarhiyatın hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacının söz konusu gayrimenkulleri kazanç elde etmek maksadıyla sattığı ve bu faaliyeti süreklilik arz ettiğinden,193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 37.maddesinin 4. bendi uyarınca faaliyeti ticari kazanç kapsamında değerlendirilmek suretiyle yapılan tarhiyatın hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının ONANMASINA,
3. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca “nispi” harç alınmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5.2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 15/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X)-KARŞI OY:
Dairemizin 16/03/2017 tarih ve E:2013/6968, K:2017/1789 sayılı kararının “Karşı Oy” unda belirtilen hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca, davacının temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği oyuyla Daire Kararına katılmıyorum.