Danıştay Kararı 3. Daire 2019/1856 E. 2022/263 K. 01.02.2022 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2019/1856 E.  ,  2022/263 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/1856
Karar No : 2022/263

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E;…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kapatılarak mal varlığı hazineye intikal ettirilen, ticaret sicil kaydı terkin edilerek mükellefiyeti ve tüzel kişiliği sonlandırılan … Eğitim Hizmetleri Basın ve Yayıncılık Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin 2010, 2011, 2012 ve 2015 yıllarına ait muhtelif kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının sözü edilen şirkete üç yıllığına yönetim kurulu üyesi seçildiği hususunun … tarihinde tescil edildiği ve 01/06/2011 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlandığı, 27/06/2012 tarihli genel kurul toplantısında davacının yeniden üç yıllığına yönetim kurulu üyesi seçildiği ve bu durumun 02/09/2015 tarihinde tescil edilerek 10/09/2015 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlandığı, borcun doğmasına sebep olan fiillerin işlendiği dönemde kanuni temsilci olmayan davacı, ödeme emri içeriği 2010 yılının Ekim ila Aralık ve 2011 yılının Ocak ila Mart dönemlerine ait kamu alacağından sorumlu tutulamayacağı gibi fer’isinin doğduğu tarihte de temsilcilik sıfatının bulunmadığı, ödeme emri içeriği diğer kamu alacakların yönünden ise davacının kanuni temsilci sıfatıyla takibinde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle ödeme emri, 2010 yılının Ekim ila Aralık ve 2011 yılının Ocak ila Mart dönemlerine ait amme alacağı yönünden iptal edilmiş, diğer kamu alacakları yönünden ise dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davalı idare istinaf başvurusu, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının, ödeme emrinin iptaline ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle reddedilmiş, Dairelerince verilen ara kararı üzerine dosyaya ibraz edilen bilgi ve belgelerden, dava konusu ödeme emri içeriği borçlarla ilgili olarak 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesinin 5. fıkrası kapsamında davalı idarece yapılan başvurunun, Kocaeli İlinde olağanüstü hal kapsamında görevli İnceleme ve Değerlendirme Komisyonunca uygun görüldüğünün anlaşıldığı olayda, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca yürütülen tasfiye işlemleri kesinleşmeden davacının takibinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davacı istinaf başvurusu kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararının, ödeme emrinin, 2010 yılının Ekim ila Aralık ve 2011 yılının Ocak ila Mart dönemlerine ait vergi alacağı dışında kalan amme alacağına dair kısmı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra ödeme emrinin değinilen kısmı da iptal edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : … tarih ve … sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan Kanun Hükmünde Kararnameler gereğince kapatılan ve Hazineye devredilen şirketin malvarlığı bulunmadığından, bu tarihten önce doğan kamu alacağının tahsili için şirket ortak ve temsilcilerin takibine devam edileceği, davaya konu amme alacağının şirketin kanuni temsilcisi olan davacıdan tahsili için düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 01/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.