Danıştay Kararı 3. Daire 2018/6413 E. 2022/242 K. 31.01.2022 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2018/6413 E.  ,  2022/242 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/6413
Karar No : 2022/242

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, ihracattan kaynaklı yurt dışı satış hasılatının binde beşi oranındaki götürü giderin kurum kazancının belirlenmesinde dikkate alınması gerektiği yolundaki ihtirazi kayıtla verilen 2016 yılı kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden bu çekinceye itibar edilmeksizin tahakkuk ettirilen kurumlar vergisinin, götürü gider tutarına isabet eden kısmının kaldırılarak faiziyle birlikte iadesine hükmedilmesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinin 1. bendinde ihracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinden döviz olarak elde edilen hasılatın binde beşini aşmamak üzere belgelenemeyen harcamaları karşılamak üzere kabul edilen götürü gider uygulamasında, indirimleri herhangi bir ıspat şartına bağlamadığı gibi belgelenemeyen giderlerin yasal kayıtlara kaydedilme zorunluluğu da bulunmadığı, bu itibarla, götürü gider indirimi için belgesi temin edilemeyen bir harcamanın olduğunun ve bu harcamanın muhasebe kayıtlarına intikal ettirildiğinin ispatına gerek bulunmadığından 2016 takvim yılına ilişkin olarak ihracatta götürü gider indirimi kapsamında bu indirimin kabul edilmemesi nedeniyle fazladan gerçekleştirilen 2016 yılına ilişkin kurumlar vergisi tahakkukunda hukuka uygunluk bulunmadığı, öte yandan iadesine karar verilen tutara, sebepsiz yere davalı idarenin uhdesinde kaldığı süre için, Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin 3095 sayılı Kanunun 4489 sayılı Yasa ile değişik 1.maddesi uyarınca kanuni faiz yürütülmesi zorunlu olduğu gerekçesiyle, tahakkukun davaya konu edilen kısmı kaldırılarak ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya iadesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesi ve 194 sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliği uyarınca götürü giderin, mükelleflerin yurt dışındaki işleri ile ilgili olarak yapmış oldukları giderlerden belgesi temin edilemeyenlerin anılan faaliyetlerden sağlanan hasılatın belirli bir oranını aşmamak kaydıyla ticari kazançtan indirimini öngören bir müessese olduğu, bu nedenle öncelikle harcamanın yapılmış olması ve işletmenin malvarlığında bir azalma meydana gelmiş olması gerektiği, Tek Düzen Muhasebe Sisteminde işletmenin faaliyetleri sonucunda doğan tüm giderlerin vergi yasalarınca ticari kazançtan indiriminin kabul edilmiş olsun veya olmasın doğrudan ilgili oldukları gider hesaplarında muhasebeleştirilmesinin gerektiği, muhasebe düzeninden sağlanan bilgilerle dönem sonunda vergi matrahına ulaşılabileceği, yapılan tahakkukun hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinin 1. bendinde götürü gider indirimleriminden faydalanılabilmek için harcamanın yapılmış olması ve işletmenin mal varlığında bir azalma meydana gelmiş olması yönünde bir şart öngörülmediği ileri sürülerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 31/01/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.