Danıştay Kararı 3. Daire 2018/5680 E. 2020/4268 K. 27.10.2020 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2018/5680 E.  ,  2020/4268 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/5680
Karar No : 2020/4268

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLLERİ: Av. … -Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI): …Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, komisyon karşılığı sahte fatura düzenlemek suretiyle elde ettiği gelirini kayıt ve beyan dışı bıraktığı yolundaki saptamaları içeren vergi tekniği raporuna atıfla düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2013 yılının Ocak ilâ Aralık dönemleri için re’sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı hakkındaki vergi tekniği raporunda yer alan tespitler, düzenlediği faturaların gerçek bir emtia teslimine veya hizmet ifasına dayanmadığını kanıtlar nitelikte olduğundan, % 2 komisyon oranı dikkate alınarak belirlenen matrah farkı üzerinden yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki komisyon gelirinin hesaplandığı tabloda, 2013 yılının Mart, Nisan, Ekim ve Kasım dönemlerine ilişkin olarak davacının beyanlarından farklı tutarlar üzerinden hesaplama yapıldığının anlaşıldığı, Nisan ve Ekim dönemlerine ilişkin tutarlar daha düşük olarak dikkate alındığından ve davacının aleyhine hüküm kurma yasağı nedeniyle bu hususun göz ardı edildiği, davacının aleyhine olarak yapılan hesaplamada daha yüksek tutarda dikkate alınan Mart ve Kasım dönemlerine ilişkin farklılığın nedenine yönelik olarak vergi tekniği raporunda herhangi bir açıklamaya yer verilmediğinden, Mahkemelerince verilen ara kararı ile bu hususa dair bilgi ve belgeler istenilmiş olmasına rağmen davalı idare tarafından bu hususta herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığından, davacının lehine yorumlanarak komisyon gelirinin hesaplanmasında raporda davacı tarafından beyan edilen tutarların dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle, tarhiyatın 2013 yılının Ocak, Şubat, Nisan ila Ekim ve Aralık dönemlerine ilişkin kısmı yönünden dava reddedilmiş, Mart ve Kasım dönemlerine ilişkin kısmı ise azaltılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurularının, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Tarhiyatın dayanağı vergi inceleme raporunun somut tespitlere dayanmadığı, vergi inceleme raporunun dayanağı olan vergi tekniği raporu tarafına tebliğ edilmediğinden savunma hakkının kısıtlandığı, vergi ziyaı cezaları kesilirken fiili tespit yapılmadığı, tutulan defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hilesi yapılmadığı gibi, defter, kayıt ve belgelerin muhteviyatı itibariyle yanıltıcı şekilde de düzenlenmediği, faaliyette bulunduğu süre boyunca elektrik malzemeleri toptan ticareti faaliyeti ile iştigal ettiği ve faaliyetini sona erdirdiği 06/08/2014 tarihine kadar yasal yükümlülüklerini yerine getirdiği, sahte fatura komisyonculuğu faaliyetinde bulunmadığı, yapılan tarhiyatın eksik inceleme ve araştırmaya dayandığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı hakkında düzenlenen raporlar uyarınca yapılan tarhiyatın hukuka uygun olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen hüküm fıkrası usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri sözü edilen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyize konu hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca “nispi” harç alınmasına,
4. 4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 27/10/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.