Danıştay Kararı 3. Daire 2018/4770 E. 2020/5561 K. 15.12.2020 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2018/4770 E.  ,  2020/5561 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/4770
Karar No : 2020/5561

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusunun sonuçlandırıldığı … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacının, yeminli mali müşavir sıfatıyla üretim tasdik raporu düzenlediği … Boya ve Kimya Elektrik Elektronik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nce satın alınan solvent türevi olan sentetik tinerin üretimde kullanılmayıp kaçak akaryakıt organizasyonu dahilinde muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlenmek suretiyle satılması ve bu durumun gizlenmesi amacıyla sahte fatura kullanılması fiiline iştirak ettiğinden bahisle adına 2012 yılı için kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Adı geçen firma tarafından, kaçak akaryakıt satışı faaliyeti nedeniyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde yer alan fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verilmediği hususunun Mahkemelerinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla sabit olduğu, ortada davacı yeminli mali müşavirce düzenlenmiş olan üretim tasdik raporuyla, söz konusu şirketin vergi ziyaına yol açan işlemlerine katkıda bulunulmak suretiyle iştirak edilebilecek herhangi bir hukuka aykırı fiil bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu ceza kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının yeminli mali müşavir sıfatıyla yeterli inceleme ve araştırma yapmadan ilgili şirket hakkında üretim tasdik raporu düzenlediği, gerçekte olmayan imalatı varmış gibi tasdik ederek kamu zararına sebebiyet verdiğinden şirket ile birlikte sorumlu tutulması gerektiği ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26. maddesinde; dava esnasında ölüm sebebiyle tarafların niteliğinde değişiklik olursa davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği, yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçelerin iptal edileceği hükme bağlandığından, davacının 27/09/2020 tarihinde vefat ettiği ve uyuşmazlığın niteliği itibariyle dava dilekçesinin iptali gerektiğinden, temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
UYAP kayıtlarının incelenmesinden, davacının 27/09/2020 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Tarafların Kişilik Veya Niteliğinde Değişiklik” başlıklı 26. maddesinin birinci bendinde, dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar, dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verileceği, dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmez ise varsa yürütmenin durdurulması kararının kendiliğinden hükümsüz kalacağı kurala bağlanmış, aynı maddenin ikinci bendinde de, yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçelerin iptal edileceği hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bu durumda, davanın, vergi ziyaı cezası olması dolayısıyla yalnız davacıyı ilgilendirmesi nedeniyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 372. maddesi hükmü uyarınca kararın, dilekçenin iptaline karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
2.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesine,
3. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 15/12/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.