Danıştay Kararı 3. Daire 2018/4140 E. 2022/561 K. 10.02.2022 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2018/4140 E.  ,  2022/561 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/4140
Karar No : 2022/561

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Lojistik Madencilik Nakliye İnşaat Taahhüt Turizm Gıda Petrol Ürünleri İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasına davalı idarece yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle indirimlerinin reddi suretiyle 2013 yılının Ocak ila Aralık dönemleri; 2013 yılı Aralık döneminden izleyen döneme devreden indirilecek katma değer vergisinin azaltıldığı gözetilerek 2014 yılının Şubat dönemi için re’sen salınan katma değer vergisi ile 2013 yılının Ocak ila Kasım dönemleri için üç kat; 2013 yılının Aralık dönemi ve 2014 yılının Şubat dönemi için ise tekerrür hükümleri gereğince artırılarak kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması ile hakkında düzenlenen vergi inceleme raporlarının iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Defter ve belge isteme yazısının tebliğine karşın söz konusu defter ve belgeler mücbir sebep bulunmaksızın incelemeye ibraz edilmediğinden yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık görülmediği, matrah farkı, idarece başka inceleme ve araştırma yapılmaksızın davacının beyan ettiği indirimlerinin reddi suretiyle tespit edildiğinden vergi ziyaı cezasının bir kat olarak uygulanması gerektiği, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde ”gizleyenler” ifadesine yer verildiği, davacının eyleminin bilerek ve isteyerek yapıldığı yasada öngörülen tipiklikte ortaya konulmadığından vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, 2013 yılında kesinleşen vergi ziyaı cezasının aynı yıla ait tarhiyatta ve devredenin azaltılmasından kaynaklanarak 2013 yılındaki re’sen tarh sebebine dayanan 2014 yılı Şubat dönemi için yapılan tarhiyatta tekerrüre esas alınamayacağı, 2013 yılı işlemlerinin katma değer vergisi yönünden incelenmesi sonucunda düzenlenen … tarih ve … sayılı ve devreden katma değer vergisi indiriminin değişmesi nedeniyle düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporlarının kesin ve icrai bir işlem olmadığı dolayısıyla tek başına davacının hukukunu etkileyerek sonuç doğurmayacağından değinilen raporların iptali isteminin incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi yönünden dava reddedilmiş, vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısmı kaldırılmış, vergi inceleme raporlarının iptali istemi yönünden ise dava 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15/1-b maddesi gereğince reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İhbarnamelerin ve vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılan kısmının davaya konu edilmediği, davacı tarafından vergi inceleme raporunun iptalinin istenildiği, kesin ve yürütülebilir bir işlem olmaması nedeniyle vergi inceleme raporları davaya konu edilemeyeceğinden davanın usulden reddinin gerektiği, tarhiyat incelenerek verilen kararda hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının 2013 yılına ait defter ve belgelerinin ibrazına ilişkin yazının 26/10/2016 tarihinde şirket yetkilisine tebliğ edildiği, verilen süre içerisinde herhangi bir mücbir sebep bildirilmeksizin defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi nedeniyle dava konusu tarhiyatın yapıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 253. maddesinde, bu Kanun’a göre defter tutmak mecburiyetinde olanların, tuttukları defterlerle üçüncü kısımda yazılı vesikaları ilgili bulundukları yılı izleyen takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile muhafaza etmek; 256. maddesinde ise, mükelleflerin muhafaza etmek zorunda oldukları her türlü defter, belge ve kayıtları muhafaza süresi içinde yetkili makam ve memurların talebi üzerine ibraz ve inceleme için arz etmek zorunda oldukları kurala bağlanmıştır.
Aynı Kanun’un 359. maddesinin (a-2) işaretli bendinde, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerde sabit olduğu halde defter ve belgelerin vergi incelemesi yapmaya yetkili kimselere ibraz edilmemesi “gizleme” eylemi olarak tanımlanmış ve vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan defter ve belgeleri gizleyenler hakkında 359. madde hükümlerinin uygulanacağı kuralına yer verilmiş, 344. maddesinin 3. fıkrasında ise vergi ziyaına 359. maddedeki fiillerle yol açılması halinde vergi ziyaı cezasının üç kat uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz istemine konu Vergi Dava Dairesi kararının; 2013 yılı Aralık dönemi ile 2014 yılının Şubat dönemine ilişkin vergi ziyaı cezasının tekerür hükümleri uyarınca artırılan kısmına ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun bulunmuştur.
Vergi Usul Kanunu’nda, vergi ziyaı cezasının ziyaa uğratılan verginin kaç katına göre hesaplanacağı, eylemin niteliğine göre tayin edilmiş olup, ibraz yükümlüğünü yerine getirememesine neden gösterdiği durumları kanıtlayamayıp, zorlayıcı bir nedene bağlı olmaksızın defter ve belgeleri incelemeye yetkili olanlara ibraz etmeyen ve bu eylemi yukarıda yer verilen 359. madde kapsamında bulunan davacı adına, ziyaa uğratılan verginin üç katı düzeyinde vergi ziyaı cezası kesilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından ve uyuşmazlığın niteliği, matrahın bulunuş şekli ve benzeri sebepler cezanın üç kattan bir kata indirilmesini hukuka uygun kılmayacağından, Vergi Dava Dairesi kararının, Vergi Mahkemesi kararının vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısmını kaldıran hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusunun reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kısmen reddine,
2.Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının, vergi ziyaı cezasının tekerrür hükümleri uyarınca artırılan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3.Temyiz isteminin kısmen kabulüne,
4.Kararın; vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısmının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA, 10/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.