Danıştay Kararı 3. Daire 2018/411 E. 2022/570 K. 10.02.2022 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2018/411 E.  ,  2022/570 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/411
Karar No : 2022/570

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU :… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, tasfiye edilerek tüzel kişiliği sona eren … Petrol Ürünleri Turizm İnşaat Nakliyat Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiği yolundaki tespitleri içeren vergi tekniği raporunun done alındığı takdir komisyonu kararına dayanılarak 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 17. maddesinin 9. fıkrası uyarınca, kanuni temsilci sıfatıyla 2009 yılının Mayıs ila Aralık dönemleri için re’sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu tarhiyatın asıl dayanağının takdire sevk tarihinden sonra düzenlenen vergi tekniği raporunda yer alan verilere göre bulunan matrahın olduğu, esasen takdir komisyonunca yapılan herhangi bir matrah takdirinin bulunmadığı dolayısıyla salt tarh zamanaşımını durdurmak için yapılan takdir komisyonuna sevk işlemi zamanaşımı süresini durdurmayacağından, 31/12/2014 tarihine kadar tarh ve tebliğ edilmesi gereken vergi ve cezaların, 24/12/2015 tarihinde tebliğ edilmesi karşında zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle cezalı vergi kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 72 ve devamı maddeleri uyarınca takdir komisyonu kararı uyarınca matrah takdir edilebileceği, hakkında sahte fatura düzenlediği yolunda tespitler bulunan kişiler tarafından düzenlenen faturaları kayıtlarına aldığı saptanan davacı adına yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının, sahte fatura kullandığından bahisle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinin 6. fıkrası gereğince ilgili döneme ilişkin matrah takdiri için 13/11/2014 tarihinde takdir komisyonuna sevk edildiği, Vergi Denetim Kurulunun … tarih ve … sayılı yazısı ile 2009 yılı defter ve belgelerinin sahte fatura kullanımı yönünden sınırlı olarak incelemeye başlandığı, faturalarını kayıtlarına aldığı … Petrol Nakliyat Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında … tarihinde düzenlenen … sayılı Vergi Tekniği Raporu ile kayıtlara yansıtılan faturalara konu indirimlerin reddedilmesi gerektiği yolundaki tespitleri içeren … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’nun done alındığı 23/12/2015 tarihli takdir komisyonu kararlarına dayanılarak adına salınan cezalı vergilerin 24/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinde re’sen tarhiyat, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması olarak tanımlanmış, 74. maddesinin (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde, yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak, takdir komisyonunun görevleri arasında sayılmış, komisyonunun yetkilerini düzenleyen 75. maddenin 1. fıkrasında ise 72. maddenin 1. fıkrasına göre kurulan takdir komisyonunun 74. maddedeki görevleri dolayısıyla bu Kanunda yazılı inceleme yetkisini haiz olduğu kuralına yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un 113. maddesinde zamanaşımı; süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak belirtilmiş, 114. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında ise vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlıyarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı, şu kadar ki vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulmasının zamanaşımını durduracağı, duran zamanaşımını mezkûr komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam edeceği, ancak işlemeyen sürenin her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamayacağı hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
213 sayılı Kanun’un 30. maddesine göre vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde matrah, takdir komisyonu tarafından takdir edilebileceğinden, daha öncesinde de hakkında bir inceleme bulunmayan davacının hesap ve işlemlerinin zaman aşımı süresi içinde takdire sevk edilmesiyle işlemekte olan zaman aşımı süresinin duracağı 213 sayılı Kanun’un 114. maddesi gereğidir.
Bu durumda, davacının 2009 yılı matrahının takdiri için 13/11/2014 tarihinde takdir komisyonuna sevk edilmesiyle duran ve sevk tarihinden itibaren bir yıl sonrasında yeniden işlemeye başlayan zamanaşımı süresi içerisinde davacıya tebliğ edilen ihbarnamelerle duyurulan cezalı vergilerin zamanaşımına uğradığından söz edilemeyeceğinden, aksi yöndeki gerekçeyle verilen Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki Vergi Dava Dairesi kararının uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
Öte yandan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 17. maddesinin 9. fıkrası uyarınca salındığı anlaşılan dava konusu cezalı vergilerin, bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği 03/07/2009 tarihinden önceki dönemleri de içerdiğinin yeniden verilecek kararda göz önünde bulundurulacağı açıktır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının BOZULMASINA, 10/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)- KARŞI OY :
Davacının, 2009 yılına ait katma değer vergisi matrahının takdiri için 13/11/2014 tarihinde takdire sevk edilerek, 23/12/2015 tarihli takdir komisyonu kararı üzerine adına dava konusu tarhiyatın yapıldığının anlaşıldığı olayda, bir yıllık azami süre aşılarak alınması nedeniyle şekil yönünden hukuka aykırı olan takdir komisyonu kararına dayanılarak salınan vergi ve kesilen cezada hukuka uygunluk bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.