Danıştay Kararı 3. Daire 2018/3660 E. 2020/4723 K. 19.11.2020 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2018/3660 E.  ,  2020/4723 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/3660
Karar No : 2020/4723

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
İSTEMİN KONUSU :Danıştay Dördüncü Dairesinin bozma kararı uyarınca davayı yeniden inceleyen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacının yönetim kurulu üyesi olduğu … Besin Sanayi Ticaret Anonim Şirketinin 1995 ila 1999 yıllarına ait muhtelif kamu alacağının tahsili amacıyla taşınmazlarına uygulanan hacizlerin kaldırılması talebinin reddine yönelik … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Savunma dilekçesinde … tarih ve … yevmiye numarası ile uygulanan haczin kaldırıldığı bildirildiğinden, bu kısım hakkında karar verilemeyeceği, Mahkemelerince verilen ara kararıyla davalı idareden, 29/09/2003 tarihli tutanakta davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin şirket adresinde ve davacının ikamet adresinde tebliğ edilemediği belirtilmesine karşın söz konusu ödeme emirlerinin tebliğ edilmeye çalışıldığını ispat eden tebligat zarflarının istenildiği, idarece, davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin şirket adresinde ve davacının ikamet adresinde tebliğ edilemediğini gösterir tebligat zarflarının çok eski yıllara ait olması nedeniyle bulunamadığı bildirildiği dolayısıyla davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun olarak davacıya tebliğ edilmediği ve bu nedenle de borcun kesinleşmediği dikkate alındığında, kesinleşmeyen borcun tahsili için haciz uygulanmasına imkan bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin, … tarih ve … sayılı davalı idare yazısı üzerine uygulanan hacze ilişkin kısmı iptal edilmiş, … tarih ve … yevmiye numarası ile uygulanan hacze ilişkin kısmı hakkında ise karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Asıl borçlu şirketten alınamayan kamu alacağının tahsili amacıyla borcun ait olduğu dönemde şirket temsilcisi olan davacı adına ödeme emri düzenlenerek tebliğ edildiği, ödeme yapılmaması ve dava açılmaması üzerine uygulanan hacizlerde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından 31/12/2014 tarihinde yeniden ödeme emirleri düzenlenmesi nedeniyle önceki ödeme emirlerine dayanılarak uygulanan hacizlerin hükümsüz hale geldiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ….’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının; bilinen adresi olan “… Mah. … Sok. … Apt. No:… ” adresinde 29/09/2003 tarihli tutanakla adresinde bulunmadığı hususu muhtar kaşesi ve imzasıyla tespit edilerek adına düzenlenen ödeme emirlerinin ilanen tebliğ edildiği, borcun ödenmediğinden bahisle taşınmazlarına haciz uygulandığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 103. maddesinde, muhatabın adresi hiç bilinmezse, bilinen adresi yanlış veya değişmiş olur ve bu yüzden gönderilmiş olan mektup geri gelirse, başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa tebliğin ilanen yapılacağı hükme bağlanmış, 104. maddesinde ise ilanen tebliğin şekil şartlarına yer verilmiştir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 64. maddesinde ise haciz muamelelerinin tahsil dairesince düzenlenen ve alacaklı amme idaresinin, mahalli en büyük memuru veya tevkil edeceği memur tarafından tasdik edilen haciz varakalarına dayanılarak yapılacağı kural altına alımıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacının bilinen adreslerinde tebliğ imkansızlığının adres tespit tutanağı ile saptandığı olayda ilanen tebliğ koşullarının gerçekleştiği sonucuna varıldığından, Vergi Mahkemesi kararının, ilanen tebliğin 213 sayılı Kanun’un 104. maddesine uygun olarak yapılıp yapılmadığı ve haciz varakalarının düzenlenip düzenlenmediği, düzenlenmiş ise hukuka uygun olup olmadığı değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre yeniden karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 19/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.