Danıştay Kararı 3. Daire 2018/2877 E. 2020/4064 K. 22.10.2020 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2018/2877 E.  ,  2020/4064 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/2877
Karar No : 2020/4064

TEMYİZ EDENLER : 1-(DAVACI) … Lojistik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
2-(DAVALI) … Vergi Dairesi Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, bir kısım emtia ve hizmet alımlarını gerçeği yansıtmayan faturalarla belgelendirdiği yolundaki saptamaları içeren vergi inceleme raporuna dayanılarak, sözü edilen faturalara dayalı indirimleri reddedilmek suretiyle yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre 2011 yılının Ocak ila Haziran ve Ağustos ila Aralık dönemleri için re’sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:Davacının faturalarını yasal kayıtlarında muhasebeleştirdiği Tasfiye Halinde …Nakliyat İnşaat Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkındaki saptamalar, düzenlediği faturaların gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığını kanıtlayıcı mahiyette olmadığından, tarhiyatta hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle vergi ve cezalar kaldırılmış, birleştirilen dosya üzerinden tek duruşma yapıldığından bir dosya için duruşmalı işlerde 1.430,00 TL, diğer birleşen dosyaların her biri için 1.100,00TL olmak üzere davacı vekili lehine 12.340,00TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının, tarhiyata ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle, 2011 yılının Ocak ila Haziran ve Ağustos ilâ Aralık dönemleri için düzenlenen ihbarnamelere konu tarhiyatların her birine ayrı ayrı açılan ve …Vergi Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında birleştirilerek bir duruşma ardından tek kararla sonuçlandırılan davada, bir avukatlık ücretine hükmedilmesinin hukuka uygundüşeceği gerekçesiyle istinaf başvurusu bu yönden kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararının; vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.430,00-TL vekalet ücretine hükmedilmiş, tarhiyatın kaldırılmasına dair hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusu ise reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, 2011 yılının Ocak ila Haziran ve Ağustos ilâ Aralık dönemleri için düzenlenen ihbarnamelerin her birisi için ayrı dava açıldığı, dosyaların …Vergi Mahkemesinin E:2016/258 sayılı dosyasında birleştirildiği, cezalı vergilerin kaldırılmasına yönelik verilen kararda onbir ayrı vekalet ücretine tekabül eden tutara hükmedilmesi gerekirken tek bir vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın vekalet ücreti yönünden bozulması istenilmektedir.
Davalı idare tarafından, davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu ile bir kısım alımlarını sahte faturalarla belgelendirdiği hususu somut bir şekilde ortaya konulduğundan yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI :
Davalı idare tarafından, vergi yargısının yerleşik hale gelen kararlarıyla birden fazla vergi ve cezaya karşı tek dilekçeyle dava açılmasının kabul edildiği durumlarda ayrı ayrı dava açılması, dava açma hakkının açıkça kötüye kullanılması anlamına geleceğinden, birleştirilen davalar için tek bir vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka uygun olduğu savulmaktadır.
Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Davalı idare temyiz isteminin reddi, davacı tarafın temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz istemlerinin reddine,
2. … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca … TL maktu harç alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 22/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)- KARŞI OY:
Davacının 2011 yılında bir kısım emtia alışlarını sahte fatura ile belgelendirmesi nedeniyle adına 2011 yılının Ocak ila Haziran ve Ağustos ilâ Aralık dönemleri için bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi salındığı, davacının her bir döneme ait tarhiyata ilişkin ihbarnameye karşı ayrı dava açtığı, …Vergi Mahkemesinin E:… ilâ … sayılı dosyalarında açılan davaların Mahkemenin … tarih ve K:… ilâ … sayılı kararları ile E:… sayılı dosyada birleştirildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 330. maddesinde vekil ile takip edilen davalarda mahkemece, kanuna göre takdir olunacak vekalet ücretinin taraf lehine hükmedileceği, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin “Genel Hükümler” başlıklı kısmının 2. maddesi ile bu tarifede yazılı avukatlık ücretinin, kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemlerin ücreti karşılığı olduğu, 3. maddesinin 1. fıkrasında yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, ekli tarifede yazılı miktardan az ve üç katından çok olamayacağı, 8. maddesi ile de bir davanın takibi sırasında karşılık dava açılması, başka bir davanın bu davayla birleştirilmesi veya davaların ayrılması durumunda, her dava için ayrı ücrete hükmolunacağı kurala bağlanmıştır.
Yukarıda anılan Kanun ve tarifede belirtilen hükümler uyarınca avukat aracılığıyla takip edilen her bir davada lehine hüküm kurulan tarafa vekalet ücreti hükmedileceği, tarifenin 8. maddesinde davalar birleştirilse bile her dava için ayrı vekalet ücreti için hüküm kurulacağının belirlendiği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda davaların birleştirilmesine ilişkin olarak herhangi bir düzenleme getirilmediği de göz önüne alındığında birleştirilen 11 dosya içinde tarifede yazılı avukatlık ücreti esas alınarak ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden Bölge İdare Mahkemesi kararının vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği oyuyla Daire kararının bu kısmına katılmıyoruz.

(XX) KARŞI OY:
2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 23. maddesinde, Danıştayın temyiz mercii olarak görevinin, bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması şeklinde ortaya çıkan hukuka aykırılıkların denetimini yapmakla sınırlı olduğu kurala bağlanmıştır.
İdari işlemlerin yargısal denetiminin hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı olması karşısında bu denetimin maddi olayı da kapsadığının kabulü gerekir. Şöyle ki idari davaya konu işlemler, dayandığı, düzenlediği olaydan soyutlanmış olarak yargılamaya konu edilemez. Birçok idari uyuşmazlıkta maddi olanla hukuki olan arasında bir ayrım yapmak mümkün olmayabilir.
İdari davalarda inceleme konusu olan hukuki işlem niteliğindeki bir idari işlemdir. Hukuki işlemin incelenmesi, işlemin dayanağı durumunda bulunan maddi olaydan bağımsız bir inceleme değildir.
Adli yargıda maddi olay incelemesi yapılırken nasıl ki olayın subuta erip ermediği incelenerek bir sonuca ulaşılıyor ise idari yargıda da idarelerce tesis edilen işlemlerin dayanağını teşkil eden maddi olayın irdelenerek sonuca ulaşılması esastır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde, sahte belge “gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge” olarak tanımlanmaktadır.
Davacının bir kısım emtia alımlarını sahte faturayla belgelendirdiği yolunda tespitler içeren vergi inceleme raporuna istinaden yapılan tarhiyatların kaldırılması istemiyle açılan davayı sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen temyiz istemi hakkında, faturaların temin edildiği mükellefler hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitler değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.