Danıştay Kararı 3. Daire 2018/1878 E. 2020/6078 K. 23.12.2020 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2018/1878 E.  ,  2020/6078 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/1878
Karar No : 2020/6078

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Demir Çelik Sanayi Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı/… (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı şirket hakkında 2012 ila 2014 yıllarına ait kurumlar vergisi, geçici vergi, katma değer vergisi, gelir (stopaj) vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinden oluşan kamu alacağının güvence altına alınması amacıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 13. maddesinin 1. bendi uyarınca ihtiyati haciz kararı alınmasına yönelik … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti : 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 13. maddesinin 1. fıkrasının 1. bendinde, 9. madde gereğince teminat istenmesini mucip hallerin varlığı halinde ihtiyati haciz kararı alınacağı, 9. maddesinin 1. fıkrasında ise, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren haller ile 359. maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanmış olduğu takdirde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairelerince teminat isteneceğinin hükme bağlandığı, bu düzenlemeler uyarınca, vergi incelemesinin devam ettiği ve ilk hesaplamalara göre vergi ziyaına neden olunduğu hususunda emarelerin bulunması durumunda mükellefler hakkında teminat istenilmeksizin 6183 sayılı Kanun’un 13. maddesinin 1. bendine göre ihtiyati haciz kararı alınabileceği, bunun dışındaki ihtiyati haciz sebeplerinin varlığı halinde ise her zaman ihtiyati haciz yoluna başvurulabileceği, davacı şirketin 2012 ve 2013 yıllarına ilişkin işlemlerinin incelenmesi sonucunda 01/03/2016 tarihli vergi tekniği raporu ve bu doğrultuda vergi inceleme raporlarının düzenlendiği, sözü edilen vergi inceleme raporlarına dayanılarak tanzim edilen vergi ve ceza ihbarnamelerinin 27/09/2016 ve 30/09/2016 tarihlerinde davacıya tebliğ edildiği, … Vergi Dairesi Başkanlığı’nın …. tarih ve …-… sayılı Olur’u uyarınca 6183 sayılı Kanun’un 13. maddesinin 1.fıkrasının 1. bendi uyarınca adına ihtiyati haciz kararının alındığı anlaşılan olayda, vergi incelemesi tamamlandıktan ve davacı adına tarhiyat yapıldıktan sonra 6183 sayılı Kanun’un 13. maddesinin 1. bendine göre ihtiyati haciz kararı alınmasına yönelik tesis edilen işlemde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacı şirketin muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlediği ve bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığı yolundaki tespitleri içeren vergi inceleme raporlarına dayanılarak adına yapılan tarhiyatlara karşı dava açıldığı, söz konusu vergi inceleme raporlarındaki saptamaların özü itibarıyla hukuka uygun olduğu ve bu nedenle olayda ihtiyati haciz koşullarının var olduğu, dolayısıyla vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren hallerin bulunduğu anlaşıldığından, kamu alacağının aşaması ne olursa olsun tahsil güvencesini sağlamak amacını taşıyan ihtiyati haciz tedbirinin sadece devam eden vergi incelemeleri için öngörüldüğü sonucuna ulaşılarak verilen kararda hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilerek vergi mahkemesi kaldırıldıktan sonra dava reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Vergi incelemeleri devam ederken inceleme elemanınca ihtiyati haciz talebinde bulunulmadığı, olayda 6183 sayılı Kanun’un 13. maddesinin 3. fıkrasında yer alan şartların olmadığı, vergi incelemeleri tamamlandıktan sonra ihtiyati haciz uygulanamayacağı, emsal yargı kararlarının da bu yönde olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : 6183 sayılı Kanun’un 13. maddesinde, 9. madde gereğince teminat istenmesini mucip hallerin varlığı halinde ihtiyati haciz tatbik edilebileceği, şirket ve kanuni temsilcileri hakkında 6183 sayılı Yasa’nın 9, 13, 17. maddeleri uyarınca ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz işlemlerinin uygulanması için gerekli olur’un alındığı, mal varlığı araştırması sonucunda tespit edilen gayrimenkul, araç ve banka hesapları üzerine ihtiyati haciz uygulandığı, amme alacağını koruma yöntemi olan ihtiyati haczin mükellefin tasarruf yetkisini kısıtladığı, ödeme emrinin tebliği ile hükümsüz hale geleceği, ihtiyati haczin tahsilata yönelik bir işlem olmadığı, zira gerekli teminatın verilmesi halinde ihtiyati haczin kaldırılacağı hususunun davacıya bildirildiği, ancak teminat verilmediği, kanuni temsilcilerin asıl borçlu şirkete ait vergi borçlarından sorumlu tutulabileceği, bu yönde emsal yargı kararların bulunduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ: Davacı hakkındaki vergi incelemeleri sonuçlanıp, tarhiyat yapıldıktan sonra adına 6183 sayılı Kanun’un 13. maddesinin birinci fıkrasına bağlı 1. bendine göre alınan ihtiyati haciz kararında hukuka uygunluk bulunmadığından Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Demir cevherleri toptan ticaretiyle uğraşan davacı şirketin 2012 ve 2013 yıllarında kayıtlarına aldığı ve düzenlediği hurda ve hurda türevi faturaların muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge olduğu dikkate alınarak yapılan kaydi envanter çalışması sonucuna göre belge düzenlemeksizin inşaat demiri sattığı ve bu yolla elde ettiği kazancını kayıt ve beyan dışı bıraktığı, gerçekte inşaat demiri satmasına karşın katma değer vergisinden müstesna tutulan hurda teslimi gibi gösterilen söz konusu satışları nedeniyle katma değer vergisi hesaplamadığı yolundaki tespitleri içeren 01/03/2016 tarihli vergi inceleme raporlarına istinaden adına re’sen salınan cezalı vergileri içeren vergi ve ceza ihbarnamelerinin 27/09/2016 ve 30/09/2016 tarihlerinde davacıya tebliğ edildiği, … tarih ve … sayılı yazıyla 6183 sayılı Kanun’un 17. maddesine göre davacı hakkında ihtiyati tahakkuk kararı alındığı, … tarih ve … sayılı yazıyla aynı Kanun’un 13. maddesi uyarınca ise ihtiyati haciz kararı alındığı, 6183 sayılı Kanun’un 13. maddesinin 1. bendi uyarınca 17/11/2016 tarihli haciz varakalarının düzenlendiği, devamında ise 322.634.412,26 TL kamu borcu tutarı kadar teminat verilmesi halinde davacı adına uygulanan ihtiyati haczin kaldırılacağına yönelik … tarih ve … sayılı işlemin tesis edildiği ve sözü edilen işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 9. maddesinde, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 344. maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektirir haller ile 359. maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanmış olduğu takdirde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplamalara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairesince teminat istenebileceği hükme bağlanmış, aynı Kanun’un 13. maddesinde, 9. madde gereğince teminat istenmesini mucip hallerin varlığı halinde, alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurunun kararıyla ihtiyati haciz tatbik edilebileceği; 17. maddesinde ise, 13. maddenin 1. bendinde yazılı ihtiyati haciz sebeplerinden birisi mevcut ise ihtiyati tahakkuk kararı verilebileceği hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
6183 sayılı Kanun’un 9, 13. maddesinin 1. bendi ve 17. maddelerine göre, ancak vergi incelemesinin devam ettiği durumlarda yapılan ilk hesaplamalara göre teminat istenebileceği, ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk kararı alınabileceği, inceleme sonuçlanıp, tarhiyat yapıldıktan sonra ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz kararı alınamayacağından yazılı gerekçeyle verilen karara yöneltilen istinaf başvurusunu kabul ederek davayı reddeden Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesine,
4. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 23/12/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.