Danıştay Kararı 3. Daire 2018/1697 E. 2022/259 K. 31.01.2022 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2018/1697 E.  ,  2022/259 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/1697
Karar No : 2022/259

TEMYİZ EDENLER : 1-(DAVALI) … Vergi Dairesi Müdürlüğü İSTANBUL
VEKİLİ: Av. …
2-(DAVACI) …

İSTEMİN KONUSU : …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, internet üzerinden gerçekleştirdiği kitap satışı nedeniyle ticari kazanç elde ettiğinden bahisle hakkında tesis edilen mükellefiyet işleminin iptali ile elektronik ortamda vermesi gereken beyannameleri vermediğinden bahisle takdir komisyonu kararlarına dayanılarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu cezalara ilişkin ihbarnamelerin 10/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği, 25/03/2017 tarihli dilekçe ile mükellefiyet işleminin iptali ve özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması için yapılan başvuruya cevap verilmemesi üzerine 18/05/2015 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu, davacının internet üzerinden kitap satışı yaptığı hususu internet sitesinin sahibi olan … Kitap Bilişim ve Reklamcılık Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu ile ortaya konulduğu gibi davacı tarafından da bu durumun kabul edildiği, dolayısıyla tesis edilen mükellefiyet işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı, geçmişe dönük olarak tesis edilen mükellefiyete dayalı olarak davacının beyannamene vermesine imkan bulunmadığından kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle, mükellefiyet işlemi yönünden dava reddedilmiş, özel usulsüzlük cezası ise kaldırılmıştır.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davalı idare tarafından, davacının ilgili dönemlerde elektronik ortamda beyannamelerini vermediği açık olduğundan kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
Davacı tarafından, mükellefiyet tesisini gerektiren herhangi bir ticari faaliyetinin olmadığı, hakkında yapılan bir yoklama bulunmadığı gibi somut bir tespit de yapılmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI :
Davacı tarafından, özel usulsüzlük cezanın kaldırılmasının hukuka uygun olduğu belirtilerek davalı idarenin temyiz istemin reddi gerektiği savulmaktadır.
Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu Vergi Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca …-TL maktu harç alınmasına,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 31/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.