Danıştay Kararı 3. Daire 2018/1230 E. 2020/3773 K. 14.10.2020 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2018/1230 E.  ,  2020/3773 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/1230
Karar No : 2020/3773

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Başkanlığı/
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVACI): … Limited Şirketi
VEKİLİ:

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, ödemelerinin bir kısmını banka veya benzeri finans kurumları aracılığıyla yapmadığı yolundaki saptamalar içeren vergi inceleme raporuna dayanılarak 2010 yılı için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesinin 4. fıkrası uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi inceleme raporunda, davacı adına düzenlenen faturaların sahte olduğu ve herhangi bir emtia teslimini içermediği kabul edilmesine rağmen, kayıtlara intikal ettirilen sahte fatura bedellerinin banka veya finans kurumları aracılığıyla ödenmesi beklenemeyeceğinden kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu ceza kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı adına düzenlenen vergi inceleme raporu ile 2010 döneminde … TL’yi aşan ödemelerini banka, benzeri finans kurumu veya posta idareleri aracılığıyla yapmadığından bahisle kesilen özel usulsüzlük cezalarının hukuka uygun olduğu, davacı hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporunda, temsilcisinin şirket adına fatura düzenleyen firmaları tanımadığı, gerçek emtia aldığı kişilerin bu kişilerden fatura temin etmiş olabileceğini ifade etmesinin alış ve satışlarının gerçek faaliyete dayanmadığını gösterdiği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 14/10/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.