Danıştay Kararı 3. Daire 2016/10941 E. 2017/179 K. 19.01.2017 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2016/10941 E.  ,  2017/179 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/10941
Karar No : 2017/179

Temyiz Eden : …
Vekili :
Karşı Taraf :
Vekili :
İstemin Özeti : Seyahat acenteliği işi ile iştigal eden davacının, 2011 yılı hesaplarının incelenmesi sonucu bir kısım emtia alımlarını sahte faturalarla kayıtlarına intikal ettirdiği ayrıca bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığından bahisle adına düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden 2011 yılı Nisan ve Mayıs dönemleri için salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine karşı dava açılmıştır. … Vergi Mahkemesinin ….gün ve E: …, K: … sayılı kararıyla; Mahkemelerinin … gün ve E: …, K: … sayılı dilekçe ret kararı davacıya 23.12.2015 tarihinde tebliğ edildiği halde, otuz günlük yasal süre geçirilerek 16.3.2016 tarihinde kayıtlara giren dilekçeyle yenilenen davanın, esasının incelenmesine yasal olanak bulunmadığı gerekçesiyle, dava 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15/1-b maddesi uyarınca süre aşımı nedeniyle reddedilmiştir. Davacı tarafından, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10’uncu maddesinde tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde tebligatın yapılacağı, yine aynı kanunun 13’üncü maddesinde tüzel kişilere yapılacak tebliğin madde metninde öngörülen şartları taşıması gerektiğinden bahisle dilekçe ret kararının 1.3.2016 tarihinde öğrenildiği, bu tarih dikkate alındığında 16.3.2016 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti :Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Terditli dava 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 111’inci maddesinde; ” Davacı, aynı davalıya karşı birden fazla talebini, aralarında aslilik-ferilik ilişkisi kurmak suretiyle, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için talepler arasında hukuki veya ekonomik bir bağlantının bulunması şarttır.” tanımlanmaktadır. Davacının ”vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarının iptali ile mahkemece verilen kararın kısmen kabul kısmen reddolunması halinde reddolunan kısım için uzlaşma hakkı verilmesini” talep etmesi anılan madde kapsamında değerlendirilemeyeceği, talepler arasında aslilik-ferilik ilişkisinden ziyade neden-sonuç ilişkisi olduğu, Mahkemece 9.12.2015 gün ve E: …, K: … sayılı verilen kararında işin esasına girilmesi gerekirken 2577 sayılı kanunun 15/1-d maddesi uyarınca verilen dilekçe ret kararında hukuka uyarlık bulunmadığı, bu nedenle davacının temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3’üncü maddesinde; idari davaların Danıştay, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemeleri Başkanlıkları’na hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı, dilekçelerde; tarafların varsa vekillerinin veya temsilcilerin ad ve soyadları veya unvanları ve adresleri ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasının; davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin; davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihinin, vergi, resim, harç vb. yükümler ve bunların zam ve cezalarına ilişkin davalarla, tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktarın; vergi davalarında davanın ilgili bulunduğu verginin veya cezanın nev’i ve yılı, tebliğ edilen ihbarnamenin tarihi ve numarası varsa mükellef hesap numarasının gösterileceği, dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örneklerinin dava dilekçesine ekleneceği, dilekçeler ile bunlara bağlı evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı hükme bağlanmıştır.
Aynı Yasanın 15’inci maddesinin 1/d fıkrasında ise; yapılacak inceleme sonucu anılan maddeye aykırı bir durumun tespiti halinde uygun olmayan dilekçenin 30 gün içerisinde eksiklerin tamamlanarak yeniden dava açılmak üzere reddedileceği, 5’inci fıkrasında da; birinci fıkranın (d) bendine göre dilekçenin reddedilmesi üzerine yeniden verilecek dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği hüküm altına alınmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 111’inci maddesinde terditli dava ile ilgili olarak, davacının, aynı davalıya karşı birden fazla talebini, aralarında aslilik-ferîlik ilişkisi kurmak suretiyle, aynı dava dilekçesinde ileri sürebileceği, bunun için, talepler arasında hukuki veya ekonomik bir bağlantının bulunmasının şart olduğu, mahkeme, davacının asli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer’î talebinin incelenemeyeceği ve hükme bağlanamayacağı düzenlemesi yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının 2.12.2015 tarihinde kayıt gören dilekçesinin sonuç ve istem kısmında; vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarının iptali ile mahkemece verilen kararın kısmen kabul kısmen reddolunması halinde reddolunan kısım için uzlaşma hakkı verilmesini talep ettiği, … Vergi Mahkemesinin …gün ve E: …, K: … sayılı kararıyla, idari yargıda terditli dava açılamayacağı yolundaki gerekçe hükme esas alınmak suretiyle 2577 sayılı Kanunun 3’üncü maddesi uyarınca dilekçe ret kararı verildiği anlaşılmaktadır.
Vergi Mahkemesince, 2577 sayılı Kanunun 3’üncü maddesinde belirtilenler dışındaki bir sebeple verilen ve bu nedenle yargılama hukukuna uygun düşmeyen dilekçe ret kararı üzerine, yasal süre geçirilerek yenilenen dilekçeye konu yapılan bir kat vergi ziyaı cezalı tarhiyata karşı açılan davanın süre aşımı nedeniyle reddinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesinin … gün ve E: …, K: … sayılı kararının bozulmasına, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde Danıştay nezdinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 19.1.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.