Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2015/11361 E. , 2019/2499 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2015/11361
Karar No : 2019/2499
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Amme borçlusu … adına tahakkuk ettirilen 1997 ila 2014 yıllarına ait muhtelif vergi, fon payı ve gecikme faizlerinin tahsili amacıyla davacı adına varis sıfatıyla düzenlenen 08/09/2014 tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti : 2006 yılında vefat eden ……….. birinci derece yasal mirasçısı olan …….. doğumlu oğlu ‘ın mirasın reddi için ……….. Sulh Hukuk Mahkemesinde açtığı davada verilen ……………… sayılı kabul kararıyla mirası reddettiği, davalı idarece ……….. adına tahakkuk ettirilen 1997 ila 2014 yıllarına ait muhtelif vergi, fon payı ve gecikme faizlerinin tahsili amacıyla davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinin tebliği üzerine, davacı tarafından ilgili ………… Sulh Hukuk Mahkemesine başvurularak alacak ve borçlar dahil mirasın reddedilmesi istemiyle dava açıldığı, anılan Mahkemece verilen ……………… sayılı kararla; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, 495. maddesinde mirasbırakanın birinci derece mirasçılarının, onun altsoyu olduğu, 496. maddesinde altsoyu bulunmayan mirasbırakanın mirasçılarının onun ana ve babası olduğunun belirtildiği, 612. maddesinde en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın, sulh mahkemesince iflâs hükümlerine göre tasfiye edileceği, tasfiye sonunda arta kalan değerlerin, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğinin hükme bağlandığı, amme borçlusunun en yakın ve tek yasal mirasçısı oğlu tarafından mirasın tamamının reddolunduğu, mirasın sulh mahkemesince iflâs hükümlerine göre tasfiye edileceği, davacının ……. yasal mirasçısı olmadığı ve kendi lehine en yakın mirasçıları tarafından verilmiş bir mirasın reddi kararı da bulunmadığı için sorumluluğu olmadığı yönünde karar verildiği, davalı İdarenin 03/12/2014 tarih ve 21435 sayılı savunmasında, dava konusu ödeme emirleri ile takip edilen vergi ve gecikme faizilerinden muhtelif dönemlere ilişkin bir kısım vergi ve gecikme faizlerinin 11/09/2014 tarihli 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanunu ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun 73. maddesinin 14. bendinin b fıkrasına istinaden terkin edilerek takibinden vazgeçildiği, kalan vergi ve diğer alacaklar için takibin devam ettiğinin belirtildiği, dava konusu ödeme emirlerinin takibine devam edildiği belirtilen alacaklara ilişkin kısım yönünden, söz konusu alacakların ancak yasal mirasçı sıfatı bulunanlar açısından takip edileceği, mirasçı sıfatını taşımayan davacı adına varis sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle takibine devam edilen kamu alacaklarına ilişkin ödeme emirleri iptal edilmiş, diğer kamu alacaklarını içeren ödeme emirleri yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : … Vergi Dairesi Müdürlüğünün ……………. vergi numarasında kayıtlı mükellefi iken …………. tarihinde vefat eden …’ın geriye mirasçı olarak babası , annesi ve oğlu……… ‘ın kaldığı, mirasçılardan oğlu ……..’ın kanuni süresinde mirasın reddi için ……….. Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açarak mirasın kayıtsız şartsız reddini sağladığı, murisin babası ile annesi … tarafından aynı mahkemede açılan reddi miras davalarının ise kanuni süresinden sonra açıldığı, dolayısıyla muris adına tahakkuk ettirilen ancak tahsil edilemeyen bir kısım vergi borçlarının tahsili amacıyla yasal varis statüsünde bulunan davacı adına dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği ve tebliğ edildiği, dava aşamasında dava konusu vergi ve gecikme faizlerinden 6552 sayılı kanun kapsamında yer alan ödeme emri içeriği amme alacağının terkin edilerek takibinden vazgeçildiği, düzenlenen ödeme emirlerinden takibine devam olunan amme alacaklarına isabet eden kısmının yasal ve yerinde olduğu ileri sürülerek aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığı gibi 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 12. maddesi uyarınca, kanuni temsilcinin ödemekle yükümlü tutulduğu miktar üzerinden mirasçılarının payları oranında sorumluluğuna gidilebilmesi mümkün ise de asıl boçlu …’ın oğlu tek varisi ‘ın kanuni süresinde mirasın reddi için ………. Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açarak mirasın kayıtsız şartsız reddini sağladığı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, 612. maddesinde en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın, sulh mahkemesince iflâs hükümlerine göre tasfiye edileceği hükmü uyarınca en yakın ve tek mirasçı tarafından miras reddedilmekle başka bir kişiye miras geçişinin de engellendiği olayda, mirasçı sıfatını taşımayan davacı adına varis sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uyarlık görülmediğinden, temyiz isteminin reddi ve kararın onanması gerekmiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … 1. Vergi Mahkemesinin … sayılı kararının ONANMASINA,
3. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 10/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.