Danıştay Kararı 3. Daire 2007/3869 E. 2008/3718 K. 24.11.2008 T.

3. Daire         2007/3869 E.  ,  2008/3718 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 2007/3869
Karar No: 2008/3718

Temyiz Eden : Çekirge Vergi Dairesi Müdürlüğü-BURSA
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacı kurumun …. şubesinin çeşitli firma ve şahıslara yaptığı topraklama testi ve düzenlediği raporlar karşılığında elde ettiği kazancı beyan dışı bırakması nedeniyle adına 2001 yılı için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ve fon payı ile 2001 yılının tüm dönemleri için hesaplanan geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezası ve ayrıca kesilen özel usulsüzlük cezasını; 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanununun 2’nci maddesinde, meslek ve menfaatleriyle ilgili işlerde resmi makamlarla işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmanın, meslek mensuplarının müşterek ihtiyaçlarını karşılamanın kuruluş amaçları arasında sayıldığı, birlik ve organlarının, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamayacaklarının kurala bağlanarak ticari faaliyette bulunmalarının yasal olarak engellendiği, ticari amaçla yürütülen bir işletme olmayan ve sözü edilen Yasa gereği resmi veya özel makamlara yardım ve mevcudiyetini devam ettirebilmek amacıyla verilen bilirkişilik ve denetim hizmetlerinden elde edilen gelir ticari kazanç olarak kabul edilemeyeceğinden, davacı adına salınan vergi ve kesilen cezalarda yasaya uygunluk görülmediği gerekçesiyle kaldıran … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:… K:… sayılı kararının; davacı kurumun devamlılık arzeden faaliyetinin iktisadi işletme olarak kabulü gerektiğinden, bu faaliyetten dolayı elde edilen gelirin vergilendirilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4’üncü maddesi uyarınca, kamu kuruluşlarına bağlı bir işletmenin iktisadi kamu kuruluşu olarak vergilendirilebilmesi için, işletmenin ticari, sınai ve zirai nitelik taşıması ve işletme faaliyetinin devamlılık arzetmesi yeterli koşullar olup, faaliyetin Yasayla verilmiş bir görev gereği yapılmasının, işletmenin ayrı tüzel kişiliğinin, sermayesinin ve muhasebesinin olmamasının vergilendirmeye engel teşkil etmeyeceği açıktır.
Bu nedenle, makbuz karşılığı bedel alarak topraklama raporu düzenleyen davacı Odanın devamlı olan ticari nitelikteki bu faaliyetinden elde ettiği gelirin kurumlar vergisine tabi tutulması gerektiğinden, aksi yoldaki vergi mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : Davacı odanın … Şubesinin iktisadi işletmesinin uyuşmazlık dönemine ait işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak adına aslı aranmayan geçiçi vergiye bağlı olarak kesilen vergi ziyaı cezasına karşı açılan davayı kabul eden mahkeme kararı temyiz edilmiştir.
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu’nun 16.6.1994 gün ve E:1994/2 sayılı kararında; dernek ve vakıflara bağlı iktisadi işletmelerin kar elde etme amaçlarının olup olmamasının,yürütülen faaliyetin kanunla verilmiş görevler arasında bulunmasının tüzel kişiliklerinin olmamasının,bağımsız muhasebe ve kendilerine tahsis edilmiş sermayelerinin ve iş yerlerinin bulunmamasının da mükellefiyetlerini etkilemeyeceği belirtilmiştir.
Davacı odanın uyuşmazlık döneminde kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerin talepleri üzerine ücret karşılığında topraklama testi ve rapor düzenleme faaliyetin devamlılık arz ederek şekilde yaptığı tesbit edilmiş olup bu husus çekişmesizdir. Odanın bu faaliyeti Kurumlar Vergisi Kanununun 4 ve 5. maddeleri hükümleri uyarınca iktisadi işletme sayılması gerektireceğinden, adına re’sen yapılan cezalı tarhiyatta kanuna aykırılık bulunmadığından bu hizmetleri ticari amaçla yapmadığı gerekçesiyle davanın kabulü yolunda verilen kararda hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile temyize konu mahkeme kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1’inci maddesinde, iktisadi kamu müesseselerinin kazançlarının kurumlar vergisine tabi olduğu ve kurum kazancının gelir vergisi konusuna giren gelir unsurlarından terekküp edeceği kurala bağlanmıştır. Yasanın 4’üncü maddesinde iktisadi kamu müesseseleri; devlete, özel idarelere, diğer kamu idarelerine ve müesseselerine ait ve tabi olup faaliyetleri devamlı bulunan ve sermaye şirketleri ile kooperatifler dışında kalan ticari, sınai ve zirai işletmeler olarak tanımlanmış, maddenin son fıkrasında ise bunların kazanç gayesi gütmemeleri, faaliyetin kanunla tevdi edilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, müstakil muhasebeleri ve kendilerine tahsis edilmiş sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerine tesir etmeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda sözü edilen Kanunun 4’üncü maddesinden anlaşılacağı üzere kamu idare ve kuruluşlarına bağlı ve tabi olan işletmelerin ticari, sınai ve zirai nitelikteki ve devamlılık arzeden faaliyetleri ile tedavül ekonomisine katılması, kurumlar vergisi mükellefiyeti için yeterli ve tek koşuldur.
Kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan ve ücret karşılığında topraklama testi yaparak rapor düzenleyen ve bu faaliyeti nedeniyle üçüncü kişilerden gelir sağladığı anlaşılan davacı Odanın devamlılık arzeden bu faaliyetinin iktisadi işletme sayılması, bu nedenle elde ettiği gelirin de kurumlar vergisine tabi tutulması gerekir.
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4’üncü maddesindeki, faaliyetin kanunla tevdi edilmiş görevler arasında bulunmasının mükellefiyete tesir etmeyeceği açık hükmü karşısında, Odanın Yasada öngörülen amaçlara uygun olarak faaliyette bulunması, iktisadi kamu müessesesi olarak vergilendirilmesine engel teşkil etmeyeceğinden, vergi mahkemesince yazılı gerekçeyle tarhiyatın kaldırılması hukuka uygun düşmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüyle … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, 492 sayılı Harçlar Kanununun 13’üncü maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine 24.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.