Danıştay Kararı 3. Daire 2007/2504 E. 2009/1623 K. – T.

3. Daire         2007/2504 E.  ,  2009/1623 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 2007/2504
Karar No: 2009/1623

Temyiz Eden :
Vekili :
Karşı Taraf : Vergi Dairesi Müdürlüğü-KARABÜK
İstemin Özeti : Davacıya 122.432 YTL tutarında vergi borcu bulunduğu ve borcun 7 gün içinde ödenmemesi halinde adına kayıtlı taşınmazların satış işlemlerine başlanılacağını bildiren 25.5.2006 gün ve 8505 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davayı; 2577 sayılı Yasanın 11’inci maddesine göre, 26.5.2006 tarihinde tebliğ edilen işleme karşı en geç 27.7.2007 tarihinde dava açılması gerekirken 31.7.2007 tarihinde … Nöbetçi Vergi Mahkemesi kaydına giren dilekçe ile açılan davanın süre aşımı nedeniyle incelenemeyeceği gerekçesiyle reddeden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; davanın süresinde açıldığı ileri sürülerek bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Savcı :
Düşüncesi : Davacının kanuni temsilcisi bulunduğu şirketin vergi borcunun tahsili nedeniyle haciz uygulanan taşınmaz malının satış işlemlerinin başlatılacağı yolundaki işleme karşı açılan davayı süre aşımı yönünden reddeden mahkeme kararı temyiz edilmiştir.
Dava konusu işlemin davacıya 26.5.2006 tarihinde tebliğ edildiği, bu işleme karşı 2.6.2006 tarihli dilekçe ile itiraz edildiği, itirazın reddine dair yazının 7.7.2006 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği taraflar arasında çekişmesizdir.2.6.2006 tarihli itiraz dilekçesinin davacı tarafından iadeli taahhütlü olarak vergi Dairesi Müdürlüğüne gönderildiği yolundaki temyiz dilekçesindeki iddiası 213 sayılı yasanın 170. maddesi hükmüde dikkate alınıp araştırılarak davanın süresinde açılıp açılmadığı hakkında yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile temyize konu mahkeme kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2’inci maddesinde tanımlanan iptal davaları; idarenin tek taraflı irade açıklamasıyla ilgililerin hukuksal durumunda değişiklik yaratan etkili ve yürütülmesi gerekli hukuksal işlemlerini konu edinen davalardır.
Bir idari işlemin kesin ve yürütülmesi zorunlu olabilmesi için; bir başka merciin onayına gerek kalmaksızın, uygulanabilir ve hukuksal sonuç yaratabilir nitelikte olması gerekmektedir.
Davacıya vergi borcu bulunduğunu ve borcun ödenmemesi halinde adına kayıtlı taşınmazların satılacağını duyuran 25.5.2006 gün ve 8505 sayılı işlem ödemeye davet niteliğinde olan, kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem olmadığından, idari davaya konu edilmesine olanak bulunmayan işleme karşı açılan davanın 2577 sayılı Yasanın 15’inci maddesinin 1’inci fıkrasının (b) bendi uyarınca reddi gerekirken süre aşımı nedeniyle reddedilmesi yolunda verilen kararda sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddine, davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca … TL maktu harç alınmasına, 14.5.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.