Danıştay Kararı 3. Daire 2006/715 E. 2006/2644 K. 12.10.2006 T.

3. Daire         2006/715 E.  ,  2006/2644 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2006/715
Karar No: 2006/2644

Temyiz Eden : Şehitkerim Vergi Dairesi Müdürlüğü-TARSUS
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacı bankanın … Şubesince … Mamulleri ve Ambalaj Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne kullandırılan kredilerin teminatı olarak banka lehine ipotek tesis edilen taşınmazların icra yoluyla bankaya devri sırasında hesaplanarak ihtirazi kayıtla ödenen katma değer vergisine karşı açılan davada; 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa 4684 sayılı Kanunun geçici 18’inci maddesiyle eklenen geçici 29’uncu maddesinin (6) işaretli bendinde; Türkiye’de faaliyette bulunan bankaların aktifinde kayıtlı bulunan gayrimenkullerin, iki tam yıl süreyle aktifte kayıtlı bulunma şartı aranmaksızın, satışından doğan kazançların banka sermayesine ilave edilen kısmının kurumlar vergisinden müstesna tutulduğu, bendin son cümlesi ile istisna hükümlerinin, bendin yürürlük tarihi itibarıyla banka kayıtlarına göre Türkiye’de faaliyet gösteren bankalara borçlu durumda olan tam mükellef sermaye şirketlerinin ve kefillerinin, Kanunun yayımı tarihinde sahip oldukları ve bu borçlara karşılık bankalara devrettikleri gayrimenkullerden sağlanan kazançlar için de uygulanacağı kuralına yer verildiği, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun geçici 10’uncu maddesi ile de 5422 sayılı Kanunun geçici 29’uncu maddesinin 6’ncı bendi kapsamındaki teslimlerin katma değer vergisinden istisna edildiği, kredi borçlusu … Limited Şirketi ve kefilleri hakkında yürütülen icra takibi sonucunda toplam beş adet taşınmazın alacağına mahsuben davacı bankaya ihale edilerek satış bedeli üzerinden hesaplanan ve ihtirazi kayıtla ödenen katma değer vergisinin iadesi istemine dayanan uyuşmazlıkta söz konusu taşınmazların tesliminin 5422 sayılı Yasa ile 3965 sayılı Yasanın yukarıda yer verilen düzenlemeleri kapsamında olduğunun anlaşıldığı, teslimin rızaen ya da icra yoluyla gerçekleşmiş olması hususunda yasada bir ayırım yapılmadığından, ihtirazi kaydı kabul edilmeyen davacıdan katma değer vergisi tahsil edilmesinde yasaya uygunluk görülmediği gerekçesiyle ödenen katma değer vergisinin iadesine karar veren … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:…sayılı kararının; icra dairelerince müzayede mahallinde yapılan satışların katma değer vergisine tabi olduğu ileri sürülerek bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Davacının kendisine ait ya da kendisine borçlu olan tam mükellef firmaya ait gayrimenkulün satışından doğan ve sermayeye ilave edilen bir kazanç bulunmadığından olayın KVK’nun geçici 29’uncu maddesi ile ilişkilendirilmesini gerektiren şartlar bulunmamaktadır.
Olay bir satış işlemi değil davacının kredi kullandırdığı şirketten olan alacağını icra yoluyla tahsili olup katma değer vergisini doğuran bir mal teslimi de bulunmamaktadır.
Davacı ile şirket arasındaki, banka ve sigorta muameleleri vergisinin konusuna giren kredi hizmeti tamamlandıktan sonra kredi borçlusunun borcunu ödememesi nedeniyle icrai takibe geçen bankanın, alacağını, teminat olarak gösterilen taşınmazların icra müdürlüğü aracılığıyla kendisine devri yoluyla tahsil etmesi hususu dikkate alındığında, icra müdürlüğünce yapılan satışın yeni bir teslim olduğu düşünülemeyeceğinden katma değer vergisinin iadesi yolunda verilen kararın sonucu itibarıyla yasaya uygun olduğu düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına, 12.10.2006 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
X.K A R Ş I O Y :
Kredi borcunu vadesinde ödemeyen bir şirket ve kefilleri hakkında 1997 yılında başlatılan icra takibi sonunda … ve … Müdürlüklerince haczedilen taşınmazların ihaleye çıkarıldığı, iki taşınmazın 27.5.2004; üç taşınmazın ise 16.7.2001 tarihli ihalesinde alacaklı ve davacı bankaya ihale edildiğinde ihtilaf yoktur. İhale yoluyla yapılan bu satışlara konu taşınmazlardan ikisi kefile, üçünün de borçluya ait olduğu saptanmakta olup, kefil gerçek kişidir.
Taşınmazlar, borçlu ve kefil tarafından bankaya olan borca karşılık devredilmemiş; ihale yoluyla satılmıştır. 4684 sayılı Yasa ile eklenen hükümlerin öngörülüş amacı, bankaların batık kredi alacaklarının, icra ve dava yoluna başvurulmasına gerek kalmaksızın, borçlu ve kefile ait taşınmazların bankalara devrini sağlamaktır. Dosyadaki belgelerden davacı bankanın 1997 yılında icra takibine başladığı ve ihalelerin bu tarihten dört ve yedi yıl sonra yapılmasıyla borcun sona erdiği, taşınmazların borçlu ve kefil tarafından davacıya devredilmediği anlaşılmaktadır.
Vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihte açık artırma yoluyla yapılan satışa talip olarak katılan bankalara ihale edilen taşınmazlar nedeniyle katma değer vergisi tahsilini önleyen bir istisna hükmü bulunmamaktadır.
Bankanın, görevli ve yetkili vergi dairesi müdürlüğüne yönelttiği bir ihtirazi kayıt da söz konusu değildir. Dava dilekçesine ekli … İcra Müdürlüğünün …Tal. sayılı …. İcra Müdürlüğünün E:…sayılı dosyalarında davacı tarafından 4.6.2004 ve 10.6.2004 tarihlerinde ihale bedeli üzerinden katma değer vergisi hesaplanmamasının istendiği ve bu taleplerin aynı tarihte her iki icra müdürlüğünce reddedilerek, katma değer vergisi hesaplanmasına karar verdiği de saptanmaktadır.
Tüm bu nedenlerle dava; mükellefi tarafından ihtirazi kayıtla beyan edilen bir vergiye değil; icra müdürlüklerince verilen beyannameler üzerinden tahakkuk ettirilip, tahsil edilen katma değer vergisine karşı, bu verginin mükellefi de olmayan banka tarafından açılmışken, yazılı gerekçe ile verilen kararın bozulması gerektiği görüşüyle Daire kararına katılmıyorum.