Danıştay Kararı 3. Daire 2006/4002 E. 2007/2453 K. 20.09.2007 T.

3. Daire         2006/4002 E.  ,  2007/2453 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 2006/4002
Karar No: 2007/2453

Temyiz Eden : Seyhan Vergi Dairesi Müdürlüğü-ADANA
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : 2002 yılı kurumlar vergisi beyannamesini vermemesi nedeniyle re’sen salınan vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ve fon payının tahsili amacıyla davacı şirket adına düzenlenen ödeme emrini; ödeme emriyle istenen vergi ve cezanın duyurulduğu ihbarnamenin davacı şirketin işe başlama bildiriminde ortakların ikamet adresi olarak bildirilen “…” adresine tebligata çıkarıldığına dair bir belge dosyaya sunulmadığı gibi sözü edilen adreste şirket ortaklarının tanınmadığının saptandığı ve ihbarnamelerin ilan yoluyla duyurulduğu 22.6.2005 tarihinden dört ay sonra düzenlendiği anlaşılan yoklama fişine dayanılarak şirket ortaklarının sözü edilen adreste bulunmadığının kabul edilemeyeceği, bu durumda ilanen tebilğ için gerekli koşulların oluştuğundan söz edilemeyeceği gerekçesiyle iptal eden … 2. Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; 15.4.2005 tarihinde yapılan yoklama ile ikamet adresi olarak bildirilen “…” adresinde şirket ortaklarının ikamet etmedikleri tespit edildiğinden, ihbarnamelerin bu adrese tebligata çıkarılmadığı, bilinen diğer adreslerde de davacı şirkete ve ortaklarına ulaşılamadığından ihbarnamelerin ilan yoluyla duyurulduğu ileri sürülerek bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : 213 sayılı Yasanın 101’inci maddesinden bilinen adres olarak sayılan davacının işe başlamada bildirdiği adreslerde başka sebeplerle yapılan yoklamalarda davacının bulunamaması ihbarnamenin ilan yoluyla tebliği için yeterli olmayıp, ihbarnamenin sözü edilen adreslere tebliğe çıkarılmadan kamu alacağının kesinleştiğinden söz edilemeyeceğinden, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun; 93’üncü maddesinde tahakkuk fişinden gayri, vergilendirmeyle ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmühaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yoluyla tebliğ edilmesi öngörülmüş ve aynı Yasanın 103’üncü maddesinde muhatabın adresinin hiç bilinmemesi, bilinen adresin yanlış veya değişmiş olması ve bu yüzden mektubun geri gelmesi, başkaca sebeplerden dolayı tebliğin yapılmasına imkan bulunmaması hallerinde tebliğin ilan yoluyla yapılması kurala bağlanmış ve 101’inci maddesinde de bilinen adresler sayılmıştır.
Dava aşamasındaki belgelere göre; ödeme emriyle istenen kamu alacağına ait 6.9.2004 gün ve 40510 sayılı ihbarnamenin, davacı şirketin işe başlama bildiriminde ikametgah adresi olarak belirtilen “…” adresine tebliğe çıkarılmadan kamu alacağının kesinleştiğinden söz edilemeyeceği, şirket ortaklarının sözü edilen adreste ikamet etmediklerini saptayan yoklamanın ise ihbarnamenin ilan yoluyla duyurulduktan sonra yapılmış olmasının bu sonucu değiştirmeyeceği gerekçesiyle ödeme emri iptal edilmiş ise de temyiz dilekçesinde söz konusu adreste ilanen tebliğ tarihinden önce de yoklama yapıldığının ileri sürülmesi nedeniyle Dairemizce 27.6.2007 tarihinde verilen ara kararı ile istenmesi üzerine ihbarnamenin ilanen duyurulduğu 22.6.2005 tarihinden önce dosyaya sunulan ve muhtar nezdinde düzenlenen 15.4.2005 gün ve 6707 sayılı yoklama fişiyle, davacı şirketin ortakları … ve … “…” adresinden beş yıl önce ayrıldığının saptandığı anlaşılmıştır.
Davacı şirketin ikametgah adresinin yanısıra işe başlama bildiriminde belirtilen iş yeri adresinde yapılan yoklamalarda bu adreste de faaliyet göstermediği saptanmış, ihbarnamenin davalı idarece ikamet adresi olarak sonradan tespit ettiği “…” adresine tebliğe çıkarılmasına karşın şirket ortakları bu adreste de bulunamamış ve Vergi Usul Kanununun 160’ıncı maddesinin 5228 sayılı Kanunla değişen ikinci fıkrası gereği davacının mükellefiyet kaydı re’sen silinmiştir. Dava konusu ödeme emrinin ise şirket ortağı … dairede bizzat tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Yapılan araştırma ve yoklamalar sonucunda tarh dosyasında bulunan iş yeri ve ikamet adresleri ile sonradan tespit edilen başka adresinde bulunamayan ve bu nedenle işi bırakmış addolunarak mükellefiyet kaydı vergi dairesince re’sen silinen davacı şirkete ihbarnamelerin usule uygun olarak ilan yoluyla duyurulmasında ve kesinleşen kamu alacağının ödeme emriyle istenmesinde yasaya aykırılık bulunmadığından, ödeme emrinin iptali yolundaki vergi mahkemesi kararı hukuka uygun düşmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüyle …. Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, 492 sayılı Harçlar Kanununun 13’üncü maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine 20.9.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.