Danıştay Kararı 3. Daire 2006/398 E. 2006/620 K. 09.03.2006 T.

3. Daire         2006/398 E.  ,  2006/620 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 2006/398
Karar No: 2006/620

Temyiz Eden : Uray Vergi Dairesi Müdürlüğü-MERSİN
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : 4811 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce başlatılan inceleme ile 1999 yılına ilişkin işlemleri incelenen davacı şirket adına, Haziran/1999 dönemi için re’sen salınan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisini; 4811 sayılı Kanunun 5’inci maddesinde, kapsadığı dönemlere ilişkin olarak Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce başlandığı halde tamamlanmamış olan vergi incelemeleri ile takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine bu Kanunun matrah artırımına ilişkin hükümleri saklı kalmak kaydıyla devam edileceği, 8’inci maddesinde, katma değer vergisi matrahlarını maddede belirtilen oranda artıran mükellefler nezdinde inceleme ve tarhiyat yapılmayacağının kurala bağlandığı; 10’uncu maddesinin 4’üncü fıkrasında ise matrah artırımında bulunan mükellefler hakkında başlanan vergi incelemeleri ile takdir işlemlerinin, bu Kanunun yürürlüğe girdiği ayı izleyen ayın başından itibaren bir ay içinde sonuçlandırılmaması halinde bu işlemlere devam edilemeyeceği, inceleme veya takdir sonucu tarhiyata konu matrah farkı tespit edilmesi durumunda, inceleme raporları ile takdir komisyonu kararlarının vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihten önce matrah artırımında bulunulmuş olması şartıyla, inceleme ve takdir sonucu bulunan matrah farkının Kanunun 7’nci ve 8’inci madde hükümleri ile birlikte değerlendirileceği şeklinde düzenlemeye yer verildiği, davacı şirketin 1999 takvim yılına ilişkin işlemlerinin, 1.2.2002 ve 29.4.2002 tarihli yazılarla incelemeye alındığı, inceleme elemanınca yapılan tespitleri içeren tutanağın imzalanması için şirket yetkilisine yazılan 21.3.2003 günlü yazıda tutanağın, üç gün içinde şirket yetkilisi tarafından imzalanması gerektiğinin duyurulduğu ancak, bu sürede tutanak imzalanmayarak davacı tarafından 22.3.2003 tarihli dilekçe ile katma değer vergisi yönünden matrah arttırımı talebinde bulunulduğu, Vergi Usul Kanununun 14’üncü maddesinde, vergi işlemlerinde sürelerin vergi kanunlarıyla belli edileceği, kanunda açıkça yazılı olmayan hallerde sürenin, 15 günden aşağı olmamak şartıyla tebliği yapacak idarece belirleneceğinin öngörüldüğü, 141’inci maddesinde ise lüzum görülen hallerde vergilendirme ile ilgili işlemlerin tutanakla tespit ve tevsik olunabileceği, düzenlenen tutanakların birer nüshasının mükellefe veya nezdinde inceleme yapılan kimseye bırakılmasının mecburi olduğu hükmüne yer verildiği, vergi inceleme raporu ekinde yer alan ve matrahın hesaplanmasına dayanak teşkil eden tespitleri içeren 19.3.2003 tarihli tutanağın şirket yetkilisince imzalanması için verilen üç gün süre Vergi Usul Kanununda düzenlenen 15 günlük süreden az olduğu gibi incelemenin, 4811 sayılı Kanunda öngörülen bir ay içinde sonuçlandırılmamasından dolayı incelemenin devam ettirilemeyeceği ve matrah artırımında bulunulmasından sonra incelenen dönemlerle ilgili olarak tarhiyat yapılamayacağı gerekçesiyle kaldıran … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; vergi incelemesinin Kanunda öngörülen sürede tamamlandığı ileri sürülerek bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : 1999 yılına ilişkin olarak, hesaplanan katma değer vergisi açısından 4811 sayılı Yasaya göre matrah artırımında bulunan davacının, işlemleri, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce, sonraki döneme devreden indirilebilir katma değer vergisi yönünden incelemeye alındığından, dava konusu uyuşmazlığın, Kanunun 8/7 maddesi ve 10/4. maddesi hükümleri dikkate alınarak karara bağlanması gerektiği görüşüyle kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacının; 1998-2001 vergilendirme dönemlerinde hesapladığı katma değer vergisi tutarlarını, 22.3.2003 tarihinde 4811 sayılı Yasanın 8’inci maddesine göre artırdığında ve istemi uyarınca ödeme planı düzenlendiğinde tartışma bulunmamaktadır.
4811 sayılı Yasanın, katma değer vergisinde matrah artırımını düzenleyen 8’inci maddesinin 7’nci fıkrasında; artırımda bulunulan yıllarla ilgili olarak, sonraki dönemlere devreden indirilebilir katma değer vergileri ile sınırlı olarak inceleme ve tarhiyat yapma hakkı saklı tutularak; hesaplanan katma değer vergisini artıran yükümlüler hakkında inceleme ve tarhiyat yapılmayacağı, aynı maddenin 1’inci fıkrasında kurala bağlanmıştır. Matrah artırımına ilişkin ortak hükümlerin düzenlendiği 10’uncu maddenin 4’üncü fıkrasında ise, 8’inci maddenin yukarıda değinilen 7’nci fıkrası saklı kalmak kaydıyla, 27.2.2003 tarihinden önce başlandığı halde Mart 2003 ayı sonuna kadar sonuçlandırılmayan vergi incelemeleri ile takdir işlemlerine devam edilmemesi; bu süre içinde sonuçlandırılanlarda matrah farkı saptanmışsa matrah artırımı isteminin, söz konusu rapor veya takdir komisyonu kararının vergi dairesi kayıtlarına intikal etmesinden önce yapılması koşuluyla bulunan matrah farkının, 8’inci madde ile birlikte değerlendirilmesi öngörülmüş ve inceleme veya takdir işleminin Mart 2003 ayı sonuna kadar sonuçlanmasından; inceleme raporu veya takdir kararının Mart 2003 ayı sonuna kadar vergi dairesi kayıtlarına intikal etmesinin anlaşılması gerektiği kurala bağlanmıştır.
Davacının, 1998 ve 1999 vergilendirme dönemlerine ilişkin işlemlerinin, indirilebilir katma değer vergileri ile sınırlı olarak, 4811 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önceki tarihler olan 1.2.2002 ve 29.4.2002 tarihlerinde incelenmesine başlandığında da ihtilaf yoktur. Her ne kadar, 4811 sayılı Yasanın yürürlüğü girdiği 27.2.2003 tarihinde davacı hakkında henüz sonuçlanmamış bir vergi incelemesi bulunmaktaysa da bu incelemenin konusunun; katma değer vergisinde matrah artırımına konu oluşturabilecek olan hesaplanan katma değer vergisi değil, yüklenilen katma değer vergisi olması nedeniyle davacının, söz konusu inceleme üzerine bir kısım katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesi sonucunda yapılmış vergilendirmeye ait ihbarnamelerin tebliğinden başlayarak bir ay içinde 5’inci maddedeki koşullarla ve dava açmamak şartıyla, 4811 sayılı Yasadan yararlanması söz konusu olabilirdi. 4811 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihte veya bu tarihi izleyen ayın başından itibaren bir ay içinde vergi idaresi kayıtlarına intikal etmiş bir inceleme raporu bulunmadığı takdirde devam edilmemesi öngörülen incelemeler ise matrah artırımına konu oluşturan 8’inci madde kapsamındaki vergi incelemeleridir.
4811 sayılı Yasanın 8’inci maddesinin 1’inci fıkrasında katma değer vergisi yükümlülerinin, her bir vergilendirme dönemi için verilen beyannamelerinde hesaplanan katma değer vergisinin yıllık toplamı üzerinden “hesaplanan katma değer vergisini” artırmalarına olanak tanınmıştır. Hesaplanan katma değer vergisi; yükümlülerin, bir vergilendirme döneminde yaptıkları teslim ve hizmet bedelleri toplamı üzerinden belirlendiğinden, hasılatla ilgilidir. Katma değer vergisinde matrah artırımını öngören 8’inci maddenin 1’inci fıkrası, ödenmesi gereken katma değer vergisinin yıllık tutarını artırma yönünde bir düzenleme içermediğinden, 7’nci fıkrada, kendileri hakkında sonraki dönemlere devreden indirilebilir katma değer vergisi ile sınırlı olmak üzere inceleme ve tarhiyat hakkı saklı tutulmuş, 10’uncu maddenin 4’üncü fıkrasında da aynı durum geçerli kılınmıştır. Bu yüzden 10’uncu maddede başlanan vergi incelemesinin Mart 2003 ayı sonuna kadar tamamlanması koşulunu içeren düzenleme; yükümlülerin katma değer vergisine tabi işlemleri nedeniyle hesaplanan katma değer vergisi yönünden 4811 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce başlanan vergi incelemeleri ile ilgilidir. Davacı adına bir kısım katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesi nedeniyle tarhiyat yapıldığı halde 4811 sayılı Yasanın 8’inci maddesinin 7’nci fıkrası ve 10’uncu maddesinin 4’üncü fıkrasında saklı tutulan vergi incelemesi ve tarhiyat olanağı gözetilmeden ve hesaplanan katma değer vergisine ilişkin vergi incelemesine dayanılarak yapılmış bir tarhiyatı konu edinmeyen bu davayı, yazılı nedenlerle sonuçlandıran vergi mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının yeniden karar verilmek üzere bozulmasına, 492 sayılı Harçlar Kanununun 13’üncü maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine 9.3.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.