Danıştay Kararı 3. Daire 2006/3541 E. 2007/1377 K. 02.05.2007 T.

3. Daire         2006/3541 E.  ,  2007/1377 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2006/3541
Karar No: 2007/1377

Temyiz Edenler :
Vekili : …
İstemin Özeti : … inşaat ve taahhüt işi yapan ve vergilendirme dönemine ilişkin defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmeyen davacı adına, tarh dosyası üzerinde yapılan inceleme sonucu istihkak bedellerinin %20’sinin safi kazanç olduğu kabul edilerek yapılan hesaplama sonucu belirlenen dönem kazancı üzerinden 1999 takvim yılı için re’sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ve fon payını; … Sulh Hukuk Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararı ve … Belediyesi İtfaiye Müdürlüğünün 28.9.2000 tarih ve 2000/149 sayılı raporu ile yandığı tespit edilen defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle vergi matrahının tamamen veya kısmen maddi delillere dayanılarak saptanması olanağı ortadan kalktığından dönem kazancının re’sen belirlenmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı, ticari icaplara göre emtia satın aldığı kişi ve kuruluşları tanımak ve bilmek durumundaki yükümlülerce, gerekli girişimler yapılarak emtia alımına ilişkin gider belgeleri her zaman temin edilebileceğinden, defter ve belgelerin yanmasının, ispat yükümlülüğünü ortadan kaldırmaya dayanak alınabilecek hukuki bir neden olarak düşünülemeyeceği, bu nedenle kayıtlı inşaat maliyetine ilişkin emtia ve hizmet alımlarına ilişkin gider belgesi örneklerini ilgili yerlerden temin ederek mahkemelerine sunması istenen davacı tarafından, gerek ara kararı ile verilen süre içinde gerek bu süre geçtikten sonra herhangi bir belge sunulmadığından, istihkak bedellerinin %20’sinin safi kazanç olduğu kabul edilerek belirlen dönem kazancında yasaya aykırılık bulunmadığı, mücbir sebep halinin mevcut olduğu olayda 213 sayılı Yasanın 373’üncü maddesine göre ceza kesilemeyeceği gerekçesiyle matrahı azaltmak ve cezayı kaldırmak suretiyle değiştiren … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının; davacı tarafından, defter ve belgelerin yangın sonucu zayii olması nedeniyle ibraz edilemediği, bu husus mahkemece de kabul edilmişken, maliyetlere ilişkin gider belgelerinin temin edilerek istenmesinin çelişki yarattığı, binlerce kişiden emtia ve hizmet satın alındığı aynı zamanda yönetim ve idare birimlerinin değiştiği dikkate alındığında, bunun imkansız olduğunun anlaşılacağı, davalı idare tarafından ise, … Sulh Hukuk Mahkemesi kararının bir tespit kararı olması ve Türk Ticaret Kanununun 68’inci maddesine göre alınmış zayii belgesi bulunmaması karşısında, vergi ziyaı cezasının, azaltılan matrah farkına isabet eden kısmının mücbir sebep nedeniyle kaldırılmasında yasaya uygunluk bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti : Taraflarca savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Defter ve belgelerinin zayi olduğunu Türk Ticaret Kanununun 68’inci maddesi gereği alınması zorunlu olan zayi belgesi ile kanıtlayamadığı gibi kayıtlı istihkak hasılatına ilişkin gider belgelerini temin ederek sunamayan ve üzerine düşen ispat yükümlülüğünü yerine getiremeyen davacının, kayıtlı istihkak hasılatının %20’sinin safi kazancı olduğu kabul edilerek belirlenen dönem hasılatının mücbir sebeple ilişkilendirilmesi mümkün bulunmadığından vergi ziyaı cezasını, mücbir sebep nedeniyle kaldıran vergi mahkemesi kararının sözü edilen hüküm fıkrasının, Vergi Usul Kanununun, vergi ziyaı cezasını düzenleyen ve ziyaa uğratılan vergi tutarına, üzerinden hesaplanan gecikme faizinin yarısının eklenmesine ilişkin 344’üncü maddesindeki kuralın, Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinin 6.1.2005 gün ve E:2001/3, K:2005/4 sayılı kararı ile iptal edildiği de gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere bozulması, diğer hüküm fıkralarına yöneltilen davacı temyiz isteminin ise reddi gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : Davacı temyiz dilekçesinde öne sürülen iddialar temyize konu mahkeme kararının vergi asılları ile fon payına ilişkin hüküm fıkralarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davacının iş yerinde çıkan yangın sonucu kanuni defter ve belgelerinin zayi olduğu iddia edilmekte ise de; defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmeyen davacının hak ediş raporları üzerinde yapılan incelemeyle uyuşmazlık dönemine ait beyanı gereken matrah hesaplanmıştır. Davacının uyuşmazlık dönemine ait gerçek kazancını beyan etmeyerek vergi ziyaına sebebiyet verdiğinin saptanması karşısında adına vergi ziyaı cezası kesilmesi yasa gereği olduğundan kesilen cezaların mücbir sebep gerekçesiyle kaldırılmasında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenle davalı idare temyiz isteminin kabulü ile temyize konu mahkeme kararının vergi ziyaı cezasına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz istemlerine konu yapılan vergi mahkemesi kararının, kurumlar vergisi ve fon payı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüştür.
Mücbir sebepler, Vergi Usul Kanununun 13’üncü maddesinde, vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk hali; yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler; kişinin iradesi dışında vukua gelen mecburi gaybubetler; sahibinin iradesi dışındaki nedenlerle defter ve vesikalarının elden çıkması olarak belirlenmiştir. Yasanın 15’inci maddesinin birinci fıkrasında, mücbir sebeplerden herhangi birinin bulunması halinde bu sebep ortadan kalkıncaya kadar sürelerin işlemeyeceği; bu takdirde tarh zamanaşımının işlemeyen süreler kadar uzayacağı, ikinci fıkrasında ise bu hükmün uygulanabilmesi için mücbir sebebin malum olması veya ilgililer tarafından ispat veya tevsik edilmesi gerektiği kurala bağlanmıştır. 213 sayılı Yasanın vergi ziyaını, mükellef veya sorumlunun vergi ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi yahut eksik tahakkuk ettirilmesi olarak tanımlayan 341’inci maddesi ve mükellef veya sorumlu tarafından 341’inci maddede yazılı hallerde yol açılan vergi kaybından dolayı vergi ziyaı cezası kesilmesini öngören 344’üncü maddesinden sonra yer alan 373’üncü maddede; aynı yasada yazılı zorlayıcı nedenlerin varlığı bilinir veya kanıtlanırsa vergi cezası kesilmeyeceği düzenlenmiştir. Bütün bu düzenlemelerden; bir vergi ödevinin zamanında yerine getirilmemesi veya eksik yerine getirilmesine zorlayıcı bir nedenin varlığı yol açmış ve bu durum kanıtlanmış olmak koşuluyla mükellef veya sorumlular adına ceza kesilemeyeceği sonucu çıktığından, zorlayıcı nedenle, gereği gibi yerine getirilmeyen vergi ödevi arasında nedensellik ilişkisi bulunmadıkça zorlayıcı nedeninin varlığı, ceza kesilmesini önleyen bir durum olarak kabul edilmemiştir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa göre sulh hukuk mahkemelerinden verilen tespit kararları, hasımsız verilen ve bir durum saptayan, ileride açılacak davada delil olarak kullanılması amaçlanan kararlardan olup davacı tarafından, defter ve belgelerin iş yerinde çıkan yangında yanması nedeniyle ibraz edilemediğini kanıtlamak amacıyla dosyaya sunulan … Sulh Hukuk Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı tespit kararı, Türk Ticaret Kanununun 68’inci maddesinde öngörülen zorunluluk gereği alınması gereken ve defter ve belgelerin zayi olduğunun kabulünü gerektiren bir karar olmadığı gibi kayıtlı istihkak hasılatına ilişkin giderlerini gerek inceleme gerek dava aşamasında kanıtlayamayan davacının, gerçek giderlerinin tespit edilememesi nedeniyle hasılatının %20’inin safi kazanç olduğu kabul edilerek belirlenen tarh matrahı ile iş yerinde 28.9.2000 tarihinde çıkan yangın arasında herhangi bir nedensellik ilişkisi bulunmadığından, kanıtlayamadığı giderleri nedeniyle bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığı saptanan davacının bu eylemiyle yol açtığı vergi kaybından dolayı kesilen vergi ziyaı cezasının Vergi Usul Kanununun 373’üncü maddesi uyarınca kaldırılması hukuka uygun görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacı temyiz isteminin reddi ile … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının, kurumlar vergisi ve fon payı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının onanmasına, kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen davalı idare temyiz isteminin ise kabulü ile kararın sözü edilen hüküm fıkrasının belirtilen esaslar ve Vergi Usul Kanununun 344’üncü maddesinin vergi ziyaı cezasının hesabına ilişkin kural hakkında Anayasa Mahkemesinin verdiği K:2005/4 sayılı iptal kararı göz önüne alınarak yeniden karar verilmek üzere bozulmasına, davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nisbi harç alınmasına, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 2.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.