Danıştay Kararı 3. Daire 2006/220 E. 2006/768 K. 22.03.2006 T.

3. Daire         2006/220 E.  ,  2006/768 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2006/220
Karar No: 2006/768

Temyiz Eden : Seyhan Vergi Dairesi Müdürlüğü-ADANA
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Yeminli mali müşavir olan davacının düzenlediği tasdik raporu ile haksız katma değer vergisi iadesi alınmasına sebebiyet verdiğinden bahisle, adına müşterek ve müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen ödeme emrini; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun kapsamına giren vergi, resim ve harçlardan kaynaklanan Devlete ait kamu alacakları hakkında tahsil işlemleri ile bu alacakların güvence altına alınması için gerekli diğer işlemlerin yapılmasına, vergi mükellefinin bağlı olduğu vergi dairesinin yetkili olduğu, yasal düzenlemelerde yetki kuralının takip edilmesi gereken kişiye değil, takibin konusu olan verginin mükellefine göre belirlendiği, olayda, ödeme emri ile istenen kamu alacağının asıl borçlusu davacının işlemlerini tasdik ettiği … Dış Ticaret ve Turizm Limited Şirketi olduğundan söz konusu alacakla ilgili olarak 6183 sayılı Kanunda öngörülen takip ve tahsil işlemlerinin yapılmasına bu şirketin katma değer vergisi yönünden bağlı olduğu … Vergi Dairesinin yetkili olması karşısında davacının mükellefi olduğu davalı Seyhan Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından ödeme emri düzenlenmesinde yasalara uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:…. sayılı kararının; 6183 sayılı Kanunun 5’inci maddesi hükmü uyarınca niyabeten ödeme emri düzenlenmesinde yasalara aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : ….
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1998 Mart dönemi için, katma değer vergisi iadesi tasdik raporlarını düzenlediği .. Dış Ticaret ve Turizm Limited Şirketi hakkında düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak, haksız iade edilen katma değer vergisinin, gecikme faizinin ve kaçakçılık cezasının tahsili amacıyla müşterek ve müteselsil sorumlu sıfatıyla yeminli mali müşavir olan davacı adına düzenlenip tebliğ edilen ödeme emrini iptal eden vergi mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 1’inci maddesinde, devlete, vilayet özel idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait mahkeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi feri amme alacakları ile bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümlerinin tatbik olunacağı öngörülmüştür.
3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun serbest muhasebeci, serbest muhasebeci ve mali müşavirler ile yeminli mali müşavirlere vermiş olduğu yetkiye ilişkin mali sorumluluğu düzenleyen 213 sayılı Vergi Usul Kanununun Mükerrer 227’nci maddesinde; Maliye Bakanlığının; vergi beyannamelerinin 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavirler tarafından da imzalanması mecburiyetini getirmeye, bu mecburiyeti beyanname çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya, bu uygulamalara ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu belirtilmiş, aynı maddede beyannameyi imzalayan veya tasdik raporunu düzenleyen meslek mensuplarının, imzaladıkları beyannamelerde veya düzenledikleri tasdik raporlarında yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza ve gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı kurala bağlanmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun “Tahsilata Selahiyetli Tahsil Dairesi” başlıklı 5’inci maddesinde, takibatın, alacaklı amme idaresinin mahalli tahsil dairesince yapılacağı; borçlu veya malları başka mahallerde bulunduğu takdirde, tahsil dairesinin borçlunun veya mallarının bulunduğu mahalde yapılacak takipleri o mahaldeki aynı neviden amme idaresinin tahsil dairelerine niyabeten yaptıracağı hükmüne yer verilmiştir.
Olayda, yeminli mali müşavir olan davacının, hakkında katma değer vergisi iadesi tasdik raporu düzenlediği … Dış Ticaret ve Turizm Limited Şirketine ait yeminli mali müşavir raporunun doğru olmaması nedeniyle haksız yere katma değer vergisi iadesi yapıldığı, adı geçen şirket ve ortaklarına ulaşılamadığından gereğinin yapılarak bilgi verilmesinin 1.9.2003 gün ve … sayılı yazı ile Kocamustafapaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından davacının bağlı bulunduğu Seyhan Vergi Dairesi Müdürlüğüne bildirilmesi üzerine bu vergi dairesi tarafından müşterek ve müteselsil sorumlu sıfatıyla davacı adına ödeme emri düzenlenmiştir.
Bu durumda 6183 sayılı Yasanın 5’inci maddesi uyarınca takip edilen amme alacağının asıl borçlusu … Dış Ticaret ve Turizm Limited Şirketinin mükellefi bulunduğu Kocamustafapaşa Vergi Dairesi Müdürlüğünün vermiş olduğu yetkiye dayanılarak niyabeten davacının mükellefi olduğu Seyhan Vergi Dairesi Müdürlüğünce ödeme emri düzenlenmesinde yasalara aykırılık ulunmadığından ödeme emrinin yetkisiz vergi dairesi müdürlüğünce düzenlendiği gerekçesiyle iptali yolunda verilen karar hukuka uygun düşmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, 492 sayılı Harçlar Kanununun 13’üncü maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine 22.3.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.