Danıştay Kararı 3. Daire 2006/1401 E. 2006/3160 K. 29.11.2006 T.

3. Daire         2006/1401 E.  ,  2006/3160 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 2006/1401
Karar No: 2006/3160

Temyiz Eden : …
Karşı Taraf :…
İstemin Özeti : 3717 sayılı Yasa uyarınca ödenen fazla çalışma ücretinden tevkifat yapılmaması ve Ağustos 2005 dönemi için ödenen fazla çalışma ücretinden tevkif edilen gelir (stopaj) vergisinin iade edilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddi yolundaki işlemin iptali ve tevkif edilen gelir (stopaj) vergisinin ret ve iade edilmesi istemiyle açılan davada; 3717 sayılı Yasanın 2’nci maddesi uyarınca verilen yol giderlerinin, tazminatların ve ödemelerin damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmayacağının hüküm altına alındığı, 3717 Sayılı Yasaya 2’nci maddeden sonra gelmek üzere 5172 sayılı Yasanın 2’nci maddesiyle eklenen 2/A maddesindeki fazla çalışma ücretinin de aynı hükümlere tabi tutulması gerektiği, fazla çalışma ücretine ilişkin düzenlemenin 3717 sayılı Yasaya 2/A maddesiyle sonradan ilave edilmesinin, bu düzenlemenin anılan Yasanın 2’nci maddesinden ayrı bir düzenleme olduğu; 193 sayılı Yasanın 23’üncü maddesinde düzenlenen tevkifattan müstesna ücretler arasında sayılmamasının ise tevkifata tabi tutulması gerektiği anlamına gelmeyeceği gerekçesiyle, davaya konu işlemi iptal ederek ödenen fazla çalışma ücretinden tevkif edilen gelir (stopaj) vergisinin iadesine karar veren … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:…sayılı kararının; 3717 Sayılı Yasaya 5172 sayılı Yasanın 2’nci maddesiyle eklenen 2/A maddesindeki fazla çalışma ücretinin, vergi istisnası dışında bırakıldığının tartışmasız olduğu ileri sürülerek bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi : Yasa koyucunun, nitelik, ödeme yapılacak personel ve ödeme usul ve esasları yönünden farklılık arzetmesi nedeniyle, yol gideri ve tazminatların düzenlendiği 3717 sayılı Yasanın 2’nci maddesi yerine bu maddeden sonra gelmek üzere değişik bir madde numarası ile aynı Yasanın (2/A) maddesinde düzenlediği ve vergiden müstesna tutmadığı fazla çalışma ücretinin; verginin yasallığı ilkesine aykırı biçimde genişletici yorum ve kıyas yoluyla, damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulamayacak olan yol giderleri ve tazminatlarda olduğu gibi vergiden müstesna tutulmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle verilen vergi mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmadığından, temyiz isteminin kabul edilerek kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : Adliyede görevli davacıya 5172 sayılı yasa ile yapılan fazla mesai ücreti ödemesi üzerinden kesilen gelir (stopaj) vergilerinin iadesi isteminin reddi yolundaki işleme karşı açılan davayı kabul eden mahkeme kararı temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 124. maddesi hükmünde; Vergi Mahkemesinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanlarınşikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat edebilecekleri öngörülmüştür.
5.8.2005 tarihli, dilekçesiyle Salı Pazarı Mal müdürlüğünden, fazla çalışma ücretlerinin vergi kesintisine tabi tutulmamasını, kesilen vergilerin iadesi isteminde bulunan davacıya verilen 25.8.2005 tarihli cevapta; Defterdarlık özelgesinden söz edilerek istemin reddedilmesi üzerine bu işlemin iptalini davaya konu ettiği anlaşılmıştır. Dava açma süresinden sonra davacı tarafından yapılan düzeltme isteminin reddi üzerine açılan davada mahkemece, dava dilekçesinin yukarıda sözü edilen yasa maddesi ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesinin 3. fıkrasının (b) bendi ile 15. maddesinin (e) bendi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığına tevdiine, karar verilmesi gerekirken, bu hususun gözardı edilmesiyle davanın esastan sonuçlandırılmasında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile temyize konu mahkeme kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
193 Sayılı gelir Vergisi Kanununun 61’inci maddesinin birinci fıkrasında ücret, işverene tabi ve belirli bir yere bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olarak tanımlanmış, ikinci fıkrasında ise ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı, tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunmasının mahiyetini değiştirmeyeceği kuralına yer verilmiş, 23’üncü maddesinde, gelir vergisinden istisna edilmiş ücretler sayılmak suretiyle belirtilmiş, 94’üncü maddenin birinci fıkrasının (1) işaretli bendinde ise 61’inci maddedeki ücret sayılan ödemelerin tevkifata tabi olduğu kurala bağlanmıştır.
Yayımlandığı 16.5.1991 tarihinde yürürlüğe giren 3717 sayılı Adli Personel İle Devlet Davalarını Takip Edenlere Yol Gideri Ve Tazminat Verilmesi İle 492 sayılı Harçlar Kanununun Bir Maddesinin Yürürlükten Kaldırılması Hakkında Kanunun, adli personele, devlet davalarını takibe yetkili Hazine avukatları ile daire amirleri ve 3402 sayılı Kanuna göre yetkili kılınan kişiler ile muhakemat hizmetlerinde görev yapan memurlara yapılacak yol giderleri ve tazminat ödemelerini düzenleyen 2’nci maddesinin son fıkrasında, bu madde uyarınca verilen yol gideri ve tazminatlar ile ödemelerin damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmayacağı kurala bağlanmışken, bu maddeden sonra gelmek üzere sözü edilen Yasaya 18.5.2004 tarih ve 5172 sayılı Yasanın 2’nci maddesiyle eklenen ve ceza ve infaz kurumları hariç olmak üzere, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Yüksek Seçim Kurulu ile Adalet Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında, sözleşmeli personel dahil, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak çalışan personele, fiilen yapılacak fazla çalışma karşılığı ödenebilecek olan fazla çalışma ücretini düzenleyen 2/A maddesinde ise, fazla çalışma ücretinden vergi kesintisi yapılmaması yolunda herhangi bir kurala yer verilmemiştir.
Bu düzenlemelerde öngörülen yol gideri ve tazminatlar ile fazla çalışma ücreti, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61’inci maddesinde belirtilen ödemelerden olması nedeniyle, Gelir Vergisi Kanununun 2’nci maddesinde sayılan gelirin unsurlarından olan ücret tanımı kapsamındadır. 3717 sayılı Yasanın 2’nci maddesinde damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmayacağı açıkca düzenlenerek gelir vergisinden müstesna tutulan yol gideri ve tazminatlardan farklı olarak, aynı Yasanın 2/A maddesinde vergiden müstesna olduğuna ilişkin bir düzenleme yapılmayan fazla çalışma ücretinin, Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre vergilendirilmesi gerekmektedir.
Vergilendirme alanında muafiyet ve istisna hükümlerinin yorum yoluyla genişletilmesi veya daraltılması Anayasal güvence ifade eden yasallık ilkesine aykırı düşeceğinden, öngörüldüğü kuralda veya Gelir Vergisi Kanununda vergiden müstesna tutulmayan ve gelirin unsurlarına dahil olan her türlü kazanç ve iradın vergilendirilmesi zorunlu olduğu halde, 3717 sayılı Yasanın 2’nci maddesinde damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulamayacak olan yol giderleri ve tazminatlara benzer bir düzenleme olarak izleyen maddede düzenlenen fazla çalışma ücretinin de gelir vergisinden müstesna olmasının hukuka daha uygun düşeceği yorumuna dayanılarak verilen vergi mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:…sayılı kararının bozulmasına, 492 sayılı Harçlar Kanununun 13’üncü maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 29.11.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.