Danıştay Kararı 3. Daire 2005/304 E. 2005/2379 K. 10.11.2005 T.

3. Daire         2005/304 E.  ,  2005/2379 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2005/304
Karar No: 2005/2379

Temyiz Edenler : 1-…
2-…
Vekili : …
İstemin Özeti : … A.Ş.’nde görev yapmakta iken bankanın özelleştirme kapsamına alınmasından sonra … davacının aylıkları üzerinden %15 oranında vergi tevkif edilmesi gerekirken fazladan yapılan kesintilerin iadesi ve uygulanmakta olan vergi oranının düzeltilmesi istemiyle Rektörlüğe yaptığı başvurunun reddi yönünde tesis edilen işleme karşı açılan davayı; 5.4.2004 tarihinde tebliğ edilen işleme karşı 1.6.2004 tarihinde idare mahkemesi kaydına giren dilekçe ile otuz gün olan dava açma süresi geçirildikten sonra açılan davanın incelenemeyeceği gerekçesiyle reddeden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:… K:… sayılı kararının; davacı tarafından; her ay maaşından kesinti yapılması nedeniyle yeni işlem tesis edildiğinden açılan davanın süresinde olduğu, davalı idare tarafından da, avukatı ile yürüttüğü davada vekalet ücretine hükmedilmediği ileri sürülerek bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Davacı tarafından savunma verilmemiştir. Davalı idare tarafından davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Davacının çalıştığı kurum olan … Rektörlüğü, davacıya yaptığı aylık ödemelerde vergi oranını düzeltmeye, fazla tahsil edildiği iddia olunan vergilerin iade edilmesine ilişkin olarak işlem tesis etmeye yetkili olmadığından davacının yaptığı başvuruya verdiği cevabın idari davaya konu olabilecek bir işlem olmaması öte yandan davalı idare lehine avukatlık ücretine hükmedilmemesi nedeniyle kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : Özelleştirme uygulaması kapsamında Davalı İdare’ye atanan Davacı’nın, maaşından yapılan gelir vergisi kesintisinde yüksek oran tatbikinin yasal olmadığı,fazladan yapılan kesintilerin red ve iadesi gerektiği yolundaki iddialarla açtığı dava; yapılan başvuruya Davalı İdare tarafından verilen cevabın tebliğ tarihine göre süresinde açılmadığı gerekçesiyle reddedilmiş ise de, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7 nci maddesinin 2/b fıkrası uyarınca, tevkif yoluyla alınan vergilerde dava süresinin istihkak sahiplerine ödendiği ayı takibeden günden başlayacağı dikkate alındığında uyuşmazlık konusu olayda dava süresinin, dava dilekçesinde son vergi kesintisinin yapıldığı aya ilişkin talebin nazara alınması suretiyle hesaplanması gerekeceğinden, buna göre yapılacak değerlendirme sonucunda yeniden bir karar verilmek üzere temyiz konusu Vergi Mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun dilekçeler üzerinde yapılacak ilk incelemeleri düzenleyen 14’üncü maddesinin 3’üncü fıkrasının (d) bendinde, dilekçelerin, idari davaya konu olabilecek bir işlem bulunup bulunmadığı yönünden de inceleneceği hükme bağlandıktan sonra 15’inci maddesinin 1’inci fıkrasının (b) bendinde, idari davaya konu olabilecek bir işlemin bulunmaması halinde davanın reddine karar verileceği öngörülmüştür,
Vergi Usul Kanununun vergilendirmeyi düzenleyen Birinci Kitabının, Birinci Kısmının “Vergi Uygulamasında Yetki” başlığını taşıyan Birinci Bölümünde yer alan 4’üncü maddesinde, vergi dairesi, mükellefi tespit eden, vergiyi tarh eden, tahakkuk ettiren ve tahsil eden daire olarak tanımlanmış ve vergiye ilişkin hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız veya fazla veya eksik vergi alınması olan vergi hatalarını düzeltme yetkisinin vergi dairesi müdürüne ait olduğu aynı yasanın 120’nci maddesinde kurala bağlanmıştır.
Bu kurallar uyarınca, davacının aylıklarından vergi kesmek ve ilgili vergi dairesine yatırmaktan sorumlu olan Rektörlüğün fazladan kesildiği ileri sürülen vergilerin düzeltilerek iade edilmesi konusunda işlem kurmaya yetkili olmadığı açıktır. Bu yoldaki istemlerin verginin yatırıldığı vergi dairesi müdürlüklerine yöneltilmesi ve istemin reddi halinde Vergi Usul Kanununun 116-126’ncı maddelerine göre işlem yaratıldıktan sonra bu işlemlerin idare davaya konu yapılması olanaklıdır.
Bir davanın süre aşımı nedeniyle reddedilebilmesi için 2577 sayılı Yasanın 14’üncü maddesinin 3’üncü fıkrasına bağlı (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde yazılı durumların bulunmaması gerekir. Ege Üniversitesi Rektörlüğünün; ödenmiş ve vergisi tevkif edilmiş aylıklara uygulanmış olan vergi oranının düzeltilmesi ve fazladan yapılmış tevkifatın davacıya ret ve iadesi konusunda işlem kurmaya yetkili olmaması nedeniyle istenen düzeltmenin Rektörlükçe yapılamayacağını duyuran yazının, vergilendirme alanında kurulmuş idari davaya konu olabilecek bir işlem olmadığı gözetilerek vergi mahkemesince; 2577 sayılı Yasanın 14’üncü maddesinin (3/d) bendi ve 15’inci maddesinin (1/b) bendi uyarınca karar verilmesi gerekirken davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen karar hukuka uygun düşmemiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31’inci maddesinin gönderme yaptığı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 423’üncü maddesinin 6’ncı bendinde, kanunu gereğince takdir olunacak vekalet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış, aynı Kanun’un 417’nci maddesinde de yargılama giderlerinin davada haksız çıkan tarafa yükletileceği kurala bağlanmıştır.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 423’üncü maddesinde yargılama giderleri arasında sayılan avukatlık ücretinin takdirinde dayanılacak kuralları içeren 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164’üncü maddesi ve aynı Yasa uyarınca yürürlüğe konularak, bu davada uygulanması gereken 4.12.2003 günlü ve 25306 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 1’inci maddesinde; avukatlık ücretinin kanun gereği karşı tarafa yükletilmesi gereken durumlarda, Avukatlık Kanunu ve bu Tarife hükümlerinin uygulanması öngörülmüştür.
Davacının aylığına uygulanmakta olan vergi oranının düzeltilmesi, fazladan kesilen vergilerin tarafına iadesi isteminin reddine ilişkin işleme karşı açılan davada avukatı ile temsil edilen davalı idare lehine avukatlık ücretine hükmedilmemesinde yasaya uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:… K:… sayılı kararının bozulmasına yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine 10.11.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.