Danıştay Kararı 3. Daire 2004/262 E. 2005/954 K. 21.04.2005 T.

3. Daire         2004/262 E.  ,  2005/954 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 2004/262
Karar No: 2005/954

Temyiz Edenler : 1-…
2-Vergi Dairesi Müdürlüğü-HOPA
İstemin Özeti : 31.7.1996 tarihli teşvik belgesi kapsamındaki yatırımın süresinde tamamlanmadığı ve süre uzatımı talebinde bulunulmadığından bahisle yatırım indiriminden yararlanamayacağı görüşüyle davacı adına 1996 takvim yılı için salınan ağır kusur cezalı kurumlar vergisi ve fon payı ile geçici vergi üzerinden kesilen ağır kusur cezasını; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun Ek 2’nci maddesinin 5’inci bendi uyarınca yatırımın, tasdik edilmiş bulunan şartlar ve süreler dahilinde yapılmış olması gerektiği, tasdik edilen şartlarda meydana gelecek değişikliklerin ve sürelerde doğabilecek gecikmelerin zamanında Hazine Müsteşarlığına bildirilmemesi veya değişikliklerin kabul edilmemesi halinde, evvelce yapılan tasdikin hükümsüz addolunacağı ve yatırım indiriminden yararlanma hakkının ortadan kalkacağı, olayda yatırımın süresinde tamamlanmadığı, söz konusu yatırımla ilgili sürelerde meydana gelen gecikmenin vukuundan itibaren üç ay içinde Hazine Müsteşarlığı’na bildirilmediği açık olduğundan, yatırım indirimi hakkı kalkan davacı adına yatırım indiriminin reddi suretiyle salınan kurumlar vergisi ve fon payında hukuka aykırılık bulunmadığı, yol açılan vergi kaybı nedeniyle kurumlar vergisi ve fon payı üzerinden kusur cezası kesilmesi gerektiği, peşin bir vergi niteliği taşıyan geçici vergi üzerinden de ağır kusur cezası kesilemeyeceği gerekçesiyle ağır kusur cezalarını kusur cezasına çevirmek suretiyle değiştiren … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; davacı tarafından, Hazine Müsteşarlığı tarafından yayımlanan 2001/1 sayılı Tebliğin 46/f maddesinin, teşvik belgesindeki kayıt ve kurallara bakılmaksızın gerçekleşen değerler üzerinden tamamlama vizesi yapma imkanı tanıdığı, tamamlanan yatırımın sözü edilen Tebliğ çerçevesinde tamamlama vizesinin yapıldığından yatırım indirimi hakkının ortadan kalkmayacağı, davalı idare tarafından ise davacı adına Vergi Usul Kanununun mükerrer 347’nci maddesi uyarınca kesilen ağır kusur cezasında yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Davalı idare tarafından, davacı temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş, davacı tarafından savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Bitiş tarihi 31.7.1998 olarak öngörülen 31.7.1996 tarihli teşvik belgeli yatırıma ilişkin tamamlama vizesi için süresinde başvurmadığı sabit olan davacının 9.7.2002 tarihli başvurusu üzerine gerçekleşen değerler üzerinden tamamlama vizesi yapılmış olup, yatırımın belgede öngörülen sürede gerçekleşmediği yolunda bir tespit bulunmadan salt tamamlama vizesi başvurusunun sonradan yapılması, yatırım indiriminin reddedilmesine dayanak yapılamayacağından, aksi yolda verilen kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 17.maddesinin 2.fıkrası hükmü uyarınca temyizen incelenen dosyalarda duruşma yapılması tarafların istemine ve Danıştay’ın kararına bağlı olup, temyiz isteminde bulunan davacının duruşma talebinin yerine getirilmesine gerek bulunmadığı sonucuna varıldığından dosya incelenerek işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacının 31.7.1996 tarih ve 46869 sayılı teşvik belgesi kapsamındaki yatırımını süresinde tamamlamaması ve gecikme nedenini Hazine Müsteşarlığı’na bildirmemesi nedeniyle Gelir Vergisi Kanununun Ek 5’inci maddesinin (c) bendi uyarınca 1996 yılında yararlandığı yatırım indirimi tutarı üzerinden kurumlar vergisi ve fon payı salınmış, ağır kusur cezaları kesilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa 202 sayılı Kanunun 16’ncı maddesiyle eklenen sekizinci bölümün olay tarihinde yürürlükte bulunan Ek 1’inci maddesinde, dar mükellefiyete tabi olanlar dahil, ticari veya zirai kazançları üzerinden vergiye tabi mükelleflerin (adi ortaklıklar, kollektif ve adi komandit şirketler ile kurumlar vergisi mükellefleri dahil) yaptıkları yatırımların, söz konusu bölümde yazılı kayıt ve şartlar dahilinde, ilgili kazançlarından indirileceği hükmüne yer verilmiş ve Ek 2’nci maddesinde de yatırım indirimi uygulamasında aranacak koşullar sayılmıştır. Yatırımın, tasdik edilmiş bulunan şartlar ve süreler dahilinde yapılmış olması gerektiği, tasdik edilen şartlarda meydana gelecek değişikliklerin ve sürelerde doğabilecek gecikmelerin vukuundan itibaren üç ay içinde Hazine Müsteşarlığına bildirilmemesi veya değişikliklerin kabul edilmemesi halinde, evvelce yapılan onayın hükümsüz addolunacağı ve yatırım indiriminden yararlanma hakkının ortadan kalkacağı maddenin 5’inci bendinde öngörülmüştür. Ek 5’inci maddenin (c) bendinde de Ek 2’nci maddedeki şartlardan herhangi birinin ihlali durumunda yatırım indirimi dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmemiş vergiler yönünden vergi ziyaına yol açılmış sayılacağı belirtilmiştir.
Davacının, bitiş tarihi 31.7.1998 olarak öngörülen 31.7.1996 tarihli teşvik belgeli yatırımının tamamlama vizesi için süresinde başvuruda bulunmadığı tartışmasız olmakla birlikte, Hazine Müsteşarlığının davalı idareye hitaben yazdığı 14.6.2002 gün ve 39114 sayılı yazısında; 21.2.2002 tarih ve 24678 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2002/3699 sayılı kararın geçici 2’nci maddesi uyarınca, teşvik belgesinin yatırım süresinin uzatılamayacağı, davacının başvurması halinde 2001/1 sayılı Tebliğin 46’ncı maddesi gereğince tamamlama vizesi işleminin değerlendirmeye alınabileceğinin belirtildiği ve davacının 9.7.2002 tarihli başvurusu üzerine 10.9.2002 tarihinde yatırım yerinde yapılan tamamlama ekspertizine dayanılanarak 21.12.2000 tarih ve 2000/1821 sayılı kararın geçici 1’inci maddesi ve bu kararın uygulanmasındaki usul ve esasları tespit etmek için hazırlanan Yatırımlarda Devlet Yardımları ve Yatırımları Teşvik Fonu Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin 2001/1 sayılı Tebliğin 46’ncı maddesi uyarınca teşvik belgesi konusu yatırımın bütünlüğü ile belge şart ve karakteristik değerlerine bakılmaksızın gerçekleşen değerler üzerinden tamamlama vizesinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Teşvik belgesi kapsamı yatırımların, belgede öngörülecek sürede gerçekleştirilmesi esastır. Yasa yapıcı da yatırım indirimi hakkı için bu koşulu aramıştır. Tamamlama vizesinin süresinden sonra yapılması, onaylanmış süre içinde gerçekleşen yatırıma ilişkin indirim hakkını ortadan kaldırmayacaktır.
Tamamlama vizesi için zamanında başvurmamasına karşın teşvik belgesi iptal edilmeyen davacının gerçekleşen haliyle 2002 yılında tamamlama vizesi yapılan belge kapsamındaki yatırımını belgede öngörülen 31.7.1998 tarihine kadar gerçekleştirip gerçekleştirmediği yolunda yapılacak incelemeyle davacının yatırım indirimi hakkı bulunup bulunmadığı hususunda varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu yolda bir inceleme yapılmaksızın verilen kararda hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davacı temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda sözü edilen hususlar dikkate alınarak yeniden bir karar verilmek üzere bozulmasına, davalı idare temyiz isteminin bu nedenle reddine, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine 21.4.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.