Danıştay Kararı 3. Daire 2003/690 E. 2003/4779 K. 28.10.2003 T.

3. Daire         2003/690 E.  ,  2003/4779 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2003/690
Karar No: 2003/4779

Temyiz Eden : Çankaya Vergi Dairesi Müdürlüğü-ANKARA
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : … Döviz ve Altın Tic.A.Ş.’nin 1995 yılına ait amme borçlarının vadesinde ödenmemesi nedeniyle yönetim kurulu üyesi sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrini; olayda, yükümlü şirket tarafından 1995/1-12 dönemlerine ilişkin zorunlu döviz devri yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle doğan kur farkı ve gecikme fazinin tahsili amacıyla davacı adına ödeme emri düzenlenmiş ise de, davacının 27.12.1994 tarihi itibarıyla şirket yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiği ve bu kararın Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlandığı anlaşıldığından, ödeme emri içeriği kamu alacağından, davacının, Vergi Usul Kanununun 10’uncu ve 6183 sayılı Yasanın mükerrer 35’inci maddeleri uyarınca sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle iptal eden … Beşinci Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; düzenlenen ödeme emrinde yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi : ..
Düşüncesi : 2576 sayılı Yasanın 5. ve 6.maddeleri hükümlerinin değerlendirilmesi üzerine uyuşmazlığın çözümünün vergi mahkemesinin görevleri arasında bulunmadığı, bu uyuşmazlığı çözümlemekle idare mahkemesinin görevli olduğu sonucuna varıldığından temyize konu vergi mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : … San.Tic.A.Ş nin zorunlu devir yükümlülüğüne yerine getirmemesi nedeniyle tahakkuk ettirilen kur farkı ve cezai faizin tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davayı kabul eden vergi mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, T.C. Başbakanlık hazine Müsteşarlığının 99-32/5 sayılı Tebliğe ilişkin 1-M sayılı Genelgesinin zorunlu döviz ve efektif devir ve satışlarını düzenleyen 7-B maddesinin uygulanmasına ilişkin olduğu anlaşıldığından, davanın görüm ve çözümü idare mahkemesi görev alanına girdiğinden, vergi mahkemesince, davanın görev yönünden reddi gerekirken esastan incelenmesinde yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile temyize konu vergi mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun 5.maddesinin 1.fıkrasında, idare mahkemelerinin, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danıştay’da çözümlenecek davalar dışındaki iptal davalarını ve tam yargı davalarını çözümlemekle görevli olduğu belirtildikten sonra, aynı kanunun 6.maddesinde de vergi mahkemelerinin, genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları ve bu konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davalar ile diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, Merkez Bankasının 1-M sayılı Genelgesinin 7’inci maddesinin B bendi hükmü uyarınca, zorunlu döviz devri yükümlülüğünü zamanında yerine getirmeyen … Döviz ve Altın Tic.A.Ş.’i adına doğan kur farkı ve gecikme faizinin adı geçen şirket tarafından ödenmemesi üzerine belirtilen amme alacağının tahsili amacıyla yönetim kurulu üyesi sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davada vergi mahkemesince uyuşmazlığın esası incelenerek karar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda değinilen yasanın 6.maddesi hükmünde, vergi mahkemelerinde görülecek uyuşmazlık konuları tek tek sayıldıktan sonra sadece bu konulara münhasır olarak 6183 sayılı yasanın uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların vergi mahkemesinde çözümleneceği hükme bağlanmıştır.
Uyuşmazlık konusu olay, her ne kadar 6183 sayılı Yasanın uygulanmasına ilişkin bir ihtilafı içermekte ise de takip edilen kamu alacağı vergi, resim, harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarına ilişkin bulunmamaktadır.
Ancak, takibe konu alacağın kamu alacağı olması ve 6183 sayılı Yasa hükümlerine göre bir kamu kurumu olan defterdarlık kanalıyla takip ediliyor olması hususları değerlendirildiğinde, sözü edilen kamu alacağının takibine ilişkin olarak yürütülen işlemin bir idari işlem olduğu sonucuna varıldığından, davaya konu edilen bu uyuşmazlığın, 2576 sayılı Yasanın 5.maddesinin 1.fıkrası uyarınca idare mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine 28.10.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.