Danıştay Kararı 3. Daire 2003/2042 E. 2005/772 K. 30.03.2005 T.

3. Daire         2003/2042 E.  ,  2005/772 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 2003/2042
Karar No: 2005/772

Temyiz Eden : Konak Vergi Dairesi Müdürlüğü-İZMİR
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Özel gider indiriminden doğan 6.501.720.000.-lira vergi farkının iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddi işleminin iptali ve söz konusu tutarın yasal faiziyle beraber iadesi istemiyle açılan davada; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun vergilendirme dönemindeki 63’üncü maddesinin birinci fıkrasının 5’inci bendinde; mükellefin kendisi, eşi ve çocukları ile ilgili eğitim, sağlık, gıda, giyim ve kira harcamalarının yıllık toplam tutarının 1/3’ünün, ücretin safi değerinin tespitinde indirileceği, ücretlilerin harcama belgelerinin işverene ibrazı, beyanı ve verginin iadesine ilişkin süreleri tespite, iadeyi nakden veya mahsuben yaptırmaya, bu uygulamanın usul ve esaslarını tayin ve tespite Maliye Bakanlığının yetkili olduğunun kurala bağlandığı, davacı tarafından istihdam edilen 180 işçinin, harcama belgelerini davacıya teslim ettikten sonra 31.1.2002 tarihi itibariyla başka bir işverenin yanında çalışmaya başladıkları, Şubat/2002 dönemi muhtasar beyannamesinde ayrılan 180 işçi ile halen çalışmakta olan işçilere ait toplam 17.745.530.000.-lira özel gider indiriminden doğan vergi farkının, çalışan işçilerin ücretinden tevkif edilen 11.243.810.000.-lira gelir vergisine mahsubundan sonra kalan farkın iadesi yolunda yapılan başvurunun reddi işleminin dava konusu edildiği olayda, 2001 yılı harcama belgelerinin teslimi gereken 20.1.2002 tarihinde davacı tarafından istihdam edilen 180 işçinin söz konusu harcama belgelerini davacıya vermelerinin yasal bir zorunluluk olması karşısında, bu harcama belgelerinden doğan vergi farkının hak sahiplerine dağıtılması amacıyla davacıya iadesi gerektiği, her ne kadar 180 işçinin aynı vakfa bağlı başka bir iktisadi işletme bünyesinde çalışmaya devam ettiği bu nedenle nakden iade yapılamayacağı ileri sürülmüş ise de her iki iktisadi işletmenin ayrı mükellefiyetleri bulunduğundan 180 işçinin halen davacı işletme bünyesinde çalışmaya devam ettiğinden söz edilemeyeceği, gider indiriminden doğan farkın, kendisine bildirim yapılan davacı tarafından hak sahiplerine ödenmesi gerektiğinden aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle işlemi iptal ederek 6.501.720.000.-liranın yasal faiziyle birlikte iadesine karar veren … Vergi mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; 176 No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğine göre işverenin değiştirildiği takvim yılına ait harcama belgelerinin en son çalışan işverene verilmesi gerektiği, vergi farkının takip eden aylara ait ücret gelirleri üzerinden tevkif edilen vergilere mahsubundan sonra yıl sonunda indirilemeyen tutarın nakden iadesi gerekmekte olup nakden iade şartlarının henüz gerçekleşmediği ileri sürülerek bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : Özel Gider indiriminden doğan gelir vergisi farkının yasal faiziyle birlikte iadesi istemini kabul eden Vergi mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun 63. maddesinin 3946 sayılı Kanunla eklenen 5. bendinde; ücretlinin kendisi ve aile bireyleri için yaptığı eğitim, sağlık, gıda ve kira giderinin üçte birinin, yıllık ücretin %35 ini geçmemek üzere bir sonraki yılda yapılacak vergilemede, matrahtan indirilebileceği ve buna karşı gelen verginin ücretliye işverenler aracılığıyla mahsuben yada nakten ödeneceği kurala bağlanmıştır. Aynı bendin 2. fıkrasında ise, ücretlilerin harcama belgelerini, ibraz, beyan ve verginin iadesine ilişkin süreleri tesbite, iadeyi nakten veya mahsuben yaptırmaya, bu uygulamanın usul ve esaslarını tayin ve tesbite Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır. Kanun maddesi hükümlerinde, işveren ve sorumluya vergi farkının ödenmesinin nakten yada mahsuben yapılması arasında bir ayırım gözetmemiş, vergi farkının ödenmesi yönünden Maliye Bakanlığına tanınan tayin ve tesbit yetkisinin mahsuben ve nakten ödemenin usul ve koşulları yönünden geçerli olduğu sonucuna varılmaktadır.
Maliye Bakanlığı, yasa maddesinden aldığı bu yetkiyi 176-178-182 Seri Sayılı Genel Tebliğlerle kullanmıştır. 178 Seri Sayılı Genel Tebliğin D Bölümünde; muhtasar beyanname veren kamu kurum ve kuruluşları ile diğer işverenler yanında çalışmakta iken yıl içinde emekli olan, işten ayrılan ve ölenlerin özel gider indiriminden doğan gelir vergisi farkının, Ocak ayına ait olup, 20 şubat akşamına kadar muhtasar beyanname ile beyan edilen tevkif suretiyle kesilen vergilerden mahsup edileceği, bu mahsuba rağmen arta kalan özel gider indiriminden doğan vergi farkının bulunması halinde bu farkın, muhtasar beyanname veren işverene vergi dairesince nakten iade edileceği öngörülmüştür.
Davacı kurumun bünyesinde çalışmakta iken iş akitleri 31.1.2002 tarihinde fesh edilen yüzseksen işçinin, 1.1.2001-31.12.2001 dönemine ait özel gider kapsamındaki belgelerini yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeler uyarınca 2002 Ocak ayı içerisinde davacı kuruma vermeleri zorunlu olduğuna göre bu işçilere ait özel gider indiriminden doğan ve Şubat 2002 muhtasar beyannamesi ile beyan edilen tevkif yoluyla kesilen gelir vergisinden mahsup sonrası kalan vergi farkının davacı işveren kuruma nakten iadesi gerekeceğinden nakten iade talebinin reddi yolundaki işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına, 30.3.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.