Danıştay Kararı 3. Daire 2003/1382 E. 2004/425 K. 24.02.2004 T.

3. Daire         2003/1382 E.  ,  2004/425 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2003/1382
Karar No: 2004/425

Temyiz Eden : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Karşıyaka Vergi Dairesi Müdürlüğü-İZMİR
İstemin Özeti : Ekli mal varlığı araştırma listesinde yer alan mükellefler hakkında vergi borçlarından dolayı haciz kararı alındığı, bu mükelleflerin banka nezdinde mevduatı, menkul malı, hak ve alacağının olup olmadığı, bankaca kredi verilmişse gösterilen teminat araştırılarak 30 gün içinde bilgi verilmesi, araştırma sonucu hak ve alacağının tespiti halinde, 6183 sayılı Kanunun 79’uncu maddesine istinaden adı geçen mükelleflerin borçlarına yetecek kadar alacağın vergi dairesi adına bloke edilerek sonucun en kısa sürede bildirilmesi istemini içeren ve davacı bankanın … Şube Müdürlüğüne hitaben yazılarak tebliğ edilen … tarih ve … sayılı haciz bildirisine karşı açılan davayı; 6183 sayılı Kanunun 22’inci maddesinde, amme alacağını borçlusundan kesip tahsil dairesine ödemek zorunda olan hakiki ve hükmi şahısların, bu vazifelerini kanunlarında veya bu kanunda belli edilen zamanlarda yerine getirmedikleri takdirde, ödenmeyen alacağın bu hakiki ve hükmi şahıslardan bu Kanun hükümlerine göre tahsil olunacağının kurala bağlandığı, 79’uncu maddesi ile de yapılan takibat neticesinde üçüncü şahısların tebliğ edilen haciz bildirileri üzerine, borçlu olmadığı, malın yedinde bulunmadığı, ödendiği, tevdi edildiği gibi sebeplerle 7 gün içinde tahsil dairesine bildirimde bulunmaması halinde takip konusu mal veya hakkın üçüncü şahsın zimmetinde sayılacağının ve bu Kanun hükümlerine göre takibe alınacağının kurala bağlanması ve aynı konuda açılan davalarda verilen kararlarda çok sayıda mükellefin durumunun yedi gün içinde incelenip sonucun vergi dairesine bildirilmesinin bankaya karşılanması olanaksız bir yük getireceğinin benimsenmesi üzerine, vergi dairesince bu kez mükellef sayısı da dikkate alınıp 30 gün süre verilerek Vergi Usul Kanununun 148’inci maddesi uyarınca bilgi istenmesi ve gerektiğinde bu süreyi uzatma imkanı tanınması suretiyle uygun bir yöntem izlendiği görüldüğünden dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; 6183 sayılı Kanunun 79’uncu maddesi uyarınca gönderilen dava konusu haciz bildirisine kanuni cevap verme süresi yedi gün olduğundan davalı idarenin bildirim kağıdına 30 gün yazmasının sonucu değiştirmeyeceği ileri sürülerek bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : 6183 sayılı Kanunun 62’inci maddesiyle ancak borçlunun mal bildiriminde gösterdiği ya da tahsil dairesince tespit edilen alacak ve haklar için haciz imkanı tanındığından, aynı Kanunun 79’uncu maddesi uyarınca haciz tatbiki için öncelikle üçüncü kişi elinde borçluya ait menkul mal, hak yada alacak olduğunun tespiti gerekmektedir. Bu durumda davalı idarece bu yönde bir ön tespit yapılmadan banka şubelerine gönderilen ve nezdinde menkul kıymeti, hak ve alacağı bulunup bulunmadığı belirsiz binlerce mükellefin hesap durumları araştırılarak borçlarına yetecek kadar mal varlığının bloke edilmesini isteyen haciz bildirisinde hukuka uygunluk bulunmadığından, aksi yöndeki mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Savcı : …
Düşüncesi : Davacı bankanın … Şubesi Müdürlüğüne davalı idarece gönderilen … gün ve … sayılı yazı ekini oluşturan … sayfalık listede adları yazılı mükelleflerin şube nezdindeki hak ve alacaklarına 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 79 uncu maddesine istinaden haciz konulduğuna ilişkin işleme karşı açılan davanın reddi yolundaki Vergi Mahkemesi kararı temyiz edilmektedir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 79 uncu maddesi hükmüne göre, yapılan takibat neticesinde üçüncü şahıslara tebliğ edilen haciz bildirimine bu kişilerin 7 gün içerisinde bilgi verme yükümlülüğü getirilmiş olup, bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi durumunda da takip konusu mal veya hakkın üçüncü şahıs zimmetinde sayılacağı kabul edilmiştir. Aynı maddede, üçüncü şahıslar nezdindeki mevcut bir menkul malın, alacağın veya hakkın haczinde uygulanacak yöntem belirlenmiş buna göre söz konusu borçluların öncelikle davacı banka nezdinde hesaplarının bulunup bulunmadığı, hesapları mevcut ise ne miktarda ve hangi tür hesapları bulunduğu sorulduktan sonra 79 uncu maddede belirtilen yönteme başvurulması ve müeyyidenin de buna göre uygulanması gerekmektedir.
Dava konusu olayda, davacı bankanın … Şubesine gönderilen 9.10.2002 günlü talimata göre dörtbini aşkın mükellefin hesap durumlarının bir kalemde araştırılarak isimlerinin karşısında bulunan borç miktarına yetecek malvarlığının bloke edilmesi istenmiştir.
Listede adı geçen mükelleflerin hali hazırda mevcut bir menkul malı, alacağı veya hakkı bulunup bulunmadığı belirsiz olup, binlerce mükellefin hesaplarına 79 uncu madde gereğince haciz konulduğu ve adı geçenlerin hesaplarının bloke edilerek sonucun vergi dairesine bildirilmesi istenmekte olup bu talebin maddede belirtilen yöntemle bağdaştırılması mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 62’inci maddesinin birinci fıkrasında; borçlunun, mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarının tahsil dairesince haczonulanacağı hükme bağlanmış, aynı Kanunun 79’uncu maddesinin ikinci fıkrasında da; borçlunun alacağı veya üçüncü şahıstaki bir malı haczedilip de üçüncü şahıs, borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden evvel borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş yahut kusuru olmaksızın telef olmuş veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise keyfiyeti,haczin kendisine tebliğinden 7 gün içinde tahsil dairesine yazılı beyanla bildirmeye mecbur olduğu, bildirmediği takdirde mal elinde ve borç zimmetinde sayılacağı ve hakkında bu kanun hükümlerinin tatbik olunacağı öngörülmüştür.
Bu madde hükümlerine göre amme borçlusunun üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine haciz uygulanabilmesi için borçlu mükellefin üçüncü şahıs nezdinde alacağının bulunduğunu bildirmiş olması veya idarece borçluların üçüncü şahıstan alacağının tespit edilmesi gerekmektedir.
Olayda ise davacı banka şubesine gönderilen haciz bildirisiyle, nezdinde menkul kıymeti, herhangi bir hakkı veya alacağı bulunup bulunmadığı belirsiz binlerce mükellefin hesap durumları araştırılarak borçlarına yetecek kadar hak ve alacağına haciz konulmasının istenmesinde, yukarıda belirtilen kanun hükümlerine uygunluk bulunmadığından aksi görüşle verilen mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine 24.2.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.