Danıştay Kararı 3. Daire 2002/556 E. 2002/3348 K. 22.10.2002 T.

3. Daire         2002/556 E.  ,  2002/3348 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 2002/556
Karar No: 2002/3348

Kararın Düzeltilmesini İsteyen : Beydağı Vergi Dairesi Müdürlüğü-MALATYA
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : … uğraşan davacının 1995 takvim yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu bulunan matrah farkı üzerinden adına re’sen salınan gelir vergisi ve fon payı ile bunlara ve aslı aranmayan geçici vergiye bağlı olarak kesilen kaçakçılık cezalarını; olayda, davacının … A.Ş’ den almış olduğu akaryakıt faturalarının alt ve üst nüshalarının farklı olduğunun tespit edilmesi üzerine bu faturaların alt nüshalarının gerçek tutarı içerdiği kabul edilerek dönem içinde elde edilen hasılatın %20’sinin safi kar olacağı görüşüyle hesaplanan matrah farkına göre cezalı tarhiyat yapıldığı, uyuşmazlık konusu faturaları düzenleyen … A.Ş.’nin yetkilisince, müşterilerin isteği üzerine alt ve üst nüshaları farklı tutarlarda fatura düzenlendiğinin ifade edilmiş olması bu firmanın müşterilerine düzenlediği faturaların gerçeği yansıtmadığını göstermeyeceği, faturaların alt ve üst nüshalarının farklı olmasından davacının sorumlu tutulamayacağı, öte yandan üst nüshalarda yazılı tutarlarda akaryakıt alınmadığı hususu somut olarak tespit edilmediğinden eksik incelemeye dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatta yasaya uygunluk görülmediği gerekçesiyle kaldıran … Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan temyiz başvurusunu reddeden Danıştay Üçüncü Dairesinin 3.10.2001 gün ve E:1999/5245, K:2001/3042 sayılı kararının; vergi inceleme raporuna dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatın hukuka uygun olduğu ileri sürülerek düzeltilmesi istemidir.
Savunmanın Özeti : Savunmada bulunulmamıştır.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Davacı şirket adına fatura düzenleyen … A.Ş.’nin hesapları üzerinde yapılan kaydi envanter bulguları dikkate alındığında, inceleme konusu faturaların satıcıda kalan alt nüsha tutarlarının gerçek satış tutarı olduğu, davacıda bulunan üst nüshalardaki tutarların ise davacının istemi üzerine fazla gösterildiği sonucuna varıldığından, bu yolla giderlerini yüksek gösteren davacı adına yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı görüşüyle dairemiz kararı ortadan kaldırıldıktan sonra temyize konu mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : Karar düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54.maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Kararın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen sebepler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının (c) bendi hükmüne uygun bulunduğundan kararın düzeltilmesi isteminin kabulüne ve Danıştay Üçüncü Dairesinin
… gün ve E:…, K:… sayılı kararının ortadan kaldırılmasına karar verildikten sonra dosya yeniden incelendi:
Vergi Usul Kanununun 30’uncu maddesinde, re’sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde, takdir komisyonlarınca takdir edilen ve vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması olarak tanımlanmış olup, maddenin 4’üncü bendinde, defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan usulsüz ve karışık olması hali re’sen takdir sebepleri arasında sayılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, nakliyecilikle uğraşan davacı adına … A.Ş. tarafından düzenlenen faturaların satıcıda kalan alt nüshalarındaki tutarların düşük, alıcıya verilen üst nüshalarda yer alan tutarların ise daha yüksek olduğunun tespit edilmesi üzerine, üst nüshada yer alan ve davacı tarafından kayıtlarına intikal ettirilen tutarların gerçek gideri yansıtmadığı muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olan bu nüshalardaki tutarlar kayıtlara intikal ettirilmek suretiyle davacının giderlerini arttırmayı amaçladığı dikkate alındığında, gerçek maliyetin tespitinin mümkün olmadığı, ancak yükümlünün faaliyette bulunduğu işkolunun özelliği de değerlendirildiğinde faaliyetteki karlılık oranının %20 olacağı kabul edilerek dönem içinde elde edilen ve defter kayıtlarına intikal ettirilen hasılattan hareketle dönem maliyetinin ve dönem karının hesaplanması suretiyle belirlenen matrah farkına göre cezalı tarhiyat yapıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konusu olayda satıcı firma … A.Ş.hakkında düzenlenen ve Dairemizin E:2002/890 sayılı dosyasında mevcut … günlü ve … sayılı vergi inceleme raporunda, 1995 yılında 60.977 litre motorin satış hasılatının kayıt dışı bırakılması nedeniyle bulunan farkın KDV hariç 1.033.000.000 lira olmasına karşın, aralarında davacıya verilen faturaların da bulunduğu 15 müşteriye düzenlenen 52 adet faturanın, müşterideki asıllarına yazılı tutarlarla, işletmede kalan nüshaları arasındaki farkın 8.246.150.000 lira olduğu saptanmış olup, bu farkın faturayı düzenleyen firmanın hasılatını gizlediği motorin satışından değil, alıcıların yüksek tutarlı fatura isteklerinin karşılanmasından kaynaklandığı sonucuna ulaşıldığından, Davacının ilgili dönemdeki motorin alımlarını faturayı düzenleyen firmada kalan alt nüshalardaki tutarlar esas alınmak suretiyle yapılan inceleme sonucu tespit edilen matrah farkı üzerinden re’sen salınan cezalı vergi ve fon payında yasaya aykırılık bulunmadığından tarhiyatın kaldırılması yolunda verilen mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne … Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, 492 sayılı Harçlar Kanununun 13’üncü maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine 22.10.2002 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

X.K A R Ş I O Y
Kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerekeceği görüşüyle karara katılmıyorum.